Şantiyelerde yaşanan yemek öfkesinin arka planı… Zamlarla artan maliyeti düşürmek için porsiyonlar küçültüldü, kalite düşürüldü

Ekonomik krizle artan maliyetler, binlerce işçinin çalıştığı şantiyelerdeki yemek sorununu büyüttü. Ucuza mal etme adı altında daha kalitesiz yemek verildiği ve porsiyonların iyice küçültüldüğü ifade ediliyor

İstanbul Ataşehir'deki Finans Şehir Merkezi şantiyesinde dün bir grup işçinin çıkan yemeğin kötü ve yetersiz olduğunu iddia etti. 

İşçilerin bu amaçla tepki gösterdiği eylem kısa sürede masa ve sandalyelerin havada uçuştuğu bir gerginliğe dönüştü.

Sosyal medyaya düşen görüntülerin ardından inşaatın sahibi Rönesans Holding yetkililerinin şantiyede aktif olan sendikaların sorumluları ile temasa geçerek sorunu çözme noktasında anlaştıkları belirtildi.

Zehirlenme vakaları yaygın

Yaşanan bu sorun yeni değil. Türkiye'de özellikle inşaat şantiyeleri ve fabrikalarda yemek sorunu geçmişten beri farklı şekillerde kendini gösteriyor.

Birinci şikayet yemeklerin kaliteli, sağlıklı ve yeterli olmadığı iddiası. Sıklıkla karşılaşılan iddia şöyle: 

Patronlar daha ucuza mal etmek için yemek işini taşerona veriyor. Bu firmalar da kar edebilmek amacıyla olabildiğince ucuza ürettikleri tabldot yemekleri servis ediyor. Bu da kimi zaman toplu zehirlenme vakalarının yaşanmasına neden olabiliyor.

Ucuza mal edilen tabldot yemeklerden dolayı fabrika ve şantiyelerde toplu zehirlenme haberleri de sıklıkla medyanın gündeminde yer alıyor.

Birçok olay medyaya yansımadığından net bir sayı da vermek mümkün değil.

zehirlenmevakaları.jpg
Fabrika ve şantiyelerde toplu zehirlenme vakaları zaman zaman yaşanıyor / Fotoğraf: İSİG Meclisi

 

Sadece 2018'de 13 bin 190 kişi gıda zehirlenmesine maruz kaldı

Buna rağmen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği'nin (İSİG) "2018 Yılı Gıda Zehirlenmeleri Raporu" bir fikir vermekte.

Raporda Türkiye genelinde 104 ayrı olayda toplam 13 bin 190 kişinin gıda zehirlenmesine maruz kaldığı, bu olaylarda 18 kişinin öldüğü kaydedilmişti.

Gıda zehirlenmelerinin yüzde 63'ü işyerlerinde, yüzde 15'i kamu kurumlarında, yüzde 22'si de açık alanlarda oldu.

Yine zehirlenenlerin yüzde 61'i işçi iken ikinci sırada yüzde 13 ile okul ve yurtlarda tabldot yemek yiyen öğrenciler geldi.

Bunları askerler, göçmenler ve genel olarak nitelendiren her kesimden insan takip etti.

vaka.jpg
Zehirlenme vakalarında her yıl yüzlerce işçi zehirleniyor

 

Zehirlenme haberleri 2021'de de eksik olmadı

Toplu zehirlenme haberleri yine zaman zaman gündeme gelmeye devam ediyor.

2021'de basına yansıyan sadece üç olay bile sorunun boyutlarını gösteriyor.

8 Kasım 2021'de Bartın'da 3 fabrikada 120, 10 Haziran 2021'de Tekirdağ Çerkezköy'de 5 fabrikada 200, 20 Nisan 2021'de Osmaniye'de bir fabrikada 106 işçi yedikleri yemekten zehirlendi.

Ancak son yaşanan olaydaki tepki zehirlenmeden ziyade yemeklerin yetersizliği üzerineydi.

özgürkarabulut.jpg
Özgür Karabulut / Fotoğraf: DİSK

 

"Kalitesiz yemek yapılmaya başlandı, porsiyonlar küçültüldü"

Olayın yaşandığı şantiyede de örgütlenme çalışmaları yürüten sendikalardan DİSK'e bağlı Dev Yapı İş Sendikası'nın Genel Başkanı Özgür Karabulut, yaşanan sıkıntılara yönelik değerlendirmede bulundu.

Karabulut, binlerce kişinin çalıştığı inşaat şantiyelerinde yemek sorununun ciddi bir şekilde devam ettiğini söyledi.

Kalabalık işçi grupların çalıştığı şantiyelerde geçmişten beri ciddi bir hijyen sorunu yaşandığını aktaran Karabulut, "Ekonomik krizle her şeye zam gelmesiyle birlikte maliyetleri düşürme adı altında kalitesiz yemek yapılmaya başlandı ve porsiyonlar da iyice küçültüldü" dedi.

"Maliyet tasarrufu adı altında işçinin yemeğinden ve barınacağı yerden kesinti yapılıyor" diyen Karabulut, "Olayın olduğu gün çıkan menüde çorba, ıspanak, makarna ve salata vardı. Arkadaşlar doymuyor ilave yemek istediklerinde de alamıyorlar. Sonuçta tepki doğdu. Olay bizim de onaylamadığımız masa ve sandalyenin kırılmasına kadar gitti" diye konuştu. 

Daha önce aynı nedenle şantiyede üç protesto oldu

Yemeklerin yetersiz, kalitesiz ve soğuk verildiğini öne süren Karabulut, iddialarını şöyle sürdürdü:

Yemek firmaları örneğin 150 liralık yağ kullanacaksa 100 liralık kullanıyor. Her ürünün daha ucuzunu alıyor. Aynı şantiyede daha önce de 3 kere benzer nedenlerle protesto olmuştu. Bununla birlikte 4 oldu. Özellikle sendikal örgütlenmelerin olduğu şantiyelerde işçiler daha çok sesini çıkarıyor.

denizgider.jpg
Deniz Gider / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Ucuza mal etmek için en 'uyguna yaparım' diyen firmalara işi veriyor"

Olayların olduğu şantiyede örgütlenme çalışması yapan sendikalardan İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlusu Deniz Gider de şantiyelerdeki yemek sorununun yeni olmadığını firmaların daha ucuza mal etmek için işi 'en uyguna yaparım' diyen firmalara verdiğini söyleyerek, işçilerin artık koşullarının düzelmesi için seslerini daha çok yükselttiklerini belirtti.

nurseligözüaçık.jpg
Nurseli Gözüaçık / Fotoğraf: Twitter

 

"Toplu alınıp bekletilen ürünler bozuluyor"

İnşaat Emekçileri Sendikası Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Nurseli Gözüaçık da şantiyelerde yemek firmalarının daha ucuza ve toplu aldıkları ürünleri uzun süre beklettiklerini söyledi.

 Gözüaçık, "Örneğin kar etmek için aylar öncesinden 100 kilogram bulgur alıyor. Bulgur beklerken kurtlanıyor. Kaç kere bu tür haberler duyduk ve gündeme getirdik. Taksim AKM inşaatında da bu tür sorunlar çok yaşandı" ifadelerini kullandı.

"Tanıdık firmalara veriliyor, yaşanan sorunlar görmezden geliniyor"

Gözüaçık, sorunun bir nedeninin de yemek ihalelerinin inşaatı yapan şirketlerce tanıdıklarına verilmesi olduğunu belirterek, "Çoğu zaman yemek kötü de çıksa, insanlar zehirlense de çok mecbur kalmadıkça tanıdık diye değiştirmiyorlar. Uzun yıllar hep onunla yola devam ediyorlar" iddiasında bulundu. 

Nurseli Gözüaçık buna karşın sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte işçilerin kendilerine kötü yemek verilmesi gibi durumlara karşı sessiz kalmadığını ve bunları bir şekilde paylaştıklarını sözlerine ekledi.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU