Güneydoğu’da fahiş fiyattan elektrik sattığı öne sürülen DEDAŞ'a tepkiler büyüyor… DEDAŞ: ‘Yüksek fatura’ olarak gösterdikleri, yıllardır ödemedikleri için biriken borçları

Bazı vatandaşlarca ve muhalefet milletvekillerince “zulümle” suçlanan DEDAŞ’tan en çok şikayet edenler çiftçiler. Yüksek faturalar yüzünden tarımı bırakma noktasına geldiklerini iddia ediyorlar. DEDAŞ, iddialarla ilgili sorularımızı cevaplandırdı

Güneydoğulu çiftçiler, yüksek elektrik faturaları ödediklerini iddia ediyor / Fotoğraf: gobeklitepehaber.com.tr / AA

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, 8 Temmuz'da CHP heyetiyle Diyarbakır’a yaptıkları ziyaretin sonuçlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

İlgezdi'nin hedefinde Güneydoğu’da bir süreden beri gündemde olan ve bölgeye elektrik sağlayan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) vardı.
 

gamzeilgezdi.jpg
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi/ Fotoğraf: AA


Gamze Akkuş İlgezdi, Diyarbakır'da vatandaşların DEDAŞ'tan dert yandığını öne sürerek, “Sur ilçesine bağlı birçok mahallede yurttaşlara saatlerin eski olması gerekçesiyle 5 bin 800 lirayı bulan cezalar kesildi. Elektrik dağıtım şirketleri yurttaşlardan ceza adı altında deli dumrul vergisi alıyor” dedi ve şunları söyledi: 
 

Şu anda bölgede gerçekten bir terör varsa o da DEDAŞ terörüdür. Daha öncesinde insanlar silahlar yüzünden köylerini terk ederlerdi. Şimdi DEDAŞ yüzünden köylerini terk ediyorlar.


İlgezdi’nin hazırlayıp parti yönetimine sunduğu raporda da bölgede konuştukları kimi vatandaşların DEDAŞ’la alakalı şikayetlerine ve iddialarına da yer verildi.

Tartışma büyüyor

DEDAŞ’la ilgili iddialar yeni değil.

Bölgede bir süreden beri bazı vatandaşlar, DEDAŞ'ın yüksek faturalar gönderdiğini iddia ederken, kurumdan gelen açıklamalar ise borçlarını tahsil edemedikleri yönünde.

Ancak bu karşılıklı iddialar bölgede ciddi bir sosyal soruna dönmüş durumda.

Bazı köylerin elektrik borcu ödenmediği için elektriklerinin kesildiği iddia edilirken DEDAŞ’tan kaynaklı şikayetler en çok çifçilerden geliyor.

Tarım sahasını sulamak için elektrik yardımıyla kuyudan su çekerek sulama yapan çiftçiler DEDAŞ’ın uyguladığı fiyatlandırmadan şikayetçi.

“Köylülere baskı yapıyorlar. Bütün desteklerimiz DEDAŞ’a gidiyor”

Bunlardan biri de Şanlıurfa Karakeçi Mızar Köyü’nden çiftçi Mehmet Emir Akıl. 

Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada "Ayrı bir devlet gibi hareket ediyorlar" diyen Akıl, karşılarında bir muhatap bulamadıklarını söylüyor. 
 

emir.jpg
Mehmet Emir Akıl / Fotoğraf: Independent Türkçe


Kuruma gittiklerinde görüşecek yönetici bulamadıklarını yineyelen Mehmet Emir Akıl, "Kolluk güçlerini yanına almışlar köylülere baskı yapıyorlar. Elimize gelen bir fatura fişi yok. Diyorlar ki “'Şu kadar borcunuz var gidin Ziraat Bankası’na yatırın'" ifadelerini kullanıyor. 

Akıl, "Hububat destekleme adına devletin tarafımıza ödediği paralar cebimize girmeden DEDAŞ faturaları için kesiliyor. Bütün desteklerimiz oraya gidiyor diyor.

Mızar Köyü sakininin açıklamasına göre sayaçlar da kimse müdahale etmesin diye direklerin tepesine monte edilmiş. Dolayısıyla kimse ne kadar tükettiğini, kilowatt başına ne kadar harcadığını bilmiyor. 
 

urfadabugün.jpg
DEDAŞ'ın fahiş fiyat uyguladığı iddiası ilk defa gündeme gelmiyor / Fotoğraf: urfadabugun.com


“Fahiş fiyat uygulaması iki yıldır arttı”

Borçlarını ödediği halde sürekli borçlu çıktıklarını öne süren Akıl, "100 dönüm buğday 100 dönüm pamuk ekiyorum. Bana gelen 300-320 bin lira fahiş bir fiyat. Bunun tespitini de yapamıyoruz. İtiraz edince "Git dava aç" diyorlar. Açıyoruz sonuç yok" diye konuştu. 

Mehmet Emir Akıl, fahiş fiyat uygulamasının özellikle son iki yıldır arttığını söylüyor. 

Altı tane aboneli kuyumun üçünü iptal ettiğini belirten Akıl, "1000 dönüm pamuk ekiyorsam 1 milyon lira elektrik geliyor, bunun daha tohumu, gübresi var. Çiftçi bu yükün altından nasıl kalksın?" dedi. 

"Devlet ile halkı karşı karşıya getiriyorlar"

Bu şartlarda çok kişinin tarımı bırakmayı düşündüğünü öne süren Akıl, “Ayrıca elektrik voltajı düzgün gelmediği için makineler de bozuluyor. Sayaçları kapatacağız diye devletin kolluk gücünü getirip köyün içine bırakıyorlar. Devlet ile halkı karşı karşıya getiriyorlar” açıklamasını yaptı. 

“Ne kadar harcadığımızı bilmiyoruz, fatura gelmiyor”

Mardin Kızıltepe’de çiftçilikle uğraşan Selim Karadağlı ise her yıl 200-300 bin lira tutarında faturalar ödediklerini söylüyor. 
 

metin.jpg
Selim Karadağlı /Fotoğraf: Independent Türkçe


"Kimse oynamasın" diye sayaçların direk tepelerine yerleştirildiğini ifade eden Karadağlı, "Bir modeme bağlılar. Şirket buna göre faturalandırıyor ama biz ne kadar harcadığımızı görmüyoruz. Gelen bir fatura da yok. Elimize el yazısıyla bir kağıda yazılmış bir IBAN numarası verip git bunu öde diyorlar” ifadelerini kullandı. 

"Faturaları ödeyemeyen birçok çiftçi üretim yapmayıp tarım işçisi olmayı seçti"

Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Abdullah Melik, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman gibi illerde tarım arazilerinin çoğunun açılan kuyulardan elektrik enerjisi ile çıkarılan su ile sulandığına dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:

Abdullah Melik'in açıklamasına göre DEDAŞ, çiftçiden dönüm başı pamukta 800 lira, mısırda 1200 lira, buğdayda 500 lira alıyor. Ayrıca her biri için çiftçinin ödediği tutarın yüzde 45’i oranında devletten de katkı payını alıyor. 
 

abdullahmelki.jpg
Abdullah Melik / Fotoğraf: Independent Türkçe


Bunun yanı sıra “demir kaybı” adı altında 5-6 bin liralık tutarın faturalara yansıtıldığını söyleyen Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı "Oysa bir kuyu ile bir yıl içinde en fazla 100-110 dönüm arazi sulanabilir. Bunun karşılığında 100-120 bin lira gibi faturalandırma yapılıyor. Çiftçi bu kadar parayı nasıl ödesin?" dedi. 

DEDAŞ faturalarının çiftçiyi perişan ettiğini söyleyen Abdullah Melik, "Geçen yıl birçok çiftçi kendi tarlasını ekmek yerine batıya gidip tarım işçisi olmayı seçti. Durum o kadar vahim" açıklamasını yaptı. 

"Ciddi zulme dönüşmüş durumda"

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere de DEDAŞ’la alakalı vatandaşların şikayetlerini sık sık gündeme getiriyor.
 

abdurrahmantutdere.jpeg
Abdurrahman Tutdere / Fotoğraf: AA


Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Tutdere tarımsal sulamada kullanılan elektrik konusunda ciddi sıkıntı olduğunu yineleyerek şunları söyledi: 
 

Maliyetin üstünde faturalandırma yapılıyor. Geçen sene şikayetler artmıştı. Biz de üzerine gittik. Ciddi zülme dönüşmüş durumda.

Diyelim ki bir köyde 45 ev ödemiş, beşi ödememiş gelip köye elektrik sağlayan trafoyu söküyorlar.

Kimi yerlerde insanlar içme suyunu bile karşılayamadı. DEDAŞ elektrikleri kestiği için birçok yerde sulama yapılamadığından ekinler kurudu. 



Peki bu iddiaların odağındaki DEDAŞ, ne cevap veriyor?

İşte DEDAŞ'ın Independent Türkçe'ye verdiği yanıtlar... 

“Birikmiş borçlar 4.8 milyarı geçti. 1500 abonenin elektriği kesildi”

- Çiftçilerin elektriği neden kesiliyor? Sorunun kaynağı nedir?

Mardin ve Şanlıurfa’da tarımsal sulama abonelerinin uzun yıllardır ödenmeyen ve bu nedenle birikmiş borçları, Haziran 2021 itibariyle toplam 4,8 milyar lirayı geçmektedir. Bu borç büyümeye devam etmektedir.

Geldiğimiz nokta itibarıyla, özellikle Şanlıurfa ve Mardin’deki tarımsal sulama abonelerimizin biriken borçları, şirketimizin finansal dengeleri açısından yönetilemez ve sürdürülemez hale gelmiştir. Hizmetin devamı riske girmiştir.
 

dedaşprofil.jpeg
DEDAŞ, Independent Türkçe'nin sorularını cevaplandırdı / Fotoğraf: Artı Gerçek


Esas sorun, bölgemizdeki tarımsal üretim modelinin çok büyük oranda elektrik masraflarının sübvanse edilmesi üzerine kurulu olmasıdır.

Bu model, elektriğin özel sektör tarafından dağıtıldığı ve satıldığı bir serbest piyasa rejiminde katma değer üretebilecek bir model değildir. Maalesef çiftçilerimiz bu modeli şartlara uyarlayarak maliyetlerini düşürme noktasında istekli değildir.

Uzun yıllardır biriken milyarlarca liralık elektrik borçlarını ödemeye yanaşmayan bazı kesimler, son dönemde çalışanlarımıza ve kolluk kuvvetlerine karşı mukavemetlerini şiddet boyutuna taşımış durumdadır.

Bize ve kolluk kuvvetlerine gösterdikleri mesnetsiz şiddetin de ötesinde, aynı kesimler, sosyal medya üzerinden organize dezenformasyon kampanyalarıyla şirketimizi karalamaya ve kendilerini mağdur göstermeye çalışmaktadır.
 

dedaşköyler.jpeg
Mardin Kızıltepe'ye bağlı bazı köylerin geçen yıl borçları nedeniyle elektrikleri kesilmişti / Fotoğraf: Independent Türkçe


Buna rağmen belirtmek isteriz ki, elektriği kesilen tarımsal sulama abonesi sayısı 1500 civarındadır. Bu sayı, toplam tarımsal sulama abone sayımızın yaklaşık yüzde 5’ine tekabül etmektedir ve bu aboneler borç rakamları nispeten büyük abonelerdir.

"İtiraz ettikleri yüksek faturalar değil, yıllardır ödemedikleri biriken borçları"

- Çiftçiler neden itiraz ediyor? İtiraz ve şikayetleri değerlendirilmiyor mu?

Çiftçiler ve diğer enerjisi kesilen aboneler yüksek faturalara itiraz ediyor gibi görünüyor ama yüksek fatura olarak gösterdikleri rakamlar esasen yıllardır ödemedikleri için biriken borçları.

Bölgede elektrik, bedeli olan bir hizmet veya ürün olarak görülmüyor.

Tarımsal sulama abonelerimizin önemli bir kısmının sadece bu yıl değil, önceki yıllarda da ödeme yapmamış olmaları, sorunun kaynağının fatura tutarlarından ziyade elektrik bedelini ödememe alışkanlıkları olduğunu göstermektedir.

Zira yaptığımız piyasa araştırmaları, kullanmakta oldukları pek çok farklı hizmetin ve ürünün ücretini ödeyen bu abonelerimizin, söz konusu elektrik olunca borçlarını ödemeyi ihmal ettiklerini bize gösteriyor.

Dicle Elektrik, kendisine ulaşan bütün itiraz ve şikayetleri, aynı abonelerden ve tamamen aynı içerikte olsa bile değerlendiriyor ve cevaplandırıyor.

Türkiye’nin çok dilli en büyük çağrı merkezi ve müşteri hizmetleri merkezi, 7 gün 24 saat müşteri taleplerini karşılıyor ve cevaplıyor.

"Batman’ın beş köyünde 10 yıldır ödenmeyen faturaların tutarı 10 milyon TL"

- Kesinti nedeniyle köylerde susuzluk yaşanıyor. İçme suyunun da elektriği kesiliyor. Neden?

Büyükşehir olmayan illerimizdeki köylerde, içme suyu elektriği abonelikleri ortak kullanım için doğrudan muhtarlıklar adınadır.

Dolayısıyla Batman’ın son günlerde haberlere konu olan köylerinde de içme suyu, elektriği muhtarlıklar adınadır. Biriken borçlar da muhtarlıklar adına yapılan ortak aboneliklerin yıllardır biriken borçlarıdır.

Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Yeni Çağlar (Zilan), Parmakkapı (Hiskut), Samanyolu (Kanike), Karpuzlu (Selibe) ve Dövecik (Male Gir) köylerinin içme suyu temininde kullanılan elektrik faturaları çok uzun yıllardır ödenmemektedir.

Beş köy için yaklaşık 10 yıldır ödenmeyen toplam 662 faturanın toplam tutarı yaklaşık 10 Milyon TL’dir.

Bu köylerde bireysel abonelerin hiçbirinde bir elektrik kesintisi söz konusu değildir. Ancak kuyudan çekilen ve muhtarlar adına yapılmış abonelikler üzerinden ortak tüketilen su için kullanılan elektrik yasal mevzuat çerçevesinde kesilmiştir.

Zira bu elektriğin bedeli yıllardır ödenmemektedir. Yapılan bütün ikazlara rağmen ödenmemiştir. Bu köylerde ortak kullanılan suyun elektriği sadece 2011 yılında çıkan bir kanun ile bir defaya mahsus olmak üzere Hazine tarafından ödenmiştir. Sonrasında hiçbir ödeme olmamıştır.

Öte yandan, yer altından su motoruyla çekilen su için yüksek oranda bir enerji sarfiyatı söz konusudur. Ayrıca bu su kuyuları için kurulan elektrik düzeneği başka amaçla da kullanılmaktadır. Bu durumda konu içme suyu temini olmaktan çıkıp karşılanması imkansız boyutlar kazanmaktadır.

Öte yandan bu köyler özelinde belirtmek gerekirse, şirket olarak kendilerine çok cazip şartlarda borç yapılandırması da önerdik. Herhangi bir gecikme cezası uygulanmayacağını taahhüt ettik, ona rağmen bir cevap alamadık.

"Usülsüzlük yapılamaz, keyfi karşılığı olmayan şekilde fatura şişiremez"

- Tarımsal sulamada faturalar şişiriliyor, bazen tüketim miktarı belli olmadan elle fatura düzenleniyor, hayali fatura kesiliyor iddiasına ne diyorsunuz?

Elektrik dağıtım ve perakende sektörü, regülasyon oranı en yüksek sektördür ve Türkiye’nin 21 elektrik dağıtım bölgesinin hiç birisinde hiç bir dağıtım şirketi veya perakende şirketi bu kadar regüle bir piyasada usülsüzlük yapamaz. Keyfi ve karşılığı olmayan bir şekilde fatura şişiremez, manipüle edemez, rakamlarla oynayamaz.

Dicle Elektrik’in tedarik ettiği her bir kilovat saat elektrik faturalı ve kayıtlıdır. EPDK’nın belirlediği fiyatlar dışında bir fiyattan enerji satmamız ise mevzu bahis değildir.

Elle verilen pusulalar konusu ise fatura olmayıp, üzerinde abonenin yaptığı ödeme, kalan borcu vb bilgilerin yer aldığı bilgi notlarından ibarettir. Bu bilgi notlarının düzenlenme nedeni ise yine tarımsal sulama abonelerimizden gelen taleplerdir.

Zira bu abonelerimizin büyük bir bölümünün uzun yıllara yayılmış borçları söz konusudur, ödeme yaptıklarında çoğunlukla düzensiz yapmaktadırlar ve bu bilgi pusulaları ile kendilerine ne kadarlık bir borçlarının kaldığı pratik bir şekilde iletilmektedir.

Tüm tarımsal sulama abonelerimizin hizmetine sunduğumuz OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi) sistemimiz, abonelerimizin anlık endeks tüketimlerini sistemden kendi şifreleri ile takip edebilmelerine ve borç bilgilerine ulaşabilmelerine imkan sağlıyor.

Ancak abonelerimizin hepsi bu sistemi kullanmayı tercih etmeyebiliyor. Bölgemizde pek çok abonemiz, daha çok yüz yüze iletişim üzerinden işlerini yürütmeye alışık oldukları için, pandemi döneminde bile interneti veya dijital platformları kullanmak yerine ofislerimize gelmeyi tercih etmişlerdir.

Söz konusu bu pusulalar da, dijital platformları ve interneti kullanmak yerine işlemlerini ofislerimizde yapan abonelerimize, ne kadarlık bir vadede ne kadar borçlarının olduğunu, hangi şekilde ödeyebileceklerini belirten küçük bilgi notlarıdır.

"Talep etmeleri halinde kalan borçları yazılı bildiriliyor"

- Çiftçiler ödeme yapmalarına karşın, kalan borçlarıyla ilgili bilgiye ulaşamadıklarını öne sürüyor.

Çiftçilerimize, anlık okuma değerleri uzaktan izlenebilen OSOS sistemleri sağlanmış olup, anlık tüketimlerini internet üzerinden takip etme şansına sahiptirler. Böylece, her çiftçi saatlik, günlük, haftalık ve aylık tüketimini takip edebilmektedir.

Bu durum, faturalara yapılan itirazların da yersizliğini göstermektedir. Ancak borcu yüksek olan abonelerimiz, kendilerine sunulan ve tamamen ücretsiz olan bu imkandan faydalanmamaktadır.

Üstelik, bir önceki maddede de ifade ettiğimiz gibi, kendileri biriken borç bilgilerine ulaşamayan abonelerimize kadarlık borçlarının kaldığı talep etmeleri halinde yazılı olarak iletilmektedir. 

"Usulsüz müdahale edilmesini önlemek için sayaçlar dışarıya alınıyor"

- Sayaçlar neden direk üstüne monte ediliyor? Vatandaş tüketimini kontrol edemiyor mu?

Hizmet bölgemizde, özellikle kayıt dışı kullanımın yüksek olduğu yerlerde sayaçlara usulsüz müdahale edilmesini önlemek için sayaçlar bu şekilde dışarıya alınıyor.

Abonelerimiz isterlerse kendi evlerine de paralel bir sayaç koyabilir. Orada da bir sorun yok. Yani iki sayaç da aynı tüketimi ölçer. Ancak en az bir sayacın usulsüz müdahalelerden korunabilmesi gerekiyor.

Zaten abonelerimize tüketim bilgileri SMS ile de gönderilmektedir.
 

dedaşdirek.jpg
DEDAŞ, sayaçlara müdahale olmaması için direklerin üzerine konulduğunu söyledi / Fotoğraf: Independent Türkçe


DÜSOP adını verdiğimiz Direk Üstü Sayaç Otomasyon Panosu uygulamamızın kullanıldığı bölgelerimizde hizmet kalitesinin ciddi bir şekilde yükseldiği gözlenmiştir.

Hizmet kalitesinin yükselmesi ile birlikte şikayetler de azalmıştır. Unutulmamalıdır ki, elektrik kesintilerinin en yüksek olduğu bölgeler, kaçak tüketimin en yüksek olduğu bölgelerdir.

“'Kanca atmak' olarak tabir edilen yöntemle trafolara müdahale ediliyor"

- Borcu olmayanların neden elektriği kesiliyor? Toplu cezalandırma mı var?.

Normal şartlar altında, sadece borcu olan abonelerin elektriği, ilgili trafodan kesilir. Ancak maalesef bölgemizde, elektriğin trafodan kesilmesi durumunda, Dicle Elektrik ekiplerinin ilgili mahalleden / köyden ayrılmasının hemen ardından trafolara halk arasında ‘kanca atmak’ olarak tabir edilen yöntemle yasadışı müdahale edilerek şalter kaldırılmakta ve kaçak kullanıma geçilmektedir.

Bu durum yüzünden şirketimiz, kaçak kullanımın yüzde 70’den yüksek olduğu bölgelerde trafodan kesmek yerine ana hattan elektrik kesmek zorunda kalmaktadır.

Bu durumlarda, ana hattan elektrik kesilmesinden olumsuz etkilenen faturalarını düzenli ödeyen abonelerimizi mağdur etmemek amacıyla kendilerine tüm masrafları tarafımızdan karşılanmak üzere jeneratörlerle enerji verilmektedir

Borçlunun alacağına el koyma dağıtım şirketlerine tanınan bir haktır

- Çiftçilere devlet tarafından verilen tarım desteğine bloke konulduğu iddiası doğru mudur?

Alacaklara mahsuben borçlunun alacağına el koyma, borçlarını ödememelerine rağmen devletin sağladığı sübvansiyonlardan faydalanmaya devam eden abonelere karşı sadece şirketimize değil tüm elektrik dağıtım şirketlerine, DSİ'ye ve sulama birliklerine tanınan bir haktır.
 

dedaşsaldırı.jpg
DEDAŞ'ı protesto eden köylüler ile jandarma arasında gerginlik yaşanmıştı/ Fotoğraf: AA


Temel ticari hukukta alacaklı, borçludan alacağını tüm yasal limitler çerçevesinde tahsil etme / bloke etme hakkına sahiptir.

Tarım ve Orman Bakanlığı, bölgemizde tarımsal sulama amaçlı elektrik kullanan abonelerin fatura bedelinin yüzde 45’ini karşılamaktadır.

Bu destekleme oranı 2020 yılı için yüzde 45, 2019 yılı için yüzde 55 ve 2018 yılı için de yüzde 65 olarak gerçekleşmiştir. Bu destekleme oranları ülkemizin en yüksek kamu desteği oranlarıdır.

Ancak maalesef bölgemizde çok sayıda çiftçi, sırf kayıt dışı kalmak ve bu sayede elektrik borçlarını ödememek için ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) sistemine kaydolmamaktadır. Özellikle mısır ekimi ile uğraşan çiftçilerin yüzde 60’a yakını sisteme kaydolmuş değildir ve dolayısıyla zaten herhangi bir devlet desteği almamaktadır.

"Can güvenliğini sağlamak için jandarma ile gidiliyor"

- Dicle Elektrik ekiplerinin jandarma eşliğinde baskın yaptıkları söyleniyor. Bu iddia doğru mu?

Bu tamamen çalışanlarımızın görevleri sırasında uğradıkları saldırılara karşı can güvenliklerini sağlamaya yönelik bir tedbirdir.

Özellikle son bir yıl içinde, Şanlıurfa ve Mardin’de tüm uyarılara rağmen borcunu ödemediği halde elektrik kesintilerine direnç gösteren gruplar, görevlerini yapmak isteyen Dicle Elektrik çalışanlarını silahla tehdit ederek ağır saldırılarda bulundu.

Birçok farklı noktada görevlerini yapmaya çalışan personelimiz silahla tehdit edilerek ağır şekilde darp edildi. Sadece son 2 hafta içinde 3 çalışanımız başlarından ağır şekilde yaralanırken jeneratörleri abonelere ulaştırmak isteyen görevli kamyon sürücümüz linç girişimine maruz kaldı.

Şirketimiz bir taraftan kamu sorumluluğu ile borçlarını düzenli ödeyen abonelerine hizmet götürmeye devam ederken, öte taraftan bu kriminal girişimlere karşı hukuki ve adli tüm imkanlarını seferber etmeye çalışmaktadır.

"Bölgede kayıp kaçak oranı yüzde 75,8’den yüzde 46,32’ye geriledi"

- Bölgede kaçak elektrik tüketimi gösterildiği gibi yüksek olmadığı söyleniyor. Siz tersini mi iddia ediyorsunuz?

Bölgemizde kaçak tüketim maalesef halen çok yüksektir ve bugün geldiğimiz noktada kaçak tüketimin ölçümü, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde milimetrik yapılabilmektedir.
 

kaçak-elektrik.jpg
Bölgede kaçak elektrik kullanımının azaltıldığı iddia ediliyor / Fotoğraf: Twitter


Hizmet bölgemizde yaşanan kayıp ve kaçak elektrik kullanımına karşı drone dahil en ileri teknolojik yöntemleri kullanarak mücadele ediyoruz.

Özelleştirmenin yapıldığı 2013 yılında Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinden oluşan hizmet bölgesinde kayıp-kaçak oranı ortalama yüzde 75,8 iken, kararlılıkla ve son teknolojik imkanlarla yürütülen mücadelemiz sayesinde 2020 yılsonu itibariyle kayıp-kaçak oranı yüzde 46,32’ye gerilemiştir.

Yıllar itibariyle bakarsak, hizmet bölgemizde kayıp-kaçak elektrik tüketimi istikrarlı olarak gerilemiştir.

2013’de yüzde 75,8 olan oran, 2014’de yüzde 74,2’ye, 2015’de yüzde 72,2’ye, 2016’da yüzde 67,6’ya, 2017’de yüzde 64,8’e, 2018’de yüzde 59,4’a, 2019’da yüzde 51,3’e ve 2020 yılında ise yüzde 46,32’ye gerilemiştir.

Ancak yıllar içindeki gerilemeye rağmen yüzde 46,32 halen çok yüksek bir rakamdır.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU