Barış Pehlivan: Bu af da neyin nesi?

“Erdoğan’ın nikâh şahidi olduğu Ayşe Arslan Çınar’ın dosyasına bakarsak, Türkiye’nin FETÖ ile mücadeledeki kararlılığı koca bir yalandı”

Mevlüt Hilmi Çınar ve Ayşe Arslan Çınar. (Fotoğraf: Cumhuriyet)

Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Barış Pehlivan, AK Parti’nin kurucu isimlerinden Mehmet İhsan Arslan’ın kızı Ayşe Arslan Çınar hakkındaki FETÖ dosyasının üzerinin örtüldüğünü yazdı. Pehlivan'ın aktardığına göre Çınar hakkındaki soruşturma, kapatılan başka bir dosyanın içine sokularak sümenaltı edildi.

Pehlivan, bugünkü köşe yazısında 10 Aralık 2020’de Mehmet İhsan Arslan’ın BBC Türkçe’ye verdiği söyleşideki ifadelerini hatırlattı ve “Arslan, FETÖ ile AKP’nin nasıl işbirliği yaptığını ve 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün taktiklerini kullanmaya başladıklarını itiraf etti” dedi.

Daha sonra hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in sosyal medyada ortada attığı iddiayı hatırlatan Pehlivan, şunları yazdı:

Peker’e göre, Mehmet İhsan Arslan’ın AKP milletvekili olan oğlu Mücahit Arslan, FETÖ ile partisi arasında 2.5 aydır arabuluculuk yapıyordu. Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ise 2021 başından beri Mücahit Arslan’ın bu çalışmalar içinde olduğunu belirtti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Örgütün ABD'deki iki kritik yöneticisi"

“Şimdi duydum ki tam da bu takvimle örtüşen sır bir olay yaşanmıştı” diyen Pehlivan, şunları söyledi:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda terör soruşturmalarıyla bilinen önemli bir savcı vardı. Dışişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine kapağını açtığı bir dosya ile ilgileniyordu. Suç duyurusunda özetle Ayşe Arslan Çınar isimli kişinin FETÖ üyesi olduğu ve yurtdışında örgütün kurumunda çalıştığı yazıyordu.  Şüpheli Çınar, Mehmet İhsan Arslan’ın kızı ve Mücahit Arslan’ın kardeşiydi. Eşi Mevlüt Hilmi Çınar ile birlikte ABD’de yaşıyordu.  Orada Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Niagara Vakfı’nı birlikte yönetiyorlardı. Biri başkan, diğeri yardımcısıydı. 

Yani, örgütün ABD’deki iki kritik yöneticisiydi.  Gizli de değildi bu. Okuma yazma bilen herhangi birisi sadece internete isimlerini yazsa bile çiftin FETÖ’ye bağlılıklarını görürdü. Mevlüt Hilmi Çınar, Başkan Joe Biden dahil ABD’li siyasetçilerle görüşerek lobi ayağını yürütüyor, Ayşe Arslan Çınar ise akademi ve paneller aracılığıyla örgütün imajını tazeliyordu.  Yani Dışişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu haksız sayılmazdı. 

Savcı buna rağmen MASAK’tan bir rapor aldı. Söylenen o ki MASAK, Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ’nün kurumlarıyla yüklü miktardaki para trafiğini ortaya koydu.  Gelin görün ki...  Tam soruşturma yürürken...  Şubat 2021’de...  Yani, AKP milletvekili olan ağabey Arslan’ın FETÖ ile müzakere yürüttüğünün iddia edildiği tarihlerde...  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yürüten savcıya beklenmedik bir istekte bulundu:  “Ankara’da Ayşe Arslan Çınar ile ilgili zaten bir soruşturma var. Elindeki tüm dosyayı gönder, sen bırak, onlar devam etsin.”  Halbuki, savcı tam da terörizmin finansmanı suçunu belgelediğine inanıyordu. Hatta ABD’ye iletilmek üzere bu suç üzerinden bir iade dosyası oluşturmayı planlıyordu.  “Benden buraya kadarmış” dedi. Elindeki delilleri toplayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.  

"Bu yolla üstü örtülüyordu"

Savcının "birleşsin" diye gönderdiği soruşturmanın 2019'da kapatıldığına dikkati çeken Pehlivan, şunları kaydetti:

Yani, Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ ile ilişkilerini ortaya koyan deliller aslında açık olmayan bir dosyaya gönderilmişti. Bu yolla üstü örtülüyordu.  Karşımdaki isim tam da bu skandal bilgiyi paylaşırken öfkesini gizleyemiyordu. Bir an durdu. Derin bir nefes aldı ve devam etti...   Ankara’daki savcılığın Çınar’ın dosyasını nasıl kapattığını anlattı da anlattı.  En çok da “Dava açılmasına gerek yok” kararındaki şu yalanlara itiraz ediyordu:  “Şüpheli Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ ile bağlantısını içeren dernek ve sendika üyeliğinin bulunmadığı belirlendi. Şüphelinin FETÖ tepe yönetimi ile de herhangi bir irtibat kaydının bulunmadığı tespit edildi.”  

Nasıl olurdu?  Fethullah Gülen’in kurucusu olduğu Niagara Vakfı’nı yönetmeleri ne oluyordu?  Eşi dahil FETÖ yöneticileriyle örgüt buluşmalarındaki fotoğrafları sosyal medyada bile varken, ne demekti “irtibat kaydının bulunmaması?”  Ya örgüte akıtılan paralar? Şimdi bu bilgilerle, başta verdiğim kronolojiyi tekrar okuyun.  Bu organize verilen af gibi kararın ne anlama geldiğini düşünün. 

Cumhuriyet yazarı, "Zira... Erdoğan’ın nikâh şahidi olduğu Ayşe Arslan Çınar’ın dosyasına bakarsak, Türkiye’nin FETÖ ile mücadeledeki kararlılığı koca bir yalandı" yorumunu yaptı.

AA: FETÖ’nün ABD’deki elebaşı

Anadolu Ajansı, 2018’de Mevlüt Hilmi Çınar ile ilgili yayımladığı haberde “FETÖ’nün ABD’deki elebaşı” ifadesini kullanmıştı.

 

Cumhuriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU