'Temiz Siyaset Belgesi'ni açıklayan Davutoğlu: Otoriterleşme ile yolsuzluklar arasında çok yakın bir ilişki var

Gelecek Partisi, siyasi ahlak reformu olarak nitelendirdiği ’Temiz Siyaset Belgesi’ni açıkladı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin siyasi ahlak reformu olarak nitelendirdiği ’Temiz Siyaset Belgesi’ni açıkladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye’de bir kesimin iyi bir Marksist eğitimle, bir kesimin de iyi bir manevi eğitimle insanların melekleştirilebileceğini düşündüklerini söyleyen Davutoğlu, “Marksist eğitimle bunun olacağını düşünen dostlarımız reklam sektörü ile, manevi eğitimle bunun mümkün olacağını düşünenler de müteahhitlik sektörü ile tanışınca melekleşme iddiası bitti ve var olan ekonomi-politik ilişkiler ağının kurbanı oldular” dedi.

İsraf, rüşvet ve yolsuzluğa ilişkin konuların ele alındığı belgenin tanıtım toplantısına CHP,  İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi,  Anavatan Partisi ve DSP de temsilci gönderdi.

 

gelecek.jpg
Temiz Siyaset Belgesi'nin açıklandığı toplantıya Gelecel Partisi genel başkan yardımcıları da katıldı / Fotoğraf: Youtube

 

165 maddelik Temiz Siyaset Reform Paketi’ni Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün,  Kerim Rota, Feridun Bilgin, Parti Sözcüsü Serkan Özcan, Etik Kurulu Başkanı Ahmet Oğuz Karaoğlu ve Başkanlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı ile birlikte açıklayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Otoriterleşmeyle, yolsuzluklar arasında çok yakın bir ilişki var. Ne zaman otoriterleşme eğilimi olmuşsa, yolsuzluklar ve güç yozlaşması beraberinde gelmiştir" dedi.

Yolsuzluk çarkının işleyişini anlattı

“İster bilgi ister servet ister iktidar gücü olsun önceden yönetilen güç zamanla kendisini yöneteni de yönetmeye başlar” diyen Davutoğlu,  “güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar” deyişini hatırlatarak, “Otoriterleşme ile desteklenen güç yozlaşması kişisel ve münferit yozlaşmanın sistemik bir nitelik kazanmasına yol açar. Sistemik yolsuzluk sistemin kendisinin yapısal bir güç yozlaşmasına zemin haline gelmiş olmasının ürünüdür.  Otoriter yolsuzluk düzeninde iktidarı elinde bulunduran siyaset, serveti elinde bulunduran iş dünyası ve bilgiyi şekillendiren sivil toplum, konvansiyonel ve sosyal medya, üniversite, STKlar,  arasında şeffaf olmayan ve denetlenemeyen bir ilişkiler ağı ortaya çıkar. Bu ilişkiler ağı içinde siyasi iktidar kendisiyle çıkar ilişkisine girmiş dar bir iş çevresine ekonomi-politik rant düzeni sağlarken, aynı iş çevresi iktidarı elinde bulunduranların siyaset üzerinden zenginleşmesine kaynak sağlar. Her iki tarafın da karşılıklı olarak memnun olduğu bu ilişkiler ağının toplumsal bedelini ise geniş halk kesimleri yoksullaşarak öder” şeklinde konuştu.

Güç yozlaşmasına dayalı bir sistematik yolsuzluk düzenini engelleyebilecek üç temel unsurun olduğunu belirten Davutoğlu, bunları şu şekilde açıkladı:

“Sağlam bir ahlaki zemin, güçlü ve yerleşik teamüllere dayanan sosyo-kültürel iklim ve sistem içinde gücün bir başka güçle dengelenmesi ve denetlenmesini sağlayan anayasal/yasal düzen”

“Şahsi ahlak yeterli değil”

“Yaşanılan tecrübeler göstermiştir ki şahsi ahlak unsuru gerekli olmakla birlikte yeterli değildir” diye konuşan Ahmet Davutoğlu, “Şahsi ahlak zaruri ama subjektiftir ve insanoğlu melekleşemeyeceği için toplumsal geçerliliği olan bir teminat olarak görülemez” dedi.

Sosyo-kültürel iklim ve kurallar manzumesine dayalı anayasal sistem desteği olmaksızın şahsi ahlakın yaşaması da belirleyici olması da mümkün değildir. Çöl ikliminde gül ağacı varlığını sürdüremez” diyen Davutoğlu, demokratik toplumlarda bu nedenle güçler ayrılığı ilkesine dayanan yasal ve anayasal düzenlemelere gerek duyulduğunun altını çizdi.

Davutoğlu şöyle konuştu:

“Kamu ihalelerinde rekabetin sağlanarak kamu kaynaklarının istismar edilmesinin engellenmesi de, kayıt-dışı ekonominin kayıt altına alınması da, imar usulsüzlükleri ile şehirlerimizin dokusunun bozulmasının önüne geçilmesi de, hukuk alanında adil yargı süreçlerinin işlemesini teminat altına almak da, medyada gerçeklere dayalı özgür haberciliğin yapılabilmesi de, sosyal medyada trol çetelerine karşı insanların hukukunu ve onurunu koruyabilmek de şeffaflık ilkesi ile teminat altına alınabilir. İnsanların özel hayatları ve devlet mahremiyetini gerektiren alanlar dışında şeffaflık tümüyle uygulandığında yolsuzluklar engellenir ve toplum vicdanı rahat eder.Şeffaflığa dayalı böylesi kapsayıcı bir demokratik hukuk devleti düzeni sadece ahlaki bir gereklilik değildir. Aynı zamanda ekonomik refahın da altyapısını oluşturur”

Ahmet Davutoğlu, “Hukukun üstünlüğüne ve evrensel özgürlükçü demokrasiye dayanan ve özel mülkiyet hakkının ve girişim özgürlüğünü teminat altına alan bir anayasal düzen bu bağlamda güçlü ekonominin ön şartı olarak görülmelidir” şeklindeki açıklamasının ardından genel başkan yardımcıları kendileri ile ilgili alanlarda paketin detaylarını açıkladı. Ardından da basın mensuplarının soruları yanıtlandı.

165 maddelik temiz siyaset belgesinde yer alan bazı öneriler şöyle:

  • TBMM üyelerinin yasama ve denetim faaliyetlerini yaparken uymaları gereken Siyasi Etik Yasası çıkarılacak
  • Yürütmenin mali denetiminde Meclise yardımcı olan Sayıştay güçlendirilecek, hazırlamış olduğu raporlar zamanında görüşülerek karara bağlanacak
  • Mal bildiriminde bulunma yükümlülüğüne sahip kesimler genişletilerek başta tüm siyasi partilerin genel merkez yöneticileri, il başkanları ve ilçe başkanları ile tüm sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri için mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilecek
  • Siyasi partilerin hazineden yardım alması için gerekli olan yüzde 3 oy alma şartı yüzde 1’e düşürülecek
  •  Siyasi parti teşkilatlarının bulundukları il ve ilçelerde tabi oldukları genel denetimlerin dışında, parti yönetiminde olanların da tıpkı milletvekilleri gibi denetlemeye tabi olması sağlanacak
  • Başta imar rantları olmak üzere istisnalar yoluyla elde edilen her türlü haksız kazancın engellenmesini sağlamak üzere şeffaf bir yönetim tesis edilecek
  • Kamuda israf, gereksiz harcama ve gösterişe asla izin verilmeyecek, büyük harcamalar gerektiren bina, makam ve mevki harcamaları, açılış karşılama ve uğurlama törenleri gibi uygulamalara son verilecek
  • Mal bildiriminin 5 yıllık yenileme süresi 2 yıla düşürülerek, her dönem mal bildirimleri mukayeseli olarak incelenecek ve kaynağı açıklanamayan gelir artışları için her türlü müeyyide tavizsiz bir şekilde uygulanacak
  • Başta Türkiye Varlık Fonu olmak üzere bütçe dışı nitelik kazanmış olan tüm uygulamalar sonlandırılacak
  • Kamuya ait kaynaklar ile inşa ve imar edilecek hiçbir bina, tesis ve komplekse görevi ne olursa olsun hayatta olan siyasilerin ve bürokratların adı verilmeyerek
  • Kamu harcamalarının önemli bir kalemini teşkil eden her türlü alt ve üst yapı inşaatı, cihaz ve ekipmanın, mal ve hizmet alımının sınırlı sayıdaki özel konu ve kurum hariç, adil rekabeti ve fiyat oluşumunu temin edecek şekilde açık ihale usulü ile yapılması sağlanacak
  • İhale sonrasında çok büyük oranda bedel artışlarına ve ilave ihalelere neden olduğu için, teknik ve ekonomik tüm detayları içerecek şekilde projesi hazırlanmamış hiçbir altyapı yatırımının ihalesi yapılmayacak, ihale sonrası süreçlerdeki fiyat ve içerik değişikliklerine sebep olan idarenin takdirindeki işlemlere sınırlama getirilecek
  • Kamuya yeni personel istihdamında mevcut bulunan mülakat sistemini kaldıracak, her meslek için objektif kriterlere dayalı yazılı sınavlar yapılacak
  • Özgeçmiş referanslarında eğitim ve iş hayatı dışında referans alınması uygulamasını kaldırılacak
  • Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını garanti etmek amacıyla HSK “özerk” bir yapıya kavuşturulacak. Kurulun çoğulcu bir yapıya kavuşturulması amacıyla üye seçimi Yargıtay, Danıştay, TBMM ve Baroların belirleyici olacak şekilde çeşitlendirilecek; kurulun işleyişi, görev ve yetkileri yeniden düzenlenecek

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU