Kansere yakalanan Hürriyet yazarı: Keşke kontrollerimi aksatmasaydım

“Belki o zaman erken evrede yakalar, kemoterapi almama bile gerek kalmazdı”

Fotoğraflar: Hürriyet

Hürriyet gazetesinin yazarlarından Fulya Soybaş, meme kanserine yakalandığını yazdı.

Soybaş, bugünkü köşe yazısında “Türkiye’de her 8 kadından biri meme kanseri ve ben de onlardan biriyim. İnsan çoğu kez ‘Benim başıma gelmez’ diye düşünüyor ama hayat” dedi.

Soybaş, yazısının devamında tanı koyulmasına giden yolu şöyle anlattı:

SAĞ memedeki kitleyi fark ettiğimin ertesi günü hastaneden randevu aldım ki sabaha kadar ‘Ya bir şey varsa?’ diye içim içimi yedi. Kendi kendimi teselli etsem, ‘Yok, değildir’ desem de insan hissediyor. Bir şeyler yanlıştı. Ama kendime konduramıyor, yakıştıramıyordum. ‘Yok yahu ne kanseri?’ Ertesi gün rutin mamografi ve meme ultrasonları yapıldı. Birkaç gün sonra telefonum çaldı. Doktor kitlenin başka bir şey olabileceğini söylüyor, ‘İleri tetkiklere ihtiyaç var’ diyordu ki zaten diğer dediklerini de hatırlamıyorum. Çoktan yere oturmuş, derin derin nefes alıyordum. Tansiyonum düşmüştü sanırım, kalbim hızla atıyordu. Sakinleşmeye çalışıyor ama başaramıyordum. Bir yanım ‘Saçmalama’ dese de diğer yanım ‘Ya kanserse’ endişesine çoktan kapılmıştı. Birkaç gün içinde doktorun bahsettiği ileri tetkikler, biyopsi ve PET çekimi yapıldı ve ben kuşkularımı haklı çıkaran sonuç ile ömrümde ilk defa ölümle yüzleştim. Daha çok erken değil miydi? Hele de oğlum henüz sekiz yaşında küçük bir çocukken bu başıma gelmiş olamazdı. ‘Peki, ben nerede yanlış yapmıştım da bu gelmişti başıma?’

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Keşke kontrollerimi aksatmasaydım” diyen Soybaş, şunları yazdı:

İNVAZIF- HR+/ ER- (Tümörün östrojen ve progesteron reseptörleri taşıdığı anlamına gelir) ileri evre meme kanseriyim. Tümörü ilk kez nisan ayında duşta, elle kontrol yaparken fark ettim. Bir çoğunuz gibi pandeminin başından beri ben de mümkün mertebe zamanımı evde geçiriyor, lüzumlu olmayan haller hariç dışarı çıkmıyorum. Hastaneye hele... Hiç gitmedim. ‘Aman ne gerek var sonra yaptırırım’ diyerek, 40 yaş üstü her kadının yılda en az 1 kez yaptırması gereken mamografi ve meme ultrason kontrollerini de pandemi bahanesiyle erteledim. Keşke ama keşke kontrollerimi aksatmasaydım. Keşke ‘Aman boş ver!’ demeseydim. Belki o zaman erken evrede yakalar, kemoterapi almama bile gerek kalmazdı. 6 ayda -4’ü üç hafta aralıklar, 7’si haftalık- toplam 11 kemoterapi aldım. 5 tane daha var. Sonrası ameliyat ve radyoterapi. Sürecin bu kadar uzun ve meşakkatli olmasının sebebi tümörün geç yani ileri evrede fark edilmiş olmasından kaynaklı. Çünkü durum fark edilene kadar tümör koltuk altı lenf bezlerine metastaz yaptı yani yayıldı.

Hürriyet yazarı, yazısının devamında Acıbadem Hastanesi Onkoloğu Prof. Dr. Taner Korkmaz ile yaptığı söyleşiye yer verdi.

 

Hürriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU