HDP Sözcüsü Günay: İade edilen kapatma dosyası bir daha açılmamak üzere kapatılmalıdır

HDP Sözcüsü Ebru Günay, AYM tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilen kapatma davası iddianamesinin gerekçesi hakkında konuştu

HDP Sözcüsü Ebru Günay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında  AYM'nin iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine ilişkin gerekçeli kararı değerlendirdi / Fotoğraf: AA

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), HDP'nin kapatılması istemli iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine ilişkin, "İade edilen dosya bir daha açılmamak üzere kapatılmalıdır" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Günay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün AYM'nin, iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesinin gerekçeli kararını açıkladığını anımsattı.

Hazırlanan bu iddianame ile amacın HDP'yi suçlu ilan etmek olduğunu savunan Günay, bu yüzden apar topar ve temelsiz iddialarla dosya hazırlandığını söyledi. Beraat ya da takipsizlikle sonuçlanmış yüzlerce soruşturma numarasının iddianameye alındığını belirten Günay, gerekçeli karara ilişkin şunları kaydetti:

"Kararda, normal koşullarda aslında onu hazırlayan savcıların görevden alınmasını gerektiren tespitler var. Ancak biz biliyoruz ki bu dosya savcılara zorla hazırlatıldı. İddianame hukuki ciddiyetten uzak, siyasi talimatlara bağımlı çalışan yargı gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Gelinen aşamada AYM bütün siyasi baskılara rağmen siyasi nedenlerle yazılan bu iddianameyi reddederek bu rezalete ortak olmadı. Biz tekrar çağrıda bulunmak istiyoruz, iade edilen iddianameden de anlaşılacağı üzere partimize yönelik yapılan plan siyasidir ve bu dosya bir daha açılmamak üzere kapatılmalıdır"

Anayasa Mahkemesi, HDP hakkında hazırlanan kapatma davası iddianamesini dün gerekçesi ile birlkte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etmişti. 

AYM,  gerekçeli kararda iddianamede, eylemlerine yer verilen kişilerin açık kimliklerinin olmadığı, kişilere isnat edilen bazı eylemlerin tarihlerinin ve bu tarihlerde kişilerin partideki görevlerinin açıkça belirtilmediğini belirterek, "Bu hususların iddia makamınca ortaya konulması zorunlu olup, bu konulardaki tespitin Anayasa Mahkemesine bırakılması mümkün değildir" demişti.

AA

DAHA FAZLA HABER OKU