Türkiye alev alev yanıyor, uzmanlar uyarıyor: Hazırlıklı olmazsak daha büyük orman yangınlarıyla karşılaşabiliriz

Prof. Dr. Atmış ve Prof. Dr. Tolunay'a göre orman yangınlarının asıl nedeni terör olayları veya otel girişimi değil, yanlış politikalarla ormanların parçalanıp insan etkileşimine açık hale getirilmesi, yönetim boşluğu ve küresel ısınmaya hazırlıksızlık

Turizm, enerji (maden, elektrik nakil hatları vb.), yol, site ve golf gibi projelerle orman alanlarının parçalanarak insan etkileşimine açık hale gelmesini eleştiren uzmanlar, küresel ısınma gibi değişikliklere uygun planlama yapılmadığı görüşünde / Fotoğraf: AA

Türkiye son 3 gündür yangın yerine döndü.

Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana, Osmaniye ve Kayseri başta olmak üzere farklı noktalarda çıkan orman yangınları, ülkenin "ciğerlerini" tüketti.

Artan orman yangınlarının nedenlerini, Türkiye'nin önlem ve müdahalede eksikliklerinin bulunduğu eleştirilerini ve neler yapılması gerektiğini, Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay değerlendirdi. 

 

orman yangını AA
Fotoğraf: AA

 

"Küresel ısınmayla yangın riski artıyor"

Prof. Atmış ve Prof. Tolunay, yalnızca Türkiye'de değil, mevsimsel nedenler ve küresel ısınma sonucu oluşan sıcak hava dalgalarıyla dünya genelinde ısının yükseldiği ve kurumuş yapraklar ile otların tutuşmaya hazır hale geldiğini söyledi.

"Dünya genelinde orman yangınlarında artış var ama Türkiye'deki kayıp çok yüksek" eleştirilerine ise uzmanlar, Türkiye'deki "yanlış" politikalar ve gerekli tedbirlerin alınmamasını gerekçe gösterdi.

 

Küresel ısınma dünya yangın Pixabay.jpg
Fotoğraf: Pixabay

 

"Temel neden yanlış politikalarla ormanların parçalanması ve insan etkileşiminin artması"

"Yanlış" politikaların neler olduğunu da sorduğumuz Prof. Dr. Atmış ve Prof. Dr. Tolunay, ormanların parçalanması ve turizm, enerji, elektrik nakil hatları, yerleşim yeri, yol, golf sahası gibi alanlarla ormanların insan etkileşimine açık hale getirilmesi olduğunu ifade etti.

Uzmanlar ayrıca küresel ısınma gibi durumların etkisinin doğru algılanmadığı ve yangına müdahale ederken 20 yıl önceki koşullara göre hareket edildiği gerekçesiyle yönetimsel politikalarda yavaş ve eksik kalındığı eleştirisinde de bulundu.

 

Prof. Dr. Erdoğan Atmış Independent Türkçe.jpg
Prof. Dr. Erdoğan Atmış / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Aslolan önlem alıp hazırlıklı olmak"

24 ilde 81 noktada orman yangını çıkmasının akıllara farklı soruları getirdiğine ilişkin ise Atmış, "Birçok yerde aynı anda çıkabilir. Aynı kuşakta Yunanistan, İtalya, İspanya ve kuzeydeki Avrupa ülkelerinde de çok sayıda yangın çıktı. Aslolan önlem alıp hazırlıklı olmak. Biz ormancılar olarak bunları öngörüyorduk, uyarılarda bulunduk ama dinleyen yok. Temmuz ortasında kurak geçen bir yazda otlar, çalılar kurur, rahat tutuşabilir hale gelir ve orman yangınları artar. Havada nem açığı oluşur ve bitki örtüsü yangına müsaittir. Anız yakılması, mangal yakılması, turizm faaliyetleri gibi nedenler de yangın riskini artırır. Yangınlar bu mevsimde Akdeniz'de beklenen bir durumdur, Karadeniz'de de kasım ayında olur. Asıl mesela bu yangınlar çıktıktan sonra müdahalede geç kalınması. 2B ile orman arazisi dışına çıkarılan yerlere bir bakın. Ayrıca insanlar, orman alanı olarak kalması gereken yerlerle bu kadar iç içe olmamalı" şeklinde konuştu.

"2020'de orman yangını sayısı 3 bin 400'e yükseldi"

Prof. Dr. Doğanay Tolunay da benzer görüşleri paylaştı.

Türkiye'de orman yangınlarının uzun yıllardır artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Tolunay, 80'lerde binlerde seyreden ortalamanın son yıllarda 2 bin 500'ü geçtiğini, 2020'de gerçekleşen orman yangını sayısının ise 3 bin 400'e ulaştığını söyledi.

Tolunay, "Nüfus arttıkça ormanla iç içe yaşamaya başlanmasının tehlikelerini görüyoruz. Son 15-20 yılda madencilik, elektrik nakil hatları, orman içinden geçen yol gibi projelere izin veriliyor! İnsan ormanın içine ne kadar girerse, yangın riski de o kadar artıyor" ifadelerini kullandı.

 

Prof. Dr. Doğanay Tolunay - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Doğanay Tolunay / Fotoğraf: İstanbul Üniversitesi 

 

Orman alanlarının madencilik, turizm ve altyapı gibi tesisler için yapılan tahsislerinin toplamının 2020 itibariyle 748 bin hektara ulaştığı uyarısını yapan Prof. Dr. Atmış da "2008 ile 2019 yılları arasında 10 hektardan küçük orman parçalarının sayısı rekor bir oranla yüzde 118 artarak 55 bin 484'ten 120 bin 789'a çıktı" dedi.

Orman yangınlarının akıllara getirdiği sorular: Otel yapmak için mi çıkarıldı? Terör örgütü mü yaptı? Neden Orman Bakanlığı envanterinde yangın söndürme uçağı yok?

Orman yangınları meydana geldiğinde halk arasında "Otel yapmak için mi çıkarıldı? Terör örgütü mü yaptı?" gibi sorular yaygın şekilde kabul görse de Independent Türkçe'nin görüş aldığı Prof. Dr. Atmış ve Prof. Dr. Tolunay'a göre bazı münferit olaylar dışında bu soruların karşılığı yok.

OGM verilerine göre 2020 yılında terör örgütlerince çıkarılan orman yangını sayısı 4.

Ancak çıkış nedeni belirlenemeyen bin 353 yangının bir kısmının terör örgütleri tarafından çıkarıldığı ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, bu sayı 4'ten daha fazla olabilir.

 

 

"Nedeni bilinmiyor denilerek kapatılıyor"

Ancak Atmış ve Tolunay, yurtdışındaki yangınların en ince ayrıntısına kadar araştırılıyorken Türkiye'de yeterince üzerinde durulmayarak, orman yangınlarının yarısının nedeninin bilinmediği eleştirisini yöneltti.

"Yıllık ortalama 3 bin yangının birkaçı terör olayı"

Sel, deprem, orman yangını gibi pek çok olayda sorumluluk alınmayıp bir günah keçisi ilan edildiği eleştirisinde bulunan Prof. Dr. Atmış, "Sel oluyor, ‘iklim değişikliği' deniliyor. Oysa dere yataklarındaki yerleşim, ormanlardaki madenlere verilen izinlere bakılmıyor. Orman yangını oluyor, ‘PKK yaptı' deniliyor. İşi perdelemeyin. Yıllık ortalama 3 bin yangının birkaçı terör olayı ve PKK'ya ait ya diğerleri?" diye sordu.

"Otel yapmak için orman yakmaya gerek yok"

Yine halk arasında orman yangınlarının otel yapmak için çıkarıldığı görüşü hakim.

Ancak Prof. Dr. Tolunay, mevcut kanuna göre bir alanın yandıktan sonra öncelikle yeniden bitki örtüsüne kavuşturulması şartı bulunduğundan, yangın sonrası alanın otel haline getirilmesinden ise birtakım boşluklardan faydalanılarak yangın öncesinde ormanlık alanın otele çevrilmesinin daha kolay olabileceğini yapılmasını belirtiyor.

"Orman Genel Müdürlüğü ya da Orman Bakanlığı kendi uçak ve helikopter filosunu kurmalı"

3 sene öncesine kadar yangın söndürme uçaklarının Türk Hava Kurumu'ndan (THK) kiralandığını ancak sonra bazı sorunlar yaşandığını belirten Tolunay, Orman Genel Müdürlüğü ya da Orman Bakanlığı'nın kendi uçak ve helikopter filosunu kurmasının şart olduğunu savundu:

İhalelerle yurtdışından uçak bulma şansınız azalıyor, orman yangınları arttığından her ülke kendi içindeki müdahale filosunu artırmaya çalışıyor. Ya da çok yüksek ücretlerle kiralayabiliyorsunuz. Bir an önce Orman Genel Müdürlüğü ya da Orman Bakanlığı kendi yangın söndürme uçağı ve helikopter filosunu kurmalı. THK ile işbirliği yapılabilir ya da kendi envanterini oluşturabilir. Küçük, orta ve büyük ölçekli su atabilen uçaklar, helikopterler gerekiyor. Şimdi harekete geçilse bu yangın söndürme uçaklarını almak seneleri bulabilir.

Uçak ve helikopter olmadığı gibi, yangınlar artmasına rağmen yerden müdahale edecek orman işçisi sayısı giderek azalıyor. Yangın konusunda uzman ekipler, uzmanlık alanları dışında kullanılıyor.

"Hazırlıklı olmazsak daha büyük orman yangınlarıyla karşılaşabiliriz"

Son olarak Orman ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'nin orman yangınlarıyla mücadelede dünyanın en başarılı teşkilatları arasında olduğumuz şeklindeki söylemini de sorduğumuz Atmış, "Yangınla mücadelede son 5 yılda önceki yıllara göre başarısızız. Hazırlıklı olmazsak daha büyük orman yangınlarıyla karşılaşabiliriz" yorumunu yaptı.

 

orman yangını aa
 Fotoğraf: AA

 

Ne olmuştu?

2020'de yanan ormanlık alan 3 katına çıktı

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre Türkiye'de 2009-2020 yılları arasında 29 bin 965 orman yangınında 98 bin 950 hektar orman alanı yandı.

Bu yıllar arasında rekor, 3 bin 399 yangında 20 bin 971 hektar orman alanının yandığı 2020 yılına ait.

2020 öncesindeki 11 yılda yangın sayısı yıllık 2 bin 415 ve yanan orman alanı ortalaması 7 bin 89 hektarken bu alanın 3 katına çıkmış olması dikkat çekici.

Orman yangınlarını ele alırken hem dünyadaki mevcut duruma hem de Türkiye özelinde Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göz attık.

OGM Ormancılık istatistiklerine göre 2013-2020 yılları arasındaki orman yangınlarından bin 353'ünün çıkış nedeni bilinmiyor.

314'ünün doğal nedenlerle, 231'inin anız sebebiyle gerçekleştiği belirtiliyor.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU