Filiz Demiral: Bir anneyi sosyal medyada çocuğu için 'adalet' aramaya zorlayan sistemi kınıyorum

İzmir'de Serkan Dindar adlı erkeğin evinde ölü bulunan Ceyda Yüksel'in annesi, Filiz Demiral, “İçimdeki acının tarifi yok. Ben ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum” dedi

Fotoğraf: Tükenmez Haber 

İzmir'in Bornova ilçesinde, Serkan Dindar adlı erkeğin evinde cam kesikleri içinde cansız bedeni bulunan Ceyda Yüksel'in ölümü hakkındaki davanın üçüncü duruşması bugün İzmir Bayraklı Adliyesi'nde görülecek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bornova'da 20 Ağustos gecesi meydana gelen olayda Ceyda Yüksel, Serkan Dindar'ın evinde ölü bulunmuştu. Vücudunda çok sayıda cam kesiği bulunan ve bir kolunun kopma noktasında olduğu tespit edilen Yüksel’in komşularının kavga sesi duyduklarını söylemeleri üzerine Serkan Dindar, polis tarafından yakalanarak gözaltına alınmıştı.

‘Köpeği günlerce mezarından ayrılmadı’

Tükenme Haber’den Özlem Temana’ya konuşan anne Filiz Demiral dava öncesi yaşadıklarını şöyle anlattı;

Savcıların ve hakimlerin vicdanı insanlar olduklarına inanmak istiyorum. Serkan Dindar’ı her gördüğümde, beni zaten bitiriyor. İçimdeki acının tarifi yok. Ben ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum. Benim kızım 9 aydır yemek yiyemiyor, nefes alamıyor. Ama o şahıs hapiste de olsa hepsini yapıyor. Kızımın hayatından kopardı, artık cezası verilmeli. O kadar insansever ve hayansever bir çocuktu kızım. Benim kızımın gülüşleri hayattan çalındı. Köpeği Pablo günlerce mezarında ayrılmadı. Ben kızımsız, Pablo annesiz kaldı.

‘istanbul Sözleşmesi'nden çekilmek yeni cinayetlere kapı açılıyor’

‘Kadın cinayetlerine emsal cezaların verilmediğine dikkat çeken’ Demiral, “Bu cezasızlık devam ettikçe kadına yönelik şiddetin, tecavüzün sonu gelmeyecek. İstanbul Sözleşmesi’nden de çekilmesiyle birlikte yeni cinayetlere kapı açıldı” ifadelerini kullandı.

‘Günlerce kızımın mezarına gidemedim’

İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilme kararına da tepki gösteren Demiral şöyle devam etti;

Ben o gece sabaha kadar uyumadım. Ertesi gün İstanbul’da uykusuz halde eylemlere katıldım. En azından mahkemeye çıkıldığında; İstanbul Sözleşmesi'nin ismi vardı. İstanbul Sözleşmesi kadınları koruyan bir kapıydı, o kapıyı kırdılar. Birçok kadın İstanbul Sözleşmesi’ni bilmediği için karşı çıkıyordu. Şu an bu cezalara da yansıyacak. Sözleşmesi’nin kaldırıldığı gün, kızımın mezarına nasıl gideceğimi düşündüm. Kızımın mezarına gittiğimde özür diledim.

‘Biz kadınları yok sayamazlar’

AHBAP VE Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kendisine destek olduğunu söyleyen Elif Demiral sözlerini şöyle tamamladı;

Son günlerde siyasetçiler ses vermeye başladı. Ben Türkiye’de kadın cinayetleri karşısında emsal cezalar verilmediği sürece bu cinayetlerin devam edeceğini söylüyorum. Sonuçta onlar bizim vekillerimiz, onların tüm kadın davalarına destek olmalarını istiyorum.  Uygulanmayan 6284 yasası ve İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girsin Bir anneyi 'adalet' için sosyal medyaya ve sokaklara mahkûm eden sistemi kınıyorum. Biz kadınları yok sayamazlar.

 

Tükenmez Haber

DAHA FAZLA HABER OKU