Dünyanın plastikle mücadele karnesi kırıklarla dolu

Atık plastikler, çevreye, doğal yaşama ve deniz canlılarına yüzlerce yıl sürebilecek bir zarar veriyor. Bununla birlikte, küresel olarak plastik atıkların sadece yüzde 15 kadarı geri dönüşüm için toplanıyor

Çevreyi korumak ve mevcut kirliliği gidermek için yasal düzenlemeler yapan Türkiye’de yeni yılın en çok konuşulan değişikliği şüphesiz ücretli poşet uygulaması oldu. Peki, dünyada plastik poşet yasakları ve atıklardan sağlanan geri dönüşüm nasıl işliyor, bu konuda hangi ülke, ne yapıyor?

2018, dünya genelinde yalnızca siyasi tartışmaları, bitmeyen savaşları ya da ekonomik sorunları değil, çevre kirliliğiyle mücadele umutlarını da 2019’a devrederek tarih sahnesinden çekildi. Bir yandan plastik ürünler başta olmak üzere atıkların geri dönüşüm yoluyla yeniden kullanıma sokulması, diğer yandan karbon salınımı için ülkelerden beklenen adımlar yeni yılda da çevre gündeminin ilk sıralarında yer alacak gibi görünüyor. Çevreyi korumak, mevcut kirliliği gidermek ve yeni kirlenmeleri önlemek için yasal düzenlemeler yapan Türkiye de aldığı yeni kararlarla bu konuda bir sınavdan geçecek. 

Kasada bekleyen sürpriz

Türkiye'de tüketiciler için yeni yılın ilk saatlerinden itibaren en çok konuşulan değişikliklerden biri, şüphesiz market alışverişinde ücretli hale getirilen plastik poşetler oldu. Geçtiğimiz yıl kasım ayında kabul edilen yasanın yakın takipçisi olanlar bez çantalarıyla marketin yolunu tutarken, değişiklikten habersiz olanları ise kasada bir sürpriz bekliyordu. 

Yeni düzenlemeyle birlikte, plastik alışveriş poşetleri tüketiciye en az 25 kuruştan satılıyor. Plastik poşetleri ücretsiz veren satış noktalarına ise kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 lira idari para cezası uygulanacak. Peki, çevre kirliliğini önlemek adına başlatılan ücretli poşet uygulaması, bu zorlu görevi yerine getirmede ne kadar pay sahibi olabilecek? Diğer yandan dünyada plastik poşet yasakları ve atıklardan sağlanan geri dönüşüm nasıl işliyor, bu konuda hangi ülke, ne gibi bir çaba sarf ediyor?

8 milyon ton plastik okyanusta

Atık plastikler, çevreye, doğal yaşama ve deniz canlılarına yüzlerce yıl sürebilecek bir zarar veriyor. Bununla birlikte, küresel olarak plastik atıkların sadece yüzde 15 kadarı geri dönüşüm için toplanıyor, çeyrek kısmı yakılıyor, gerisi ya çöplüklerde yığılıp sera gazını serbest bırakıyor ya da doğaya ve okyanusa atılıyor. ABD’de Ekolojik Analiz ve Sentez Ulusal Merkezi’nin 2015 yılında yaptığı bir çalışma, korkutucu tablonun fotoğrafını çekiyor: Her yıl en az 8 milyon ton plastik okyanusa karışıyor. Bu da dünyada sahil şeritlerinde her ayak başına plastikle dolu 5 alışveriş poşeti demek. 2025 tahminleri ise bu rakamın ikiye katlanacağını işaret ediyor. 

Dört yıl hapis, binlerce dolar para cezası

Rakamlar dünya genelinde yılda 1 trilyona yakın plastik poşet tüketildiğini gösterirken, bu ürün birçok ülke yasaklılar listesinde. Afrika plastik poşet problemini çok ciddiye alıyor. Kıtadaki 15'ten fazla ülke plastik poşet kullanımını ya tamamen yasaklandı ya da vergi koydu. 2003’te ilk yasağın yürürlüğe girmesinden önce, Güney Afrika, ağaçlar ve çalılıklardaki görüntüsü nedeniyle plastik torbaları “ulusal çiçek” ilan etmişti. Dünya genelinde plastik poşet yasağını en sert uygulayan ülke Kenya. 2017 yılında alınan karara göre, plastik poşet üretimi ve ithalatı 19 bin ila 38 bin dolar arasında para cezası ve 4 yıla kadar hapis cezası getirebiliyor.

Kalın torbalara fazla vergi

2008 Olimpiyat Oyunları öncesinde Çin tüm ince plastik torbalara yasak koydu ve perakendecilerden daha kalın torbalar için vergi istedi. Çin hükümeti bunun plastik poşet kullanımında üçte iki oranında bir azalmaya yol açtığını bildirdi. Asya'da plastik poşete yasak ya da vergi getiren diğer ülkeler arasında Bangladeş, Kamboçya, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Malezya ve Tayvan bulunuyor.

Yeni yılda yüzde 80 düşüş beklentisi

Avrupa plastik torbalara karşı mücadelede oldukça aktif. 1994'te Danimarka, vergi koyan ilk ülke oldu. Verginin yürürlüğe girmesinden sonra, yıllık kullanım yaklaşık 800 milyondan 400 milyon torbaya düştü. 2002 yılında plastik torbaları ücretlendirmeye başlayan İrlanda, verginin yürürlüğe girmesinden sonra kullanımda ve çöpte yüzde 90'lık bir azalma gördü. Avrupa Birliği (AB), 2019 yılına kadar plastik torba kullanımında yüzde 80'lik bir düşüş bekliyor.

Geri dönüşümde Almanya zirvede

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, kentsel atığın yüzde 68’ini yeniden kullanıma sokan ya da kompost (organik gübre) olarak işleyen Almanya, en iyi geri dönüşümcü olarak zirvede yer alıyor. Alman vatandaşlar, neyin çöp, neyin kompost ya da geri dönüşüm için kullanılabilir olduğu konusunda eğitim alıyor. Plastik poşet kullanımındaki fiyatların da uygulamada caydırıcı etkisi oluyor. Almanya’da market alışverişinde plastik poşet yasak değil, ancak ücretli. Bu da insanların alışverişe giderken yanlarında bez çanta taşıması alışkanlığı edinmesini beraberinde getiriyor. 

Güney Kore’nin israfı azaltma çabası

GSYİH’sinin yüzde 2’sini ‘Yeşil Büyüme’ programına ayıran Güney Kore, Almanya’yı yüzde 59 ile takip ediyor. Almanya ile benzer bir program izleyen Asya ülkesinde insanlar ürettikleri atıkların hacmi kadar para ödüyor. Bu da halkı israfı azaltma ve geri dönüşüm için çöpleri daha çok ayrıştırma konusunda teşvik ediyor. 

OECD listesinde üçüncü sırayı, yüzde 58 oranıyla Slovenya ve Avusturya paylaşıyor. Almanya ilk sırada yer alsa da Slovenya, “Sıfır Atık” (Zero Waste) girişimiyle birlikte bu konuda en hızlı gelişme gösteren ülke olmayı başardı. Avusturya da AB’nin geri dönüşümde yüzde 50’lik 2020 hedefini çoktan aştı. Bu ülkede plastiği geri dönüşüme sokmak yasalaştı ve camın yüzde 80’i ya geri dönüşüm uygulamasına ya da yeniden kullanıma tabi tutuluyor. Zirvedeki ülkeleri sırasıyla, Belçika (55), İsviçre (51), İsveç (50), Hollanda (50), Lüksemburg (48), İzlanda (45), Danimarka (44) ve Birleşik Krallık (43) izliyor.  

14 AB ülkesi hedeflerin gerisinde

Avrupa Komisyonu geçtiğimiz yıl eylül ayında, geri dönüşümde 14 üyenin AB’nin 2020 beklentilerinin gerisinde kaldığını ve bu listeye giren Bulgaristan, Hırvatistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Macaristan, Letonya, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya ve İspanya için eylem planı sunmuştu. Avrupa Birliği ülkelerinin 2030 hedefi, atıklardan yüzde 65 geri dönüşüm elde edebilmek, 2035 itibariyle de yüzde 65’i yakalamak. 

Tek kullanımlık plastiklere yasak

AB ayrıca, denizlerdeki atıklarla mücadele için en sık karşılaşılan tek kullanımlık plastik ürünleri 2021 yılından itibaren yasaklamaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi arasında varılan uzlaşıya göre, plastik kulak pamukları, çatal-bıçak setleri, tabaklar, pipetler, içecek karıştırıcılar, balon çubukları ve gıda kapları AB ülkelerinde kullanılmayacak. AB üyesi ülkeler, 2025 yılına kadar tek kullanımlık plastik şişelerin yüzde 25'ini, 2030'a kadar da yüzde 30'unu geri dönüştürmek zorunda olacak. 

OECD’ye göre Türkiye yüzde 1’lik dilimde

Diğer ülkelere ilişkin rakamlar böyle bir tablo ortaya koyarken, The Guardian’ın ekim ayında yaptığı ve 2015 yılında OECD verilerini kaynak alan haberine göre Türkiye evsel atıkların yüzde 1’ini geri dönüştürüyor, geri kalanlar depolama alanlarına gönderiliyor. Science dergisinin yer verdiği araştırma, Türkiye’nin plastik atıkların “yanlış” yönetimi konusunda ilk 20 ülke arasında bulunduğunu ileri sürüyor. Aynı haberde, İngiltere ihracatçılarının Çevre Ajansı’na (EA) gönderdiği ve The Guardian tarafından görülen verilere göre, 2018 yılının ilk üç ayında İngiltere’nin, geçen yılın aynı dönemindeki 12 bin 22 tona kıyasla Türkiye'ye 27 bin 34 ton atık plastik gönderdiği yazıyordu. Bu artışta, önceki yıllarda İngiltere’nin yurt dışına gönderdiği atığın büyük kısmını alan Çin’in “yabancı çöp”lere yasak getirmesinin etkili olduğu belirtiliyor.

Sıfır Atık projesinde belediyelere görev

Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Sıfır Atık” projesi ile israfın önlenmesini, oluşan atık miktarının azaltılmasını ve atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan bir kampanya yürütüyor. Bakan Murat Kurum geçtiğimiz yıl kasım ayında gerçekleştirilen “Sıfır Atık Zirvesi”nde yürüttükleri kampanyayla ilgili şu bilgileri paylaşmıştı: 

“Hazırladığımız yönetmeliğe göre belediyelerimiz bundan sonra ikili toplama sistemi ile atıkları ayrı toplamak için hizmet verecek. Bu uygulamayı hayata geçirmeleri için belediyelere 2019 yılı sonuna kadar süre verdik. 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren de plastik poşetlerimizi ücretli hale getiriyoruz. Böylece yıllık 440 olan kişi başı plastik poşet kullanımı 2019 yılı sonunda 90’a, 2025 yılında ise 40 adete düşürülecektir. Diğer bir çalışmamız ise içecek ambalajlarına depozito uygulaması olacaktır. Bunları başardığımızda 2023 yılında evsel atık geri kazanım oranımızı en az yüzde 35 seviyesine çıkaracağız.”

Geri dönüşümü yeniden düşünme zamanı

OECD’nin 2018 yılı mayıs ayına ait raporuna göre, plastikte geri kazanım oranlarının azlığı, geri dönüştürülmüş plastiğin kalitesinin düşük olması ve fiyat teşviklerindeki yetersizliklerden dolayı plastik geri dönüşümü tam potansiyeline ulaşamıyor. OECD, dünya kamuoyunun plastik kirlilik konusundaki endişesinin artması nedeniyle, hükümetleri daha fazla ve daha iyi geri dönüşümü teşvik etmek için acilen harekete geçmeye çağırıyor. 
Diğer yandan plastik ürünleri geri dönüşümle yeniden kazanmak, tüketimini azaltmak ya da yasak koymak sorunu çözmeye yetmiyor. Dünyada geri dönüştürülmüş plastikten sekiz kat daha fazla yeni plastik üretiliyor. Küresel petrol ve gaz tüketiminin yüzde 4 ila yüzde 8'ini oluşturuyor.

Plastiklerin neden yalnızca beşte biri geri dönüşümden geçebiliyor? Atık plastiklerin toplanması, sınıflandırılması ve işlenmesi pahalı ve bazı plastikler bunları yapmak için kullanılan tehlikeli kimyasallar nedeniyle geri dönüştürülemiyor. (Independent Türkçe)

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU