Yurtdışına çıkışı yasak olan Dilek Dündar eşi ve çocuğuyla birlikte: Sevgili ülkemi sevgili ailem için terk ettim

3 yıldır hukuksuz şekilde pasaportuna el konulduğunu savunan Dilek Dündar, Almanya'da bulunan eşi Can Dündar ve Oğlu ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı, "Aileme kavuştum" dedi

Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar, sosyal medya hesabından eşi Can Dündar ve oğlu Ege ile birlikte çekilmiş bir fotoğraf paylaştı, "Tam üç yıldır, hakkımda hiçbir soruşturma olmadığı halde, hukuksuz olarak pasaportum elimden alındı, yurtdışına çıkışım engellendi. Tüm yasal yolları denedim, sonuç alamadım. Anayasa Mahkemesi, iki yıldır dosyamı ele almadı. Onlar anayasaya uymadılar, ben üç yıl yasalara güvenmenin bedelini, ailemden uzak kalarak ödedim. Sonunda annelik hakkımı kullandım ve aileme kavuştum. Umarım en kısa zamanda Türkiye hukuka, ayrı düşen tüm aile mensupları birbirine kavuşur" diye yazdı. 

 

 

Dilek Dündar geçtiğimiz şubat ayında, iki buçuk yıldır yurtdışına çıkışına izin verilmemesine çektiği bir video ile tepki göstermiş, eşi hakkında açılan davalar nedeniyle pasaportuna el koyulmasını hukuksuz ve keyfi bir karar olarak nitelemişti.

Kendi hakkında hiçbir suçlama olmamasına rağmen yurtdışına çıkamadığını ve eşine karşı rehin tutulduğunu savunan Dilek Dündar, 2016'da yurtdışına çıkmak isterken havalimanında pasaportuna el koyulduktan sonra polisin kendisine "yurtdışına çıkmasının ülke güvenliği açısından sakıncalı" olduğunu söylediğini belirtmiş, şunları söylemişti:

Madem öyle bir tehdit vardı, eşime kurşun sıkan tetikçi neden ceza almadan salıverilmiş ve pasaportu iade edilmişti. Tamamen hukuksuz, keyfi, siyasi bir kararla, 2.5 yıldır yurtdışına çıkmam, oğlumla ve eşimle buluşmam engelleniyor. Tam anlamıyla eşime karşı rehin tutuluyorum. Oğlumun, tüm ömrümce hayalini kurduğum mezuniyet törenine gidememem, sıkıntılı ya da sevinçli günlerinde annesi olarak yanında olamamam, 2.5 yıldır hiçbir suçlamaya muhatap olmadan, bu hukuksuzluğa maruz kalmam, hiçbir mahkemeden sonuç alamamam yeterince somut bir örnek midir? Yaşanan insan hakkı ihlalini göstermeye yeter mi?

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU