Küresel salgın, krizler, deprem ve seller… Uzmanlar uyardı: İklim değişikliği nedeniyle afetler artıyor

Küresel ısınma nedeniyle dünya genelindeki afetlerin sayısının ve etkilerinin arttığını vurgulayan Orman Mühendisi Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, harekete geçmenin şart olduğunu söylüyor

Birleşmiş Milletler (BM), 2020 senesini tarihin en sıcak yılları arasında gösterdi / Fotoğraf: Pixabay

Deprem ve sel başta olmak üzere son yıllarda meydana gelen afet sayılarında ve etkilerinde artış görülüyor. 

Bu artışın iklim değişikliği ile bağlantılarını ortaya koyan çalışmaların da sayısı artıyor.

Bu çalışmalardan biri geçen yıl yayımlanan "Dünya Afet Raporu".

"Son 10 yılda 1,7 milyar kişi, iklim ve hava bağlantılı afetlerden etkilenirken, 410 binden fazla kişi öldü"

Raporda, iklim ve hava bağlantılı afetlerin sayısının 1960'lardan beri yükselişte olduğu ve bu sayının 1990'lardan bu yana yaklaşık yüzde 35 artış gösterdiği kaydedildi.

Çalışmada ayrıca son 10 yılda doğal tehlikelerin tetiklediği afetlerin yüzde 83'ünün sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları gibi hava ve iklim bağlantılı şiddet olaylarından kaynaklandığı bilgisine yer verildi.

İklim ve şiddetli hava olayları kaynaklı afetlerdeki artışa dikkat çekilen raporda, 2000'lerde bu afetlerin tüm afetler içerisindeki oranı yüzde 76 iken, aynı oranın 2010'larda yüzde 83'e yükseldiği bilgisi de yer aldı.

İklim ve hava bağlantılı şiddetli afetlerin son 10 yılda 410 bini aşkın ölüme sebep olduğuna değinilen raporda, bu kişilerin ağırlıklı olarak düşük ya da düşük-orta gelirli ülkelerde yaşadığı kaydedildi.

En fazla ölümle sonuçlanan afetlerin sıcak hava dalgaları ve fırtınalar olduğu belirtilirken, son 10 yılda dünya genelinde 1,7 milyar insanın iklim ve hava bağlantılı afetlerden etkilendiği açıklandı.

Türkiye'de ise en sık yaşanan doğal afetler, deprem, fırtına, sel, kuraklık ve orman yangınları. 

Uzmanlar, can kayıplarının yanı sıra ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplara da dikkati çekiyor.

Küresel iklim değişikliği kaynaklı sıcaklık artışı, su kaynaklarının azalması, çölleşme, afetler ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi durumlara karşı harekete geçilmesinin şart olduğu belirtiliyor. 

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Sıcaklık artışı sürdükçe afetlerin sayısı artar"

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine dikkati çeken İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay'a göre bunların başında afetler geliyor.

Sadece Türkiye'de değil küresel anlamda sıcaklık artışının görüldüğünü ve yağışların azaldığını vurgulayan Tolunay, dünya genelinin 1850'deki Sanayi Devrimi'ne kıyasla 2020'de yaklaşık 1,2 derece sıcak olduğunu belirtirken, "Sıcaklık artışı sürdükçe afetlerin sayısı artar" yorumunu yaptı.

"2020'de 984 afet gerçekleşti"

2020'nin en sıcak yıllardan biri olarak kayıtlara geçtiğini belirten Prof. Dr. Doğanay Tolunay, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Bir derecelik ısınma çok değilmiş gibi gözükse de uzun yıllar ortalamada bu artış sürdükçe, bizleri hayatın her aşamasında olumsuz etkiler, en başta afetlerin sayısı artar. 90'lı yıllarda 30'un altında afet yaşanırken, 2000'li yıllarda 100'lü sayılara çıktı. 2018'de 840, 2019'da 935 2020’de ise 984 afet gerçekleşti. Afet kaynaklı can kayıpları ve ekonomik kayıp meydana geliyor.

Sıcaklık artışının sağlık, turizm ve tarımsal üretimi olumsuz etki ettiğini belirten Doğanay Tolunay, orman ve tarım alanlarının artırılması gerektiğini vurguladı.

Su israfından kaçınılması gerektiğine de değinen Tolunay, su hasadı yapılması ve tarımda ürün deseni gibi konularda da harekete geçilmesinin şart olduğunu dile getirdi. 

 

Prof. Dr. Doğanay Tolunay - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Doğanay Tolunay / Fotoğraf: İstanbul Üniversitesi 

 

 

"Küresel iklim değişikliği koronavirüsten daha tehlikeli"

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Balıkesir İl Sorumlusu Aysun Aykan da Prof. Dr. Doğanay Tolunay'la benzer görüşte.

19. yüzyılın ortalarından beri, iklimin doğal değişebilirliğe ek olarak ilk kez insanlar tarafından etkilendiği bir döneme girildiğini belirten Aykan, Sanayi Devrimi'nden bu yana meydana gelen hızlı sanayileşme ve yüksek enerji talebi gibi durumların sera gazı salımlarında artışa neden olduğunu söyledi.

Aykan, şunları kaydetti: 

"Atmosferde biriken gazlar, sıcaklık artışı yaratıp, iklim değişikliğini küresel bir tehdit olarak ülkelerin karşısına çıkartmıştır. Son yıllarda fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle sera gazlarının atmosferdeki yığılması artış gösterdi. Bu artış küresel ısınmaya neden oluyor. Dünya üzerinde küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak, hidrolojik döngüde önemli değişiklikler, kara ve deniz buzullarının erimesi, deniz seviyesi yükselmesi, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi ve salgın hastalıkların artması gibi ekolojik sistemleri ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin oluşması beklenmektedir." 

 

Aysun Aykan Independent Türkçe.jpg
Aysun Aykan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Dünya ısısının 2100 yılına dek 1,8 ile 4 derece arasında yükseleceği kaydedildi"                                

Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'nda açıklanan iklim değişikliği değerlendirme raporuna da değinen Aysun Aykan, "Dünya ısısının 2100 yılına dek 1,8 ile 4 derece arasında yükseleceği kaydedildi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Başkanı Achim Steiner'in raporunda, küresel ısınmanın yüzde 90'dan da yüksek bir olasılıkla insan faaliyetleri yüzünden meydana geldiği sonucuna varıldı" bilgisini paylaştı.                                                                                                                                   

İklim değişikliği nedeniyle afetlerin arttığını vurgulayan Aykan, önlem alınmazsa sonuçların daha yıkıcı olacağını öne sürdü:

İklim değişikliğinin etkisiyle sel, kütle hareketleri (kaya düşmesi, heyelan, çığ), fırtına, aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar, dolu, kuraklık-çölleşme ve orman yangını gibi afetler meydana gelebiliyor. Son yıllardaki afetlere göre, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak hidro meteorolojik ve klimatolojik doğa kaynaklı afetlerin sayısında ve şiddetinde önemli artışlar olduğu görülüyor. Dünyamızı tehdit eden en önemli sorunların başında iklim değişikliği geliyor ve bu durum koranavirüsten daha tehlikeli!           

"Önlem alınmazsa, iklim değişikliği kaynaklı afet sayısı önümüzdeki yıllarda daha da artacak"

İklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik önlemleri de sorduğumuz Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan'a göre öncelikle ihtiyaç dışı tüketimin önüne geçilmesi gerekli.

Aykan, enerji üretim ve tüketiminde gerekli tasarrufun sağlanması, fosil yakacaklar yerine yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştırılması, fazla yakıt tüketiminin ve hava kirliliğine karşı yakma teknolojilerinin geliştirilmesi, su israfının önlenmesi, orman ve tarım alanlarının artırılması başta olmak üzere biyolojik çeşitliliğin korunmasının şart olduğunu savundu. 

Yolcu ve yük taşımacılığında motorlu araçların daha az yakıt tüketmelerini sağlayacak şekilde düzenlemelerin de yapılması gerektiğini dile getiren Aykan, sözlerini "Doğal kaynaklar tüketilmeden bilinçli bir biçimde kullanılmalı, dengeli ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli benimsenmelidir. 1980 yılında iyice hissedilmeye başlayan atmosferin alt kısımlarındaki ısınma eğilimi halen sürmektedir. Bunun için ulusal ve uluslararası önlemle­rin alınması zorunludur. Bir kez daha söylüyorum, gerekli önlemler alınmazsa, önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği kaynaklı afet sayısı daha da artacaktır" ifadeleriyle noktaladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU