Kılıçdaroğlu'dan "İrfan Fidan" tepkisi: Bilgi hırsızından AYM üyesi olur mu?

Yargıtay üyesi İrfan Fidan'ın AYM üyeliğine aday olmasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "İrfan Fidan'ın kirli ilişkileri var ama 107 üyenin oyunu aldı" ifadelerini kullandı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, salgın sürecinde "Milli Dayanışma" kampanyası kapsamında toplanan yardım paralarını anımsattı.

Vatandaşa yardım edileceği yerde IBAN numarası verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Dünyada bir örnek daha göstersinler. Vatandaşına yardım etmek için vatandaşından dilenenler" dedi.

"Asgari ücretin vergisiz 3 bin 100 lira olması gerekiyor"

Asgari ücret görüşmeleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, ücretin vergisiz 3 bin 100 lira olması gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Asgari ücretten hangi vergiyi alacaksınız. Siz asıl vergiyi alınması gereken yerlerden alacaksınız. Kara parayı aklamayacaksınız, kara para ile devleti dolandıranlardan vergi alacaksınız. Sıra asgari ücrete gelince para yok. Türkiye Cumhuriyeti’nde para var ama asgari ücretliye verilmiyor. Bu bir siyasi tercihtir. O nedenle bütün asgari ücretlilere sesleniyorum. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre asgari ücretin net 3 bin 100 liranın altında olmaması gerekiyor

"Öznur Çalık şehit yakınlarından özür dilemelidir"

Beşiktaş'taki terör saldırısında hayatını kaybedenler için toplanan yardım paralarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bir şehit babasının 121 lira maaş aldığını dile getirdik. Bana itiraz edildi. İtirazı yapan Ak Parti milletvekili Öznur Çalık’tı" dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun raporunu gösteren Kılıçdaroğlu, AK Parti'li Çalık'a tepki göstererek, "Şimdi acaba Ak Parti’nin değerli milletvekili bana bu bilgiyi yanlış bilgiyi kim verdi diye hesabını soracak mıdır? Ya da bu yanlış bilgi ile beni aldattılar, meğerse 121 lira aylık bağlamışız bir şehidin babasına diyorsa, şehitlerin yakınlarından özür dilemelidir" ifadelerini kullandı.

"Yalanı devlet politikası haline getirdiler"

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "CHP, iktidara gelince AK Parti'yi kapatacak" sözlerine de tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Ne diyorlar, iktidara gelirsek Ak Parti’yi kapatacakmışız. Bizim böyle bir düşüncemiz yok. Hiçbir partiyi kapatma gibi derdimiz yok. Devletin başındaki adamın yalan söyleme hakkı var mıdır? Kendi seçmenlerine söylüyor, bu ne demektir kini beslemektir. Yalanı devlet politikası haline getirirseniz en büyük yalanı yapmış olursunuz. Eleştirirken yalan söylemeyeceksiniz. Yine devam ediyor. AK Parti’yi destekleyen iş adamlarının şirketlerine el koyacakmışız. Muhalefet eden medya kuruluşlarının kapısına kilit vuracakmışız. Böyle bir şey hiç ağzımızdan çıkmadı. Bir insan bu kadar katmerli yalanı nasıl söyler, hayret ediyorum. Söylenecek tek şey var, Allah akıl fikir versin. Olmayan bir şeyi anlatıyor. Demokrasiyi bu ülkede koşulsuz savunan tek partiyiz. Yalan üzerine siyaset inşa edilmez. Bu kadar yalanı nasıl söylersiniz. 

AK Parti'nin  vergi düzenlemelerini eleştiren Kılıçdaroğlu, vergi vermemek için Türkiye'den paraların kaçırıldığını ve tekrar ülkeye sokulduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Değerli arkadaşlar, Mali Eylem Görev Gücü diye bir kuruluş var üyelerden biri de Türkiye… Bu gelen teklif, günü kurtarma teklifidir. Yıl sonuna kadar bunu çıkarmak zorundayız diyorlar. Arkadaşlar sen siyasi nüfus sahibi kişilerin devleti soymasının önüne geçen düzenlemeyi getiriyor musunuz?  Niye getiriyorsunuz?

Neden vergi cennetlerinden gelen düzenlemeyi yapmıyorsunuz.Bu yapıldığı takdirde, fakirin fukaranın hakkı savunulacak. Asgari ücretliyi vergiye tabi tutarsanız, yurtdışından gelip milyonları getiren adamdan bir kuruş vergi almazsanız. Türkiye’den paraları götür, arkasından buraya getir ve vergi ödeme. Uyuşturucu paraları, organ ticareti yapanların paraları, fuhuş üzerinden ticaret yapanlar paralarını Türkiye’ye getirirse hiç vergi yok. Organ ticareti, fuhuş sıfır vergi. İnsan ticareti sıfır vergi. Şimdi yeniden kanun getiriyorlar. Yurtdışındaki paralar Türkiye’ye gelirse sıfır vergi. Ama asgari ücretli dünyanın vergisini ödüyor.

"İrfan Fidan'ın kirli ilişkileri var ama 107 üyenin oyunu aldı"

Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine aday olan ve yapılan seçimde 107 oy alan Yargıtay üyesi İrfan Fidan ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

107 üyenin oyunu aldı.Arkasında kirli ilişkiler var ama 107 üyenin oyunu alıyorlar. Saray’dan alınan talimatlarla. Anayasa Mahkemesi üyeliğine liyakatin yetiyor mu? Tam bir utanç tablosu. Yargıtay’ın birisi çıkıp da ya burada bir haksızlık var diyemiyor. İnsan haklarını, hukuku savunan bir parti olarak bize düştü. Nasıl oluyor da geliyor daha koltuğu ısınmadan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteriliyor. 

Ben bunları söylemezsem, tarihe karşı görevimi yapmamış olurum. Ben bunları söylerken, bütün hâkim ve savcıların hakkını savunuyorum. Cüppelerinde düğme yok, Erdoğan’ı görünce iki kat oluyorlar. İrfan Fidan’ı oraya bir intihalciyi, bilgi hırsızını getiriyorlar. Bir bilim insanının kitabını olduğu gibi iddianameye geçiriyorlar ama kimden aldığını yazmıyorlar. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Bilgi hırsızından AYM üyesi olur mu?"

Fidan'ın bir akademisyenin makalesini atıfta bulunmadan kullandığı iddiasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Bilgi hırsızlığı yapan bir insanın Anayasa Mahkemesi’nde ne işi var" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Bunu yani intihal yaptığını sayın Barış Pehlivan, ODA TV’deki yazısında bütün ayrıntıları ile açıkladı. Sorduk bu yazıya tekzip geldi mi diye. Makaleyi yazan akademisyen, tarafıma ve makaleye atıf yapılmaksızın yararlanılmasını doğru bulmuyorum dedi. Düşünün Anayasa Mahkemesi’ne üye oluyorsunuz ve bilgi hırsızlığı yapıyorsunuz. Bilgi hırsızından Anayasa Mahkemesi Üyesi mi olur ya. Erdoğan acaba kendi geleceğinin altyapısını mı oluşturuyor. İrfan Fidan açıkça bilgi hırsızlığı yapıyor, biz onu cezalandıracağımıza ödüllendiriyoruz. Dünyaya da bu mesajı veriyoruz. Eğer biraz iradesi varsa, "ben Anayasa Mahkemesi’ne üye olmak istemiyorum" demek zorundadır. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU