Erdoğan'dan "asgari ücrete zam" açıklaması: Yıl ortasında değerlendirilir, gerekirse işçimizden esirgemeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesi dönüşü basın mensuplarına, Rusya-Ukrayna Savaşı, Karadeniz'deki mayınlar, S-400 tartışması, gıda güvenliği ve asgari ücrete zam konusunda değerlendirmelerde bulundu

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO zirvesi dönüşü uçakta basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.

NATO zirvesiyle ilgili genel bir değerlendirme yapan Erdoğan, toplantıda Rusya-Ukrayna savaşının değerlendirildiğini söyledi.

Ülke liderleriyle yaptığı ikili görüşmelerle ilgili ise Erdoğan, "Gelinen noktada Türkiye’nin NATO müttefikleri arasındaki müstesna konumunun ve bölgesindeki kritik rolünün daha iyi anlaşıldığı aşikardır. Hem müttefiklerimiz hem de dünyanın bunun idrakine artık daha fazla varmış olduğunu gördüm ve buna da inanıyorum" dedi.

Karadeniz'deki mayınlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'e döşenmiş mayınların serbert kalması ile ilgili de konuştu.

Bütün tedbirlerin alındığını söyleyen Erdoğan, "Gerek Milli Savunma Bakanımın gerek Deniz Kuvvetleri Komutanımın ortak kanaati, bunlar böyle başıboş bir durumda değil. Ayrıca bu mayınların kendilerini kilitleme durumu söz konusu. Yani su yüzüne çıktığı anda bu mayınlar kendi kendini kilitliyor, adeta kendi kendini patlatıyor. Böyle bir özelliği de var. Bunun dışında da Deniz Kuvvetlerimiz her türlü tedbiri almış vaziyette" dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin Ukrayna'da kalan A400m uçaklarıyla ilgili ise, "Hem Ukrayna hem de Rusya ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Bize her türlü teminatı veriyorlar. Diyorlar ki “Şu an itibarıyla bunu çekmeye kalkarsak, hava sahasında sıkıntılar var. Bundan dolayı böyle bir riski göze almayalım. Biz sizinle irtibat halindeyiz ve sağlıklı bir duruma girildiği anda bu uçakları sizlere göndereceğiz" ifadelerini kullandı.

S-400 tartışması

ABD'nin S400’lerin Ukrayna’ya verilmesini istediği iddiası ile ilgili Erdoğan, "Bu konu bizim için kapanmıştır. Bunlar savunma noktasında bizim kendi malımızdır, bu bitmiştir. Bir diğer konu Wall Street Journal’ın yazdığına karşı İletişim Başkanımız gerekli cevabı bütün hassasiyetiyle zaten vermiştir. O cevap onlara yeter de artar bile. Çünkü bunların bütün işi ortalığı karıştırmak. “Buradan acaba Türkiye’ye nasıl bir darbe vururuz da onu sıkıntıya sokarız” böyle bir gayretin içindeler. Anında müdahale ederiz, sonuç alamazlar" dedi.

Erdoğan Rusya'ya yönelik yaptırımlara Türkiye'nin katılıp katılmayacağı ile ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

Yaptırımlar noktasında da BM’nin belli çizgilerini biz de değerlendiririz ama şunu da unutmayalım ki bütün bu adımları atarken bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi bir kenara koymamız mümkün değil. Bunu ben çok önce de açıkladım biliyorsunuz. Zira bugün sadece doğalgaz düşünüldüğünde, kullandığımız doğalgazın yaklaşık yarısını biz Rusya’dan alıyoruz. Bunun yanında Akkuyu Nükleer Enerji Santralimizi bugün Rusya ile yapıyoruz. Biz bunu da bir kenara koyamayız. Ben bunu bugün Macron’a da söylediğimde “haklısın” diyor. Yani orada yapılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Bu konudaki hassasiyetimizi korumak durumundayız. Birincisi ben halkımı karda kışta soğukta bırakamam. İkincisi sanayimizi tamamen sıfırlayamam. Bunları korumak durumundayız. Biz devletiz, 85 milyon nüfusumuz var. Üzerimize düşen her türlü görevi de yaparız, yapıyoruz. Şu anda Ukraynalılar için 56 civarında insani yardım tırını biz bölgeye gönderdik. Bunların içerisinde gıdası var, giyeceği var, ilacı var. Bunlar hala artarak da devam ediyor.

"Gıda güvenliği için her türlü tedbiri alıyoruz"

Erdoğan, dünya genelinde ve Türkiye'de gıda ürünleri tedarikinde yaşanan sorunlarla ilgili de açıklamalarda bulundu.

"Gıda güvenliği konusunda tabii her türlü tedbiri alıyoruz" diyen Erdoğan, şunları söyledi:

Bugün dünyada gıda güvenliği noktasında sıkıntının yaşanmadığı bir ülke var mı? Her ülkede az veya çok bir sıkıntı var. Biz de bu noktada kısmen bu tür sıkıntıları yaşıyoruz ama bütün tedbirlerimizi alıyoruz. Diyelim ki kırmızı ette mi sıkıntı var, ona göre adımlarımızı atıyoruz ve hemen süratle mekanizmalarımızı çalıştırıyoruz. Öbür tarafta diyelim ki şeker yok dediler. Bir de baktık ki birçok yerde stoklar, depolar dolu. Denetimlerle tepelerine binince hemen şekerler ortaya çıktı. Ayçiçek yağı dediler. Onda da yine Azak Denizi’ndeki 5 tane gemimiz geldi, böylece bir anda o iş çözülmüş oldu. Hububatta da benzer durumlar söz konusu oldu. Rusya ve Ukrayna’daki ciddi miktarda hububat, bakliyat yüklü gemilerimiz geldiler, geliyorlar. Türkiye, bu sektörlerde Allah’ın izniyle sıkıntı yaşamaz. Türkiye bunları aşmaya muktedir, güçlü bir ülke. Ancak Türkiye’de muhalefetin siyasi ahlakı iflas etmiş durumda. Sıkıntı burada. Muhalefetteki siyasi ahlakın iflas edişi ancak işte bu tür dedikoduları, bu tür manipülasyonları ortaya çıkarıyor ve bu manipülasyonlardan da benim vatandaşım ister istemez rahatsız oluyor. Biz bütün bunları süratle aşabilecek kabiliyetteyiz, güçteyiz, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Şu an itibarıyla da önümüzde Ramazan var. Ramazan ile birlikte inşallah vatandaşlarımıza en ufak bir sıkıntı, en ufak bir endişe yaşatmayacağız ve huzurlu bir Ramazan’ı halkımızla birlikte yaşayacağız.

"Asgari ücrete zam" tartışması

Asgari ücrete yıl ortasında zam yapılıp yapılmayacağı tartışmalarına da değinen Erdoğan,  "Şu anda daha üçüncü aydayız. Yıl ortasına geldiğimiz zaman zaten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanım da önüme mevcut durumu getirir. Zaten Vedat Bey sendikalarla bugüne kadar samimi görüş alışverişinde bulunmuştur. Yapılacak görüşmeler neticesinde de yıl ortasında böyle bir değerlendirme gerektiğinde biz kesinlikle vatandaşımızdan, hele hele işçimizden böyle bir şeyi esirgemeyiz. Veren el alan elden hayırlıdır" dedi.

"Seçim Kanunu değişikliğiyle ilgili muhalefetin eleştirileri ve iddiaları var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise Erdoğan şu yanıtı verdi:

Bu Seçim Yasası’yla ilgili olarak bizler Cumhur İttifakı olarak çalışmamızı bütün samimiyetimizle ortaya koyduk. Barajı belirledik ve bu konuda da MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli en ufak bir tereddüt göstermedi. Yine böyle bir uçak seyahatinde barajı açıklamıştık ve yüzde 7 demiştik. Yüzde 7 baraj teklifimizi o zaman Sayın Devlet Bey de aynen kabul edip gerekli ekibine talimat vermişti. Baraj konusu yüzde 7 olarak şu anda ilgili arkadaşlarımızın çalışmalarına girmiş oldu. Zaten üzerinde durulan konu da daha çok bu baraj meselesiydi. Baraj konusunda da ihtilaf falan da olmayınca zaten çalışmaları bitirdik. Arkadaşlarımız da gerek Hayati Bey gerek Feti Bey bu yapılan çalışmayı Meclis’e taşıdılar. Şu anda Meclis’te de Anayasa Komisyonunda kabul edildi. Fazla zaman harcamadan süratle inşallah bu yeni yasayı çıkaracağız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU