Deniz Zeyrek: Keşke…

“İktidarın insan hakları konusundaki olumsuz karnesine rağmen Gül'ün samimi olduğuna inanıyorum”

Fotoğraf: Sözcü

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, önceki gün Habertürk’te Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sorular yönelttiği program hakkındaki görüşlerini kaleme aldı. Zeyrek, AK Parti’nin insan hakları konusunda olumsuz bir karnesi olmasına rağmen Gül’ün İnsan Hakları Eylem Planı konusunda samimi olduğunu dile getirdi.

Zeyrek, yazısında Gül için “Kendisi heyecanlıydı ve bizim de heyecanlı olmamız gerektiğini vurguluyordu” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sözcü yazarı, şu ifadeleri kullandı:

Şunu söylemeliyim: Bakan Gül, hukukun üstünlüğüne inanan, yargının yanlış uygulamalarından rahatsız, yanlışları düzeltmeye çalışan bir hukukçu olduğunu biliyorum. O nedenle mensubu olduğu iktidarın insan hakları konusundaki olumsuz karnesine rağmen Gül'ün samimi olduğuna inanıyorum.

Yayın sırasında söylediği “Eksikler yok mu? Yok deseydik bu reforma girmezdik. Elbette eksiklikler var” ifadesini de bu samimiyetinin göstergesi olarak aktarmak istiyorum.

Gül, yargıdaki çifte standartlı uygulamaları her anımsattığımızda şu yorumu yaptı:

“Adaleti tecelli ettirecek olan yargıçlar, yargı mensupları gözü kapalı bir şekilde süreci işletirler. Adaletin gözü kapalı, vicdanı açıktır. Faile bakmaz, kimliğine, düşüncesine, mezhebine, meşrebine, siyasi görüşüne, kılık kıyafetine bakmaz. Delile bakar ve ona göre karar verir.”

Keşke uygulamada da öyle olsa, keşke adalet müessesinin en üst seviyesinde bulunan insanın bu tespitine bütün yargı mensupları uysa ve biz bu çifte standartlı uygulamalara şahit olmasak.

Keşke, işin sonunda Bakan Gül'ün arzusu gerçekleşse, İHEP'te tarif edildiği gibi “güvenlikçilerin” değil “özgürlükçülerin” dediklerinin yaşandığı, Türkiye'nin uluslararası toplumun bir parçası olduğu, hukuki taahhütlerini yerine getirdiği, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini yücelttiği “yeni bir dönem”e girebilsek.

“Umudun var mı” diye sorarsanız, “Bakan Gül'e bıraksalar olurdu” derim.

Gazeteci Levent Gültekin’e yapılan saldırıyı hatırlatan Zeyrek, yazısını şöyle sonlandırdı:

Ancak ne yazık ki 20-25 kişi savunmasız bir gazeteciyi nasıl sokak ortasında öldüresiye dövüyorsa, ülkede güvenlikçi sert iklim de reform iklimini dövüyor, dövmeye de devam edecek.

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU