Devasa antik kent, keşfedilmeyi bekliyor

Urartu Uygarlığı’nın temelinin atıldığı, 2 bin 700 yıl önce, 70 bin kişinin yaşadığı devasa antik kent, “Zernaki Tepesi” gün yüzüne çıkmayı bekliyor

Urartu Uygarlığı’nın temelinin atıldığı, 2 bin 700 yıl önce, 70 bin kişinin yaşadığı devasa antik kent, "Zernaki Tepesi" gün yüzüne çıkmayı bekliyor. 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Zerneki Tepesi, Doğu Anadolu Bölgesinde izgara planlı tek şehir olması acısından çok önemli olduğuna dikkat çekerek, antik şehirde yapılacak kazılarla bölgenin turizm merkezlerden biri olacağını sözlerine ekliyor.

İnsanlığın ilk doğuş yeri, medeniyetlerin beşiği Mezopotamya, tarih boyunca farklı halkların bir arada yaşadığı bir bölge oldu. Bu bölge, dünyanın en tanınmış ve köklü medeniyetlerinden birçoğuna ev sahipliği yaptı.

 Mezopotamya’da kurulan bu köklü medeniyetler başında ise Hurriler, Mitanniler ve onlarla aynı ırkta olan Urartular…  Urartular, Hurri kabileleri tarafından M.Ö. 9. yüzyılda Van Gölü ve çevresinde tarih sahnesinde yerini aldı. Başkenti Tuşpa (Van) olan Urartu Devleti,  Doğu Anadolu başta olmak üzere Mezopotamya ve Anadolu’da yaklaşık 200 yıl boyunca, önemli bir güç haline geldi.

 

Urartuların ilk kurulduğu yer, Zernaki Tepesi

Van Gölü çevresinde köklü bir uygarlık kuran Urartular; kaleler, şehirler, su kanalları, limanlar ve barajlar yaptı. Günümüzde bile varlığını koruyan, gelişmiş sulama ve şehir içme suyu sistemi, kaleler ve kentleri halen varlığını sürdürüyor.

Van Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Ayanis Kales, eski Van şehir gibi ayakta kalabilen birkaç bulunuyor. Bu yapılardan biri de Urartu Devleti'nin ilk kurulduğu ve başkenti olan Zernaki Tepesi.

19. yüz yılında keşfedildi

İngiliz arkeolog ve seyyah Henri Fince Blosse Lynch (Linç), 1898 yılında Erciş’te, Zernaki şehrinde yaptığı araştırmaları sonucu, antik şehri keşfediyor. Keşfedilen şehir daha sonra yayınlarda geçmeye başlıyor ancak arkeoloji literatürüne 1950'li yıllarda geçiyor.  Lynch, "Ermenistan Gezi ve Çalışmaları" eserinde, Zernaki kalıntılarından "Kala-i Zerin" olarak bahsederken, Erciş halkının da buraya "Zernişan" dediğini kaydediyor.

Benzeri bulunmuyor

250-270 hektarlık bir alana yayılan Antik Urartu kenti, Zernaki Tepesi, büyük kent ölçeğinde, başka bir benzeri bulunmuyor. Tarihi şehir, Doğu Anadolu’da modern toplu konut anlayışının ilk örneği olarak biliniyor. 

 

Dünyanın ilk modern şehri olarak da biliniyor

"Urartuların ızgara planlı kenti" olarak karşımıza çıkan Zernaki Tepesi, 2 bin 800 yıl önce, 70 bin kişinin yaşadığı devasa bir kent. Bugün bile göz kamaştıran kent; arkeologların, tarihçilerin ve turistlerin ilgi odağı olaya devem ediyor. Urartular tarafından 270 hektar üzerinde kurulan Zernaki Tepesi'ndeki şehir, dünyanın ilk modern şehri olarak da biliniyor.

Erciş ilçesine ve Van Gölü'ne hakim bir tepede kurulan tarihi kentin sokak ve caddelerin kesişmesiyle ortaya çıkan düzgün kare yapıların aynı olması ile dikkat çekiyor. Bu devasa antik kentin, uzunluğu 2,5 kilometre eni ise 1,5 kilometre. Caddelerinin eni 7 metre sokakların eni ise 5 metre.  Tarihi şehirde, zaman zaman arkeolojik çalışmalar da yapılıyor.

Antik kent, definecilerin hedefinde

Üzerinden 2 bin 700 yıl geçen antik kentte, arkeolojik kazıların yanı sıra defineciler tarafından da kazılar yapılmış, daha doğrusu yağmalanmış. Bu tarihi kent, tüm olumsuzluklara rağmen gelecek kuşaklara kalmak için direnmeye devam ediyor.  

 

"Doğu Anadolu Bölgesinde izgara planlı tek şehir"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Doğu Anadolu Bölgesinde izgara planlı tek şehir olması acısından çok önemli olduğunu söyledi. 

"Burada yapılan arkeolojik kazılar alanın ilgi odağı olmasını sağlayacaktır" diyen Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu,  Zernaki Tepesindeki antik şehirde yapılacak kazılarla, bölgenin turizm acısından hem yerli hem de yabancı turistler için ziyaret edilmesi gereken önemli merkezlerden biri olacağını vurguladı.

"Önemli bir şehir"

Zernaki Tepesinin, Anadolu’nun doğusundaki ilk ızgara planlı şehir olması açısından çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çavuşoğlu, Miletli mimar Heppodamos tarafından geliştirilmiş bir şehir planı olduğu kabul edildiğini sözlerine ekledi.

"Bu plan ilk defa Persler tarafından MÖ. 479 yılında Milet antik kentin tahrip edilmesinden sonra uygulandığı kabul edilmektedir" diyen Çavuşoğlu,  "Bu planda birbirini dik kesen ana yollar ve bunlarla bağlantılı dar yollar ve aralarda kalan adalara yerleştirilen konutlardan oluşmaktadır. Bu plan şekli klasik çağda Melet’in yanı sıra Priene ve Smyrna’da uygulanmıştır. Bu plan tipi Hellenistik ve Roma Çağlarında da geliştirilerek şehirlerde uygulanmıştır. Erciş Zernaki Tepe’nin önemi işte burada başlamaktadır. Bu şehri kimlerin inşa ettiği sorusunun henüz netliğe kavuşmamasıdır.  Bölgede MÖ. 9-7 yüzyıllar arasında güçlü bir krallık kurmuş bulunan Urartulular tarafından mı inşa edildi? Urartu Krallığına ait hem bölgede hem de Zernaki Tepe’de arkeolojik kalıntıları bulunmakta. Alanda 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren çeşitli araştırmacılar ve gezginler tarafından incelenmiştir. 1950 yıllarda ise Charles Burney tarafından ziyaret edilmiştir. Burney, Urartular tarafından ızgara plan şeklinde tasarlanıp kurulduğunu söylemiştir. Ardından Paul Lampl, Carl Nylander Paul Zimansky, Altan Çilingiroğlu gibi birçok bilim insanı Urartu yerleşmesi olduğunu belirtmiştir" dedi.

 

"Arkeolojik kazılara ihtiyaç var"

2010 yıllarında antik şehirde araştırmalarda bulunduklarını ifade eden Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle devam etti: "Zernaki Tepe'nin batı eteklerinde Urartu dönemine ait iki kaya mezarı ile "T" şeklinde niş yer aldığını tespit etmiştik. Bu kalıntılar klasik Urartu dönemi özelliği taşımaktadır. Özellikle 2020 yılında tekrar alanda incelemelerde bulunduk. Zernaki Tepe'nin ızgara plan tasarımı ve kenet sistemi, bölgedeki farklı bir kültüre mi yoksa Urartu dönemine mi işaret ediyor. Bu geniş yerleşimin belirli kısımları farklı zamanlarda iskan edilmiş görünüyor. Sonuç olarak, Zernaki Tepe'nin gerçek durumunun anlaşılabilmesi için gerek ızgara planlı mekan kalıntılarının bulunduğu alanda ve gerekse stadel olarak adlandırılan batı ucundaki yönetim merkezinde detaylı araştırmalara ve arkeolojik kazılara ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla, Zernaki Tepe'de gerçekleştirilecek arkeolojik kazılar ile geçmişte hangi uygarlıklar tarafından kullanıldığı aydınlığa kavuşmuş olacaktır."

"Antik dönemde kurulan bir şehir"

Zernaki Tepe’nin antik dönemde kurulduğu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Yönetim merkezini çeviren surlar yer yer görülebilmektedir. Bununla birlikte mimari kalıntılar ve çanak-çömlek buluntuları alanda görülebilmektedir. Alan Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından taşınmaz kültür mirası olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Şehir surlarında kullanılan büyük taşları birbirine bağlamada kullanılan kırlangıç kuyruğu oyuklar yer almaktadır. Bu uygulama şimdiye kadar kazılan Urartu merkezlerinde ele geçmemiştir.  Bu kırlangıç bağlama sistemi ile alçı süslemeleri esas alan Veli Sevin hoca, Zernaki Tepe'nin Sasani İmparatorluğu Kralı I.Şapur'un(241-272)  tarafından inşa edilen şehirlerden biri olabileceğini ileri sürmüştür."

 

"Kaçak kazı çukurları var"

Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Zernaki Tepenin birkaç bölümünde kaçak kazı çukurları olduğuna dikkat çekiyor. Antik şehrin yönetim merkezi bölümde Urartu dönemini de içine alanda çok sayıda çanak çömlek kalıntılarının yüzeyde bulunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Zernaki Tepe iki kısımdan oluşmaktadır. Biri iç kale dediğimiz yönetim merkezi, diğeri ise ızgara planlı yerleşim alanı. Birde Zernaki Tepe'deki kalıntılar 230-240 hektarlık geniş bir alana yayılmıştır. Buradaki ızgara plan göz önüne alınarak 7 bin ile 14 bin arasında insanın yaşayabileceği ileri sürülmüştür. Sonuç olarak, Zernaki Tepe’nin gerçek durumunun anlaşılabilmesi için gerek ızgara planlı mekan kalıntılarının bulunduğu alanda ve gerekse stadel olarak adlandırılan batı ucundaki bölümde detaylı araştırmalara ve arkeolojik kazılara ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla, Zernaki Tepe’de gerçekleştirilecek arkeolojik kazılar ile geçmişte hangi uygarlıklar tarafından kullanıldığı aydınlığa kavuşacaktır " diye konuştu.

 

"Bölgenin kalkınması açısından önemli"

Ekonomist Aydın Türköz, bölgenin kalkınması açısından Zernaki Tepesi’nin çok önemli yer teşkil ettiğine dikkat çekiyor.

Bu antik şehrin gün yüzüne çıkarılması halinde, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin Van’a ve Erciş’e geleceğini sözlerine ekleyen Türköz, işsizliğin bu kadar yüksek olduğu Van’da antik Zernaki Tepesi’nin soluk olacağını söylüyor.

İzmir Efes antik kentini her yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini, başta esnaf olmak üzere herkesimin gelir ettiğini dile getiren Türköz, Erciş ilçesinde bulunan bu antik şehrin, Efes antik kentinden daha eski olduğunu ve görkemli olduğunu belirtiyor.

"Gereken önem verilmeli"

Devlet yetkililerin bu antik kente gereken değeri vermesini ve bir an önce kazı çalışması başlatmasını isteyen Türköz, şöyle konuştu: "Urartu Medeniyetini kuranlar, binlerce yıl önce bu bölgede yaşayan atalarımız. Urartular, bölgemize birçok tarihi yapı bıraktı. Onların bize bıraktığı bu mirasa yeteri kadar sahip çıkamadık. Bu gün yanı başımızda devasa antik bir şehir var. Ama bu şehir, yer altında kalmaya devam ediyor. Bu antik şehrin bir an önce ortaya çıkarılması gerekiyor."

"Çok zengin tarihi yapılar var ama faydalanamıyoruz"

Bölgede hiç fabrikanın olmadığını ve işsizliğin de çok yüksek olduğunu dile getiren Türköz, sözlerini şöyle bitirdi: "Van ve çevresi hem doğası hem de tarihi açıdan çok önemli bir yer. Bizim bölgemizde birçok devlet kuruldu. Bu devletler bize birçok eser bıraktı. İşte bu devletin başında ise Urartular geliyor. Medeniyetin beşiği Mezopotamya’da yaşıyoruz ama turizm açısından çok fakir bölgeyiz. Aslında bölgemizde çok zengin tarihi yapılar var ama faydalanamıyoruz. Yanı başımızda dünyanın en görkemli eski şehir duruyor. Bu şehir Urartu Medeniyetinin temelinin atıldığı yer. Bu şehir yıllarca Urartu Medeniyetine ev sahipliği yaptı. Bu gün biz de ona ev sahipliği yapıp, yeniden canlandırmalıyız. Eğer bu şehri yeniden gün yüzüne kaldırırsak, bu bölgenin kalkınması açısından çok önemli yer tutacak. Bizim dileğimiz bu şehrin, defineciler tarafından talan edilmeden, kurtarılmasıdır."

 

"Şehir sayesinde, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist Van’a gelecek"

Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümü mezunu Özgür Ceyhan ise, Erciş ilçesinin tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi. Erciş’in Urartulardan, Karakoyun Devletine kadar birçok devlete başkentlik taptığını ifade eden Ceyhan, Van ve Erciş, medeniyetlerin ortak hediyesi olduğunu sözlerine ekliyor.

Erciş İlçesindeki Zernaki Tepesi’nde bulunan tarihi Urartu şehrinin, mutlaka bölgeye ve Türkiye’ye kazandırılması gerektiğini söyleyen Ceyhan, sözlerine şöyle devam etti:

 "2 bin 700 yıl önce kurulan, bu antik şehir, mutlaka gün yüzüne çıkarılmalı. Bu şehir gün yüzüne çıkarılmadığı taktirde definecilerin kucağına atılacak ve yağmalanacak. Atalarımızın bize miras olarak bıraktığı bu tarihi şehri, bizde gelecek kuşaklara bırakmalıyız. Bu şehir sayesinde, her yıl binlerce yerli yabancı turist Van’a gelecek. Bu sayesinde hem bölgemizin hem de ülkemizin tanıtımı yapılacak. Ayrıca bölge insanı da ekonomik olarak bir nefes alacak.  Eğer bu şehir başka ülke olsaydı, çoktan güzüne çıkarılmış ve dünyanın en çok ziyaret edilen yeri olmuştu. Bu gün bölgemizde bile, bu tarihi şehirde haberi olmayan insanlar var. En kısa sürede, Zernaki Tepesi’ndeki Urartu Medeniyetine ait şehrin tanıtımı yapılmalı, gün yüzüne çıkarılmalıdır."

DAHA FAZLA HABER OKU