Cezaevinde mahkumun kolunu kıran gardiyanlara AYM kararıyla 'eziyet' davası

Kolu kırılan Gökhan Gündüz'ün avukatı Fatih Gökçe, "Bu olay öncesinde de müvekkillerin benzer şekilde kolları kırılmaya çalışıldı" diye konuştu

Fotoğraf: AA

Kırıkkale F Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü Gökhan Gündüz'ün kolunun kırılmasına ilişkin olayda beş infaz koruma memuruna dava açıldı. İddianamede, infaz koruma memurları hakkında "kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaralama" suçundan 4,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre olay, 25 Mayıs 2017'de Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda gerçekleşti. Duruşma nedeniyle adliyeden dönen Gökhan Gündüz ve mahkum arkadaşı, cezaevinde kitap ve aile görüşü haklarının kısıtlanmasını protesto etmek için kantin önünde oturma eylemi yaptı.

Bu sırada infaz koruma memurları, iki hükümlüyü zorla odalarına götürmek istedi.

Savcı takipsizlik kararı verdi

Gardiyanlar yerden kalkmayan Gökhan Gündüz'ü kollarından tutarak kaldırmaya çalıştı. İki infaz koruma memuru, Gündüz'ün kollarını arkaya büktü. Bu sırada Gündüz'ün sol kolu kırıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İfadesi alınan infaz koruma memurları, suçlamaları kabul etmeyerek "Gökhan Gündüz'ün kolunu biz kırmadık" dedi. Savcılık, ilk soruşturmada takipsizlik kararı verdi.

AYM'den tazminat kararı

Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM), Gündüz'ün başvurusu üzerine olayın 'eziyet' olduğuna karar verdi ve kapatılan soruşturmayı yeniden açtı. AYM, Gündüz'e 70 bin TL de tazminat ödenmesine de hükmetti.

AYM'nin kararının ardından Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı, infaz koruma memurları hakkında dava açmak zorunda kaldı. Davanın ilk duruşması Kırıkkale 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 17 Şubat 2022'de görülecek.

"Bu olay öncesinde de müvekkillerin benzer şekilde kolları kırılmaya çalışıldı"

Gökhan Gündüz'ün avukatı Fatih Gökçe ise müvekkillerine yönelik sistematik şekilde kötü muamele olduğunu belirterek savcılığın aslında işkence suçundan dava açması gerektiğini savundu. Bu olayın münferit olmadığını iddia eden Gökçe, müvekkillerin yasal hakları olmasına rağmen kitap, yayın, aile ve arkadaş görüşü, sohbet haklarının cezaevi tarafından keyfi bir şekilde engellendiğini söyledi.

Gökçe iddialarını, "Akabinde de müvekkillerin bu haksız uygulamalara karşı yapmış oldukları aktif direnme içermeyen pasif haldeki oturma eylemlerine infaz koruma memurları tarafından oldukça sert müdahalelerde bulunuldu. Bu müdahalelerde müvekkillerimiz çeşitli yaralanmalara maruz kaldı ve bu olay öncesinde de müvekkillerin benzer şekilde kolları kırılmaya çalışıldı" şeklinde sürdürdü.

 

 

DW Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU