FIFA, futbolda köklü değişikliklere hazırlanıyor... Gökçe: Futbolu Z kuşağının eğilimlerine ve yeni sosyolojiye uydurmak istiyorlar

Değişiklikler arasında sürenin kısalması, sınırsız oyuncu değişikliği, ayakla taç atışı var. Spor yazarı Attila Gökçe, FIFA'nın yeni kurallarını ve futbola olası etkilerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi

FIFA'nın değişiklik yapmayı planladığı beş kural tartışılıyor / Fotoğraf: AA

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) futbolda "devrim" olarak nitelenebilecek yeni kuralları hayata geçirmek için ilk adımı attı.

İspanyol medyasında yer alan haberlere göre FIFA, futbol oyununda 5 temel kuralda değişiklik planlıyor.

Yapılması planlanan değişikliklerin ise FIFA Başkanı Infantino'nun talebiyle bir gençlik turnuvasında deneneceği belirtildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

FIFA'nın oyun kurallarıyla ilgili planladığı değişiklikler şöyle:

45'er dakikalık iki devre halinde oynanan maçların 30'ar dakikalık iki yarıya indirilecek.

Karşılaşma sırasında takımlara beşer oyuncu değişimi hakkı veren kural değiştirilerek oyuncu değişikliklerindeki sınır kaldırılacak.

Sadece elle kullanılabilen atışlar bundan böyle ayakla kullanılacak.

Topun oyunda olmadığı tüm dakikalarda kronometre durdurulacak ve top 60 dakikalık oyun süresinin tamamında oyunda kalacak.

Sarı kart gören oyuncu maç içerisinde cezalandırılarak 5 dakika oyun dışında kalacak.

Gökçe: Futbolu Z kuşağının eğilimlerine ve yeni sosyolojiye uydurmak istiyorlar

Spor yazarı Attila Gökçe, FIFA'nın yeni kurallarını ve futbola olası etkilerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Futbolun en temel özelliğinin, birkaç istisna dışında oyunun ana kurallarının 1863'ten beri değişmemesi olduğunu söyleyen Gökçe, kural değişimlerinin futbola olan ilgiyi artırmak için yapıldığını söyledi ve Z kuşağının futbolla ilişkisine dikkat çekti:

O konuda araştırma yaptıklarında da görecekler. Z kuşağının hatır sorup karşılığını dinleyecek hali yok. Çok sabırsızlar. Onlarla diyalog kurmak da çok zor. O yüzden onların davranış biçimlerine, eğilimlerine ve yeni sosyolojiye göre futbolu uydurmak istiyorlar.

 

Attila Gökçe-Twitter.jpg
Attila Gökçe / Fotoğraf: Twitter

 

"Basketbol kendisini çok iyi geliştiriyor, futbol da geliştirmeli"

Futbolun en önemli üç özelliğinin olduğunu söyleyen Gökçe, şunları kaydetti:

En önemli yanı herkesin oynayabilmesi. İkincisi kurallarını herkesin bilmesi. Üçüncüsü ise bütün sporlarda geçerli olan top ve belli alan ölçülerinde oynanabilmesidir. Çin'de de Amazon'daki yerliler oynamaya başladığında da oynanılan yer ve oyun değişmez. Bu kurallarla çok oynanmaya başlandığı zaman oyun cazibesini kaybeder. Bakın her olimpiyattan sonra basketbolda kural değişikliği yapılır. Bence basketbol kendisini daha iyi geliştiriyor, futbol da geliştirmeli.

"Futbolun daha güzel olması için kural değişiklikleri titizlikle yapılmalı"

FIFA'nın yeni uygulamak istediği konulardan en dikkat çekici olanı 90 dakikalık oyun süresinin 60 dakikaya düşürülmesi.

Maçların 60 dakikaya düşürülmesi konusunu yadırgadığını dile getiren Gökçe, farklı branşlarda yapılan uygulamaları örnek vererek, şu ifadeleri kullandı:

Voleybolda çok güzel kural değişiklikleri oldu. Maçlar çabuklaştı, taktikler değişti. Voleybol kendisini çok iyi değiştirdi. Güreşin kurallarıyla çok uğraştılar. Televizyonlar istedi diye süreyi azalttılar ama bu durum ilgiyi çok azalttı. Bence oyun bazen kendi temel niteliklerini korumalı. Deneme çok iyi. Bu kuralların denenmesine saygı duyuyorum ama 57 yıldır izlediğim futbolun daha güzel olması için kural değişikliklerinin titizlikle yapılması kanaatindeyim. FIFA da bu tartışmaları hakkıyla yapar. 

"Antrenörlerin hangisi daha yaratıcı göreceğiz"

Sınırsız oyuncu değişikliği konusunun oldukça iyi olduğunu bu konuyu birçok kez dile getirdiğini belirten Gökçe, "O zaman antrenörlerin hangisi daha yaratıcı, hangisi daha atak istiyor göreceğiz. Mancini'nin Galatasaray'dayken fırsat buldukça basketbol maçlarına gidermiş. Sadece Galatasaray'ın değil tüm takımların... Mancini'nin oradan etkilendiğini düşünüyorum. Sınırsız oyuncu değişikliği kuralı nedeniyle artık antrenörlerin daha fazla basketbol maçı izlemeleri gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Futbolun rengini, ustalığını ve heyecanı azaltır gibi görüyorum"

Taç atışının ayakla kullanılması ile ilgili de konuşan Gökçe, şu değerlendirmeyi yaptı:

Bu Türkiye'nin 1970'li yıllarda UEFA aracılığıyla FIFA'ya yaptığı önerilerden biriydi. Çok olumlu karşılandı ancak IFAB kabul etmedi. IFAB bir hanedandır! İçerisinde mutlaka İngiliz, İskoç, Galli ve Kuzey İrlandalı bulunur. Bu hanedana bunu kabul ettirmek zor ancak denemekte yarar var. Bence uygun bir uygulama ancak taç ayakla kullanılınca oradaki uygulama çeşitliliğini sınırlıyorsun. Çünkü tacı elle kullanarak korner gibi etki yaratan takımlar, oyuncular var. Özel taç kullanma taktiği geliştiren takımlar var Liverpool gibi. Tacı ayakla kullandığın zaman 'Sade suya tirit' gibi olur. Futbolun rengini, ustalığını ve heyecanı azaltır gibi görüyorum.

 

VAR.jpg
VAR sistemi, uygulandığı ülkelerde en çok tartışılan konuların başında geliyor / Fotoğraf: AA

 

"Değişiklikler kuralda olmuyor, kuralın yorumlanmasında oluyor" 

Futbolda son dönemde değiştirilen kurallar ve yeni hayata geçirilen uygulamalar da var. 

Elle oynama konusunda IFAB'ın yaptığı yeni düzenleme sıkça tartışma konusu olurken, 2018 Dünya Kupası'ndan bu yana futbola entegre edilen VAR sistemi de bunların başında geliyor. 

"Galibiyete 3 puan sistemini Türkiye'de ilk önerenlerden biriyim"

Yeni uygulamalar futbola kolaylık tanısa da spor kamuoyundaki tartışmaları da bitirebilmiş değil. Yeni kuralların araştırılmadan hayata geçirilmesinin yeni olumsuz ortamları meydana getireceğini düşünen Gökçe, bu tartışmaların her zaman olduğunu bildirerek 3 puan sisteminin getirilmesini örnek verdi:

Galibiyete 3 puan sistemini Türkiye'de ilk öneren gazetecilerden biriyim. 3 puan sistemini ilk İngilizler buldu. İtalya, Fransa birer yıl deneyip vazgeçti. İlk başlarda federasyonlar karar veriyordu ancak FIFA hiç karışmadığı halde öyle bir gözlem yaptı ki 1994 Dünya Kupası'ndan sonra bütün ülkelerde bunun uygulanacağını açıkladı. Çünkü 0-0'a beraberliğe bağlanan maçlar çoktu. 

"Değişiklikler kuralda olmuyor, kuralın yorumlanmasında oluyor" diyen Gökçe, şöyle konuştu:

Topla elin teması eskiden beri tartışmalı. Hareketler incelendi, teknolojiden yararlanıldı. Temasların nasıl olduğu konusunda niyetlere bile bakıldı. Hakemlere büyük yetki verdiler EURO 2020'de gördük. Bu kuralın yorumudur, yeni bir içtihattır. Kural değişmedi. Teknolojiden yararlanmak özellikle Türkiye'de maçları çok durduruyor. EURO 2020'de VAR'a çok az başvuruldu. Oyunun akışı çok az durdu. Bazen teknoloji bir yere girdiği zaman oyuna olumlu katkı sağlıyor. Gol çizgisi teknolojisi örneğinde olduğu gibi...

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU