Lades sadece yemek değil, hayatın ta kendisi!

Sayım Çınar, Independent Türkçe için Esra Çelikkol ile konuştu

Fotoğraf: Independent Türkçe 

Bilenler bilir, Lades, Beyoğlu'nun klasik mekanlarından biridir.

Her yemeği özenlidir, servisi samimi ve hızlıdır, her defasında mutlulukla ayrılırız Lades'ten.

Peki, arkasında nasıl bir hikaye var bu güzel ve özel mekanın?

Sayım Çınar sordu, Esra Çelikkol yanıtladı. 
 

 

-  50 yılı geride bırakan bir esnaf lokantasında çalışmak nasıl bir duygudur Esra. Biraz bize Esra'nın Lades'ini anlatabilir misin?

Öncelikle çok büyük bir gurur ve onur hissediyorum. Lades benim için büyülü ve hayatın içinden geçen sahici bir yer.

Bir müdavimimiz pandemi sürecinde kapalı olduğumuz dönemde, babamı arayıp "Biz Lades'te sadece yemek yemiyormuşuz, hayatı paylaşıyormuşuz" demişti.

Lades işte tam böyle bir yer. 50 yılı geride bırakan bir esnaf lokantası Lades. Bunca yıldır; lezzetten ve kaliteden ödün vermeden, kendi müdavimlerini yaratmış bir mekân.

Pandemi yasaklarının azalmasıyla birlikte tekrar açıldı. Beyoğlu'nda sadece bir esnaf lokantası değil Lades. Sanatçısından öğrencisine, beyaz yakalısından turistine kadar herkes geliyor.

Ev yemekleri konusunda gözünüz kapalı gidebileceğiniz yerdir. İyi yemek yapan yerler arasında fiyatı en makul olan mekanlardandır.
 

 

-  Esnaf lokantalarının sürekli isim değiştirdiği, açılıp kapandığı İstanbul'da; üstelik Beyoğlu gibi kozmopolit bir yerde yıllardır ayakta kalmanın sırrı sence nedir Esra? 

Babamın ve amcamın emeği. İşlerine olan saygıları ve ekibimize verdikleri değer. Kendimizin yemediği hiçbir şeyi müdavimlerimize de sunmuyoruz.

Elimizde olmayan birçok şey ile mücadele ettiğimiz (deli dana, pandemi, kuş gribi gibi) dönemlerde bile hizmet kalitemizden ödün vermemeye çalıştık.

Hiç zorlanmadık mı? Evet, tabi çok zorlandık, ama müdavimlerimizle bugünlere kadar gelebildik.
 

Lades (4).jpg
Esra Çelikkol ile babası Adem Çelikkol

 

-  Lades'te yemek bir tutkudur, bağımlılık yaratır. Sinemacılar, oyuncular, müzisyenler ve de yazarlar geliyor. Ahmet Ümit'in Lades'in en hakiki müşterilerinden birisi olduğunu biliyoruz. Biraz ünlülerin Lades'ini anlatır mısın?

Lades'te çalışmaya başladığım ilk günlerde ünlüleri gördüğüm zaman hem çok çekiniyordum hem de çok mutlu oluyordum.

Lades onların gönlünde bir yere sahipti ve geldiklerinde ekibimiz ile çok içten sohbetleri oluşuyordu, rahat ediyorlardı.

Zaten hangi yemeklerimizi sevdiklerini bildiğimiz için hemen yemekleri hazırlanıyordu.

Ahmet Ümit'in yeri bizim için çok farklıdır. Kendisi haftanın nerdeyse her gün bizimle. Birçok müdavimimiz, Ahmet Ümit'in kitaplarını imzalatmak için bize bırakır.

Ahmet Ümit; her şekilde her zaman bizimledir ve tanıdık yüzleri görmek insanı farklı bir dünyaya götürüyor ve beni heyecanlandırıyor.
 

 

-  Pazartesi döner, salı günü ciğer günleri olarak biliyoruz. Lades'in dönerine ve ciğerine olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsun? 

Babamın ve amcamın Lades Restoran için yıllardan beri uyguladıkları bir gelenek bu. Her güne özel bir spesiyal yemeğimiz var. 

Döneri, herkes her yerde yiyebilir ama bizim dönerimiz pazartesi ve perşembe günleri saat 14.00'e kadar bitmiş oluyor.

Dönerde ve tüm yemeklerde kullandığımız etlerimizin kalitesi, etin marine edilip dinlendirilmesi ve en önemlisi temiz, kaliteli ürünler kullanmanız müdavimlerimizin bizi tercih etmesini sağlıyor .
 

 

-  Tavuk suyu çorbası içenler kendine geliyor. Kompostolar iştah açıcı. Menüyü hazırlayan ekipten bahseder misin?

Her iki dükkanımızın da menüleri yıllar önce babam ve amcam tarafından belirlenmiştir.

O dönemden beri bizler için gelenek haline gelen günlük spesiyal yemeklerimizin dışında zeytinyağlılarımız, ızgara çeşitlerimizi bulunmakta olup bir de pazartesi günleri 3 büyük futbol takımından hangisi yenilirse onun helvası yapılır Lades Restoran'da.
 

 

Bunların hepsi insanların sosyalleşmesini sağlamaktadır. Sadece bu sohbetleri yapmak için dükkanımızı tercih eden misafirlerimizin olmasını ve herkesin yeni insanlar tanımasını sağlayan bir yer Lades.

Ekibimiz yıllardır aynı kişilerden oluşuyor. Mutfaktan başlayan ve tüm departmanları kapsayan ekibimizin; müdavimlerimizi kapıdan uğurlanmasına kadar güler yüzle verdikleri içten hizmet elde edilen memnuniyetin en büyük kaynağıdır. Yıllardır birlikte çalışabildiğimiz ekibimiz ile mutluyuz. 
 

 

-  Lades müdavimi olmak hiç kolay değil. Buraya gelen insanların hep bir hikayesi var, değil mi?

Babam ve amcamdan yıllar içinde bizlere geçen, kendimize has hem samimi hem kaliteli ilişkilerimiz bulunmaktadır.

Müdavimlerimiz gün içerisinde yaşadıkları olayları bizlerle paylaşırlar, doğum günlerini biliyorsak ufak kutlamalarımız da olur. Şaşırırlar, mutlu olurlar.

Hem onların kalplerindeki Lades hem bizlerin kalplerinde müdavimlerimizin yeri ayrıdır.
 

 

-  Karşılıklı iki Lades dükkânı işletiyorsunuz. İkisi birbirinden farklı konseptlere sahip. Diğer Lades'te neler oluyor? 

Lades Menemen, 1973 yılında aslında ilk açılan dükkanımızdır. Lades Menemen konsept olarak menemen, yumurta, çorba, kahvaltı çeşitleri ve Lades'in eşsiz lezzetleri dediğimiz tavuk yağda, tavuklu pilav ve karışık yağda dediğimiz sağlıklı çeşitlerimiz ile sabah 07.00 ile akşam 21.30'a kadar hizmet vermektedir.

Bu dükkanımızda da tanıdık yüzlere rastlamanız çok ama çok olası. Eski Yeşilçam zamanlarından beri bizi tercih eden pek çok tanıdık yüzle de karşılaşıyoruz.

Lades Menemen'de aynı masayı paylaşan, birbirini tanımayan ve o an tanışan insanlar birbirinizi hesabını ödeyip orda arkadaş olabiliyorlar.

Turistler tarafından da çok tercih edilen bir yer Lades Menemen. Bu arada menemenimiz gurmelerden oluşan bilirkişiler tarafından en iyi menemen seçilmiştir. 
 

 

-  Sadri Alışık Sokak denildiğinde akla hep Lades'ler gelecek. Yeşilçam oyuncuları da buraya geliyor. Yeşilçam filmlerini sever misin? Seni kalbinden vuran Yeşilçam filmleri hangileri?

Yeşilçam filmlerini çok severim. Özellikle siyah beyaz dönem filmlerini… Filmlerde beni etkileyen en önemli şey hep iyilerin ve aşkın kazanıyor olması oldu. Tüm emeği geçen Yeşilçam oyuncularını sevgi ve saygı ile anıyorum.  


-  Adem Çelikkol'u, babanızı, bir süre önce kaybettik. Senin kadar babasına yakın çok az evlat vardır. Babana karaciğerini bağışlamıştın. Biraz babanla olan ilişkini anlatır mısın, Adem Bey'in ruhu hep Lades'te öyle değil mi?

Babamı çok ani kaybettik, herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Bir hafta öncesinde dükkâna gelmişti. Babam benim her şeyim, ailem. 

Babamın vefatı birlikte gözlerimdeki yaşama sevinci gitti. Herkesin babası çok kıymetlidir, eminim ama benim babam; annemi kraliçeler, bizleri prensesler gibi büyüttü. Bir gün bile ne bizleri ne annemi kırmadı.

Babam gerçek bir İstanbul beyefendisi. Naif, kibar, misyonu ve vizyonu olan hiçbir zaman böbürlenmeyen mütevazi, Beşiktaş sevdalısı ve Beşiktaş divan üyesi, anneme aşık, annem babama aşıktır.  

Bu yaşıma kadar annem ve babamın aşkı gibi bir aşk görmedim. Belki evlenmeme sebebim hep öyle bir aşk arayışı içinde olmamdı.  

Hayatını; ailesine ve işe adamış mükemmel bir babaydı. Babam; annesini ve babasını hiç görmemiş.

Fakat babaannem ile dedemin aşkı da aynı annem ve babam gibiymiş. Kırk gün ara ile vefat etmişler. Babam üç yaşındayken vefat etmişler.

Babam, o yaşta ailesin kaybetmiş olmasına rağmen aile değerlerine çok kadar önem veren bir insandır ve bir gün bile bizleri kırmadı.
 

Lades (2).jpg
Esra Çelikkol ile Adem Çelikkol  

 

Babam benim sırdaşım, arkadaşım, patronum, kahramanım kısacası gerçekten her şeyimdi.

O kadar acı çekiyorum ki size anlatamam. 

Her yer babam. O yüzden Ladesler artık çok daha fazla önem kazandı benim için bizim için.

Babam ile karaciğer ameliyatı girme olayımızı ise şöyle: Ben 100 kiloydum ve ablamın karaciğeri küçük kalınca, küçük kız kardeşimin ciğeri de olmayınca benim karaciğerimin büyüklüğü uygun görüldü ama karaciğerim yağlı idi.

Babamın nakil olması gerektiğinden haberi yoktu. Ben üç ayda 30 kilo verdim ve babama son gün nakil olacağını söyleyerek ameliyata girdik.

Canım babam karaciğerimi vereceğimi bilmediği için benim için çok mutlu oluyordu çünkü yıllardır zayıflayamayan ben zayıflıyorum sanıyordu.

"Karaciğerin yağlı" dediler o yüzden zayıflıyordum oysaki. Babam gerçekten çok ama çok iyi bir adamdı.

O zaman başarabildik ama bu sefer hiçbir şeyi yokken vefat etmesi beni ve ailemi bitirdi.

Biliyor musun gerçekten keşke Allah'ım benim canımı alsaydı ve babam yaşasaydı. Babam yaşamalıydı.  

Hayatı ve insanları seven, yaşamak isteyen ve bizleri bırakmak istemeyen babam yaşamalıydı.
 

 

-  Fotoğrafların geriye kalmış, hem hüzünlü hem de çok anlamlı…

Babam ile Lades'e geldiğimiz günlerde hep fotoğraf çekerdim. İlk başta buna çok alışık olmayan babam sonra hadi bir fotoğrafımızı çek derdi.

Size babamı nasıl anlatsam bilemiyorum ama bunu okuyan herkesin babamı tanımasını çok ama çok isterim.

Benim babam… Benim canım… Hala vefat ettiğine inanamıyorum. Annem bitmiş durumda. Ben kendimi sadece böyle bir olay olmamış gibi düşünerek teskin edebiliyorum yoksa yaşayabilmemin imkânı yok.

Canım annem, babamı o kadar özlüyor ki uykularında bile babamı sayıklıyor keşke elimden bir şey gelse ve keşke ben canımı verseydim Babam yaşasaydı. Babamsız bir hayat çok sıkıcı inanın.

Hep şunu söylemişimdir: İnsan hayatta ailesini seçemez, diye ve hep dediğim gibi; ailem benim en büyük şansım.

Babamın ve amcamın ruhları hep Lades'te. Artık onların yüzlerini kara çıkartmamak için daha çok çalışıp daha fazla Lades Restoran ve Lades Menemeni hep tanıtmak istiyorum.

Dahası eskiden olduğu gibi kaliteli ve nezih işletmeler olarak hayatımıza devam etmemiz gerekiyor 

Babamı ve amcamı sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU