Atilla Peker'den başsavcılığa Kutlu Adalı cinayeti hakkında dilekçe: Korkut Eken, "Biz Kıbrıs işini hallettik" dedi

Atilla Peker, Adalı’nın öldürülmesine ilişkin bildiklerini anlatmak amacıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi

AA, Muğla'nın Fethiye ilçesinde gözaltına alınan Organize suç örgütü liderliği suçundan hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker ile koruması, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldığını duyurmuştu / Fotoğraf: AA

Organize suç örgütü liderliğinden aranan Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın öldürülmesi için emekli Yarbay, eski MİT'çi Korkut Eken'in kendisine nasıl teklifte bulunduğunu, Kıbrıs'ta nasıl UZİ marka silah temin ettiğini Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede anlattı.

Atilla Peker, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesine ilişkin bildiklerini anlatmak amacıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Atilla Peker, iki sayfalık dilekçesinde şunları anlattı:

Kardeşim Reis Sedat Peker beni 1996 yılı Mart ya da Nisan ayında aradı. Ankara Sheraton Otel’e gelmemi istedi. Ben de isteğine uyarak bulunduğu yere gittim. Orada Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs’a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini, polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler. Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağı doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliğini gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana Jeriko bir silah verdi ve ben belimde silah olmak suretiyle uçağı bindik.

“Kıbrıs’ta UZİ verdi”

Kıbrıs’a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik. Sonra aynı gün Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti.

"Kutlu Adalı’nın evine gittik"

Bir sonraki gün Beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu fark ettik. Bu nedenle içeri girmedik. O esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu bir UZİ marka silah vardı. Ertesi gün tekrar geldik. Gündüzleri de evin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu. Bunun üzerine Korkut Komutan bana dede ki üç kişi de olsa bunların hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır. Hepsini öldürmende bir mahsur olmaz dedi.

“Askerler durdursun, bize teslim etsin”

Üçüncü gün bir piyade alay komutanının makamına gittik. İsmini hatırlamadığım alay komutanından Korkut Eken’in talebi Kutlu Adalı isimli şahsın aracının güvendiği iki rütbeli tarafından durdurularak şahsın bize teslim edilmesinin sağlanmasını istedi. Bir iki saat sonra şahsın durdurulduğu haberi geldiğinde biz de hızlı adımlarla Alay Komutanlığı binasından çıktık. Şahsın yanında 15 yaşlarında bir çocuk vardı. Kişi alayın içine sokulmuş olduğunu etrafının da askerlerce sarılmış olduğunu görünce tekrar Alay Komutanının makamına geri d öndük. Orada Alay Komutanını azarladı. Ben sana böyle mi söyledim dedi. Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na geri döndük ve ertesi günde tekrar Türkiye’ye geri döndük. Ancak Korkut Komutan bana Atilla buraya geleceğiz dedi.

“Cezaevinde beni aradı”

Sonrasında ben bir yaralama nedeniyle Paşakapısı Cezaevi’nde bulunduğum sırada beni cezaevinde yanımda bulunan cep telefonumdan arayarak kendisinin Klasis Otel’de kaldığını, ziyarete geleceğini söyledi. Ben de abi cumartesi Pazar ziyaret yok, ben hastaneye çıkacağım, sizi Klasis’e otele ziyaretinize geleceğim dedim. O tarihte cezaevinin hastane için ring aracı yoktu. Bu şekilde taksiyle gardiyan ve askerler eşliğinde hastaneye gittim. Hastane çıkışında iki sicil araçla gelmesini sağladım ve bulunduğu Silivri Klasis Otel’e bu araçla bir gardiyan ve askerlerle gittik. Erlere ve gardiyana lobide oturmalarını söyledim.

“Korkut Eken: Kıbrıs işini hallettik”

Korkut Komutan’ın olduğu odaya çıktım, odada Reis Sedat Peker ve birkaç kişinin olduğunu gördüm. Korkut Eken, astsubay ve uzman çavuşun alnından öperek Atilla’yı getirdiğiniz için teşekkür ederim dedi. Bana hitaben gülerek “Atilla biz Kıbrıs işini hallettik biliyor musun” dedi. Sonra sabaha doğru cezaevi sayımından önce cezaevine döndüm. Adı geçen şahıslarla her platformda yüzleşmeye de hazırım. Videoda anlatılanlarla ilgim gördüm bundan ibarettir.

Sedat Peker: Bakalım orada ifadesini alacaklar mı?

Sedat Peker, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Kardeşim Atilla Peker adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili anlatmak istedikleri kayda geçirilmemiştir" demişti. 

Daha sonraki paylaşımında ise Peker, kardeşinin suç itirafı yapacağını belirterek, "Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili kardeşim Atilla Peker birazdan müracaat savcısına gidecek. Bakalım orada ifadesini alacaklar mı?" ifadelerini kullanmıştı. 

 

Independent Türkçe, Ankaragazetecisi

DAHA FAZLA HABER OKU