Tanju Özcan'ın çıkışı akıllara getirdi: Muhalefetin belediye başkanları, neden partileriyle ters düşüyor?

Çamuroğlu, muhalefet belediye başkanlarının "bölge beyi" gibi davranmaya meyilli olduğunu öne sürerken, Yarkadaş, başkanların özerk davranmasını siyasetin finansman sorununa bağladı. Özkiraz ise CHP'nin belediye başkanlarına bilinçli alan açtığı görüşünde

Tanju Özcan'ın (ortada) açıklamalarına CHP'den de tepkiler geldi / Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın il genelinde yerleşik sığınmacıların su ve katı atık bedellerini 10 kat arttıracağı yönündeki sözleri kamuoyunda tartışılıyor.

Tepkilere karşın Özcan, geri adım atmamakta kararlı.

Özcan, yaptığı açıklamada "Bayramda Suriye'ye gidenlerden hayatını kaybeden oldu mu? Onların gitmek gibi bir derdi yok. Vatandaşlık almak gibi bir derdi var. Söylediklerimin arkasındayım, partimden herhangi bir tepki almadım. Çizgimi biliyorlar. Alsam onu da umursamayacağım" dedi.

CHP'den ise tepki yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun'dan geldi.

Torun, yaptığı açıklamada, "Su gibi temel yaşam hakkının tartışmaya açılması politikalarımızla taban tabana zıttır" ifadelerini kullandı. 

Buna karşın CHP'den Özcan'a yönelik herhangi bir inceleme yapılacağına dair işaret şimdiye kadar gelmedi.

Özcan'ın açıklamaları sosyal medyada da tartışıldı. Destek verenler olduğu kadar CHP'den ihraç edilmesi, belediye başkanlığı görevinden alınması gerektiği yönünde görüş beyan edenler de oldu.

Twitter'da Doktor Erkan Öztürk'ün, "CHP'de Tanju Bey'in partiye ve millet ittifakına verdiği zararı görüp uyarabilecek bir büyüğü yok mudur? Sığınmacılar da mağdur. 'Bizim muhatabımız hükümet ve onunla işbirliği yapan Avrupa' diyen Kemal Bey'in bu beyanatlardan nasıl haberi olmaz?" şeklindeki paylaşımına cevap veren tarihçi, eski AK Parti Milletvekili Reha Çamuroğlu, şu iddiada bulundu:

Yoktur. Belediye başkanları eğer iktidar partisinden değillerse seçilir seçilmez kendilerini 'en büyük' ilan eder ve müstakil davranmaya kalkışırlar.

recep.jpg
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın Çakıcı ile pozuna CHP içinden eleştiriler gelmişti / Fotoğraf: Twitter

 

Daha önce de özellikle CHP'li kimi başkanları parti tabanlarından eleştiri gelmişti

Çamuroğlu'nun iddia ettiği gibi Özcan olayından da bağımsız olarak muhalefet özellikle de CHP'li belediyelerin AK Parti'li belediyelerden farklı olarak genel merkezlerinden daha bağımsız hareket ettikleri hatta zaman zaman belli konularda ters düştükleri görülüyor.

Örneğin CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın "Partizanlık yapmamak" adına parti örgütlerinden gelen taleplere cevap vermedikleri iddia edilmiş, bundan dolayı parti tabanında kimi isimlerin rahatsızlık duyduğu iddiaları basına da yansımıştı.

Yine CHP'li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na karşı sert ifadeler kullanan suç örgütü liderliğinden uzun yıllar hapis yatan ülkücü görüşlü Alaattin Çakıcı'yı makamında ağırlaması parti tabanında tepki çekmiş ancak parti yönetimi buna sessiz kalmıştı.

Yine Kılıçdaroğlu'na yönelik sert ifadelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile CHP'li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın birlikte çekilen fotoğrafının belediye hesabından sosyal medyada paylaşılması parti tabanında eleştirilere neden olmuş, Grup Başkanvekili Özgür Özel, bu fotoğrafla ilgili "İçim sızladı" demişti.

Benzer örnekleri artırmak mümkün.

Bu durumda Çamuroğlu'nun da iddia ettiği gibi muhalefet özellikle de CHP'li belediye başkanları iktidar partisine bağlı başkanlara göre kendi partilerine karşı daha mı bağımsız davranabiliyor. Peki bu durum neden kaynaklanıyor?

Bu soruya Reha Çamuroğlu ilginç bir benzetmeyle cevap verdi: CHP'li belediye başkanları "bölge beyi" gibi davranıyor.

 

reha.jpg
Reha Çamuroğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"Partilerinden istifaları halinde başkanlıklarına zarar gelmemesi onları pervasız davranmaya itiyor"

"İktidar belediyelerinin genel başkanı ya başbakanı olur ya cumhurbaşkanı olur" diyen Çamuroğlu'nun bu konudaki görüşlerini şöyle dillendirdi: 

"Dolayısıyla belediye buradan maddi ve manevi büyük destek alır. Muhalefetin belediye başkanları, 'devletin desteği arkamızda' hissiyatını yaşamazlar. Bu nedenle kendi genel başkanlarına ve teşkilatlarına karşın daha dik başlı ve serbest hissederler kendilerini. Tabii iktidarla da pek çok yerde yakın ilişkiler kurabilirler. Partilerinden istifa etmeleri halinde belediye başkanlıklarına zarar gelmez, devam edebilirler. Bütün bunlar onları daha rahat, daha pervasız davranmaya iter. Adeta çoğu zaman da bir bölge beyi gibi davranmaya meyilli olurlar. Kendi parti politikalarına karşı tavır alabilirler. Bu partilerini de çok zor durumda bırakabilir. Tabii ki bu kendilerine oy veren seçmene ve partilerine hoş gelecek davranışlar değil." 

"Belediye başkanları parti politikalarıyla ters düşemez"

Eski Milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş ise belediye başkanlarının parti politikalarıyla ters düşemeyeceğini savundu.

Belediye başkanları, milletvekilleri ve parti yöneticilerinin partilerinin genel politikalarına uymak ve o politikaları uygulamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Yarkadaş, "Ne belediye başkanlarının o politikalara uymama ne de milletvekillerinin o politikaları tanımama hakkı vardır" dedi.

Bir partinin tüzüğünü, programını, ilkelerini kabul eden birisinin parti politikalarıyla 180 derece ters eylem ve söylemlerde bulunmaması gerektiğinin altını çizen Yarkardaş, "Belediye başkanlarının böyle bir özerkliği yoktur. Eğer bir belediye başkanı kafasına göre politika uygulamak istiyorsa, bunu bağımsız bir belediye başkanı olarak yapabilir. Ancak bir partinin çatısı altındaysa ve yakanızda hala o partinin rozeti varsa, belediye meclisinin çoğunluğu kendi partisinin meclis üyelerinden oluşuyorsa parti politikalarıyla ters düşemez" diye konuştu.

barış yarkadaş.jpg
Barış Yarkadaş / Fotoğraf: Twitter

 

"Belediye başkanlarının kendilerine açtığı alanın sebebi siyasetin finansmanı sorunu"

Bu sözlerinin ardından "Bu bağlamda belediye başkanlarının özel bir alanı yoktur" ifadelerini kullanan Yarkadaş, ardından sözlerini şöyle sürdürdü:

Ama burada belediye başkanlarının kendilerine açtığı özel alanın ve özerkliğin sebebi siyasetin finansmanı sorunudur. Ne yazık ki birçok parti, siyasetin finansmanı sorununu çözemediği için belediye başkanları bu konuda avantajlı konumda. Belediye başkanları da bu avantajlarını kafalarına göre politika yaparak ortaya koymaktadır.

"Özcan'ın söylediklerini herhangi bir milletvekili söylese muhtemelen ihraç edilirdi"

Yarkadaş sözlerini şöyle tamamladı:

"Tanju Özcan'ın söylediklerini herhangi bir milletvekili söylese muhtemelen ihraç edilirdi. Lakin Tanju Özcan'a dokunabilecek bir güç tanımıyorum. Özcan'ın görüşlerine hiçbir şekilde katılmıyorum. Bunları yanlış buluyorum. Bunlar soysal demokrat bir partinin görüşü olamaz."

 

kemal.jpg
Kemal Özkiraz / Fotoğraf: Twitter

 

"Genel merkez, belediye başkanlarına bilinçli alan açıyor"

Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz ise bu konuda farklı düşünüyor.

CHP Genel Merkezi'nin bilerek belediye başkanlarına alan açtığını söyleyen Özkiraz, şunları kaydetti:

CHP Genel Merkezi, önceki seçimlerde de kendi tarzı olan ilçe belediye başkanlarının büyükşehirleri kazanabileceklerini gördü. CHP'nin kendi icraatlarını belediyeler dışında gösterebileceği bir alan olmadığından, icraatları hayata geçirebilecek belediye başkanlarına bilinçli olarak alan açtığını düşünüyorum. Bunu Tanju Özcan'ın açıklamasından bağımsız olarak söylüyorum. Genel merkezin, belediye başkanlarını parti disipliniyle zorlamamasını hem bilinçli hem doğru görüyorum.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU