Metiner: İktidar meşruiyetini yitirdi mi? Atatürk’ün rejimi değişti mi?

“Hükümet sırf erken seçime gitmiyor diye gayrı meşru ilan edilecekse, o vakit hiçbir hükümet bu suçlamadan beri kalamaz”

Fotoğraf: YouTube

Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Helalleşelim” çağrısına muhalefet tarafından gelen tepkileri eleştirdi.

Metiner, “İktidar meşruiyetini yitirdi mi? Atatürk’ün rejimi değişti mi?” başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı.

Geçmişte AK Parti’den milletvekilliği yapan Metiner, şunları yazdı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan “helalleşmek”ten söz etti. Kemal Kılıçdaroğlu “Hadi o vakit seçime gidelim!” dedi. Bir başkası “hesaplaşma”dan dem vurdu. Davutoğlu hızını alamayıp daha önce CHP’nin açtığı yoldan giderek “meşruiyet” tartışması açtı. Bir de baktık ki “helalleşme” söylemi “hesaplaşma” ve “meşruiyet” zırhına bürünerek “erken seçim” olarak karşımıza çıktı.

Erken seçimin “eski Türkiye talebi” olduğu görüşünü savunan Metiner, şu ifadeleri kullandı:

Sandıktan belli bir süre için iktidar yetkisi alan Cumhurbaşkanı ve hükümetini “gayrı meşru” ilan etmek demokrasiye ve sandığa ihanettir. Deniliyor ki Cumhurbaşkanı’nın toplumsal desteği kalmadı. O yüzden Cumhurbaşkanı helalleşmek istiyorsa sandığı milletin önüne koymalıdır. Bu iddia demokrasiyi zehirleyen bir iddiadır. Bu anlayış temelinde siyaset yapmak, demokratik siyasetin meşruluk iddiasını yok etmeyi beraberinde getirir.

Ne yani, beş yıllığına milletten yetki alan bir hükümet sırf erken seçime gitmiyor diye gayrı meşru ilan edilecekse, o vakit hiçbir hükümet bu suçlamadan beri kalamaz. Meşruiyet üzerinden getirilen bu suçlama dili, siyasal istikrarın kökünü kazır. Ne yazık ki Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği malum ittifakın siyaseti, demokratik meşruiyeti aşındıran bir siyaset olduğu gibi toplumsal kutuplaşmayı ve siyasal istikrarı da zehirleyen bir siyasettir.

Bazı kişilerin “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Atatürk’ün rejimi değiştirildi” iddiasında bulunduğunu söyleyen Metiner, bu ifadeye de şöyle karşı çıktı:

Sahi Atatürk hem CHP’nin genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı değil miydi? O birilerinin “Atatürk rejimi” dediği şey, şayet seçimin olmadığı tek partili bir siyasal sistem ise, evet o sistem çoktan tarih oldu. Çok partili ve seçimli bir demokratik sistemimiz var. Cumhurbaşkanını da artık halk doğrudan seçiyor. Böyle bir değişimin “Atatürk’le hesaplaşmak” anlamına gelmediğini söylemek bile gereksiz. O vakit, “Atatürk’ün gerçek amacı çok partili bir demokrasiye geçişi sağlamaktı” iddiası doğruluğunu yitirmez mi? Anladık, Erdoğan’ı alaşağı etmek gibi bir ortak amacınız var. Anlamadığımız şey, beğenmediğiniz sistemin yerine neyi ikame edeceğinizdir. Erken seçimden önce “güçlendirilmiş parlamenter sistem” dediğiniz şey her neyse onu açıklasanız da millet ne istediğinizi bilerek size oy verse daha yerinde olmaz mı? Ha gayret, bekliyoruz.

 

Yeni Şafak, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU