Noam Chomsky: Trump insanlık için Hitler’den daha büyük bir tehdit

Özel Haber: Kıdemli entelektüel The Independent’a çevresel bir felaketi önlemek için en fazla 10 yılımız kaldığını söyledi

Chomsky, Trump'ın seçimi kazanmasının dünyayı daha büyük bir çevre felaketine sürükleyebileceğini söylüyor (AFP)

Noam Chomsky lafını sakınma modunda değil.

Ünlü dilbilimci ve medya eleştirmeni, dünyanın sonucunun gezegeni çevresel felakete daha fazla sürükleyebileceğine inandığı ABD seçimlerine ilerleyişini izliyor.

Donald Trump’a ve dünyada iklim değişikliğinin varlığını inkar eden tek büyük muhafazakar siyasi grup olduğunu söylediği Cumhuriyetçi Parti’ye karşı sert sözler sarf etmesi muhtemelen şaşırtıcı değil.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Krizin aciliyetinden ve küresel yeni yeşil anlaşma adı verilen fosil yakıtlardan arındırılmış bir ekonomiye geçişin yollarından bahsettiği yeni kitabını tanıtmak için The Independent’la yaptığı röportajda Chomsky, Trump başkanlığı süresince birkaç örnek belirlediğini söylüyor.

Bunlardan biri kendisinin yaratılmasında rol almadığı tüm anlaşmaları feshetmek. Gezegendeki ısınmayı durdurmayı amaçlayan ve Barack Obama’nın müzakere edilmesine yardımcı olduğu, Trump’ınsa ABD’yi taraf olmaktan çıkardığı 2015 Paris Anlaşması gibi.

Chomsky “Bunu o yaratmadı, öyleyse tamam yok edin” diyor.

Chomsky aynı zamanda Trump ve Adolf Hitler arasında son derece tartışmalı bir karşılaştırma yapıyor. Bu, Holokost uzmanlarının kesinlikle reddettiği ve The Independent’a böylesi bir iddianın yanlış ve saldırganca olduğunu söylediği bir karşılaştırma.

Rızanın İmalatı (Manufacturing Consent) gibi çok sayıda meşhur eserin yazarı olan tanınmış entelektüel ve aktivist bugün 91 yaşında. Gezegeninin ısınmasıyla ortaya çıkan tehlikenin emsalsiz olduğu konusunda taviz vermiyor.

“Gerçekler son derece açık; ciddi bilim insanları arasında şu anki eğilimlerin devam etmesi halinde son sürat felakete koştuğumuza dair neredeyse evrensel bir fikir birliği var” diyor.

Bu yüzyılın sonunda sanayi öncesi seviyelerin üç, belki 4 santigrat derece üstü bir seviyeye ulaşabilirsiniz. Ve tüm analizler bunun topyekun bir felaket olduğu sonucuna varıyor. Organize insan toplulukları ve hiçbir şey hayatta kalmıyor.

“Felakete doğru yol alıyoruz. Dünyada gaz pedalına basmak isteyen tek bir ülke var, o da Birleşik Devletler” diye ekliyor.

Başkanın ve Cumhuriyetçi Parti’nin oynadığı özel rol sorulduğunda, şu ana kadar bir milyondan fazla insanı öldüren ve 43 milyondan fazlasına bulaşan küresel koronavirüs pandemisiyle mücadele edilebileceğini, ama bunun “politikaların sorumluluğunu üstlenen uğursuz kanserle, seçimlerdeki şansını artırmayan her şeyi ortadan kaldırmaya yönelen biriyle” olmayacağını söylüyor.

“Kesinlikle tarihte düşünebileceğim en kötü isim, Adolf Hitler hayli korkunçtu (ama) dünya üzerindeki organize insan topluluğunu yok etmeye çalışmıyordu” diyor.

Bu konuda Nazi Holokost’unun en az 6 milyon Yahudiyi katlettiği gerçeğiyle kendisine meydan okunduğunda, ebeveynleri Yahudi olan Chomsky Hitler’in “30 milyon Slavı da” öldürdüğünü “ama insan medeniyetini” yok etmediğini söylüyor.

73 yaşındaki Trump’ın Hitler’den daha kötü olduğunu mu söylediği doğrudan sorulduğunda, Chomsky “Bu son derece şok edici bir açıklama. Ve bunu her söylediğimde, şimdi şok edici bir şey söyleyerek başlayacağım ama lütfen bunun doğru olup olmadığını kendinize sorun diyorum” cevabını veriyor.

İlerici ekonomist Robert Pollin’le birlikte “Climate Crisis and the Global Green New Deal” (İklim Krizi ve Yeni Küresel Yeşil Anlaşma) adlı kitabı kaleme alan Chomsky, Ocak 1942’de Berlin’in bir banliyösünde düzenlenen ve Nazilerin nihai çözüm adı altında Yahudi halkını imha planını oluşturduğu Wannsee Konferansı’na atıfta bulunuyor.

Tarihin o soykırımcı karanlık anını, Cumhuriyetçilerin Ulusal Karayolları Güvenlik İdaresi’nin 2018’de yaptığı ve yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklığın yüzde 4 artacağını değerlendirdiği için araç emisyonları hakkında yeni bir kısıtlama gerekmediği sonucuna vardığı bir açıklamayla karşılaştırıyor.

Böylece Trump yönetimi, bunun küresel ısınmada rol oynayan etkenlerden biri olduğu göz önünde bulundurulduğunda yeni emisyon standartları getirilmesinin anlamsız olacağı sonucuna varmıştı. Raporun yazarları, sera gazı emisyonlarındaki zorunlu yükselişi durdurmak için “ekonominin ve (ABD’nin) araç filosunun fosil yakıt kullanımından kayda değer şekilde uzaklaşması gerekeceğini, bunun şu anda ne teknolojik olarak mümkün ne de ekonomik açıdan gerçekleştirilebilir olduğunu” yazmıştı.

“Felakete doğru gidiyoruz, hadi daha hızlı gidelim çünkü bu seçmenlerim için, beni fonlayan araştırmacılar için daha fazla kâr anlamına gelecek (diyorlar)” diyen Chomsky soruyor:

Aklınıza tarihte buna benzer bir belge daha geliyor mu?

“Peki, o zaman şok edici açıklamaya geri dönelim. Evet, şok edici. Yanlış değil” diye ekliyor.

Başkan iklim değişikliğini birçok defa reddetti ve döneminin çoğunu Barack Obama’nın getirdiği çevreci standartları tersine çevirmeye harcadı. Aynı zamanda ABD’yi 2015 Paris Anlaşması’ndan çekti.
 


Bu sonbaharda yangınlar batı ABD’nin büyük kısmını bir asırdır görülmeyen boyutlarda ve sertlikte kasıp kavururken, Başkan suçu kötü orman yönetimine atmayı tercih etmişti.

Eylülde Trump Kaliforniya’yı ziyaret etmiş ve hükümet yetkilileriyle görüşmüştü. Bunlardan biri olan Kaliforniya’nın Doğal Kaynaklar Bakanı Wade Crowfoot Başkan’a “Bilimi göz ardı edip başımızı toprağa gömerek her şeyin bitki örtüsü yönetimiyle ilgili olduğunu düşünürsek birlikte Kaliforniyalıları korumayı başaramayacağız” demişti. Trump da “Soğumaya başlayacak. Yalnızca izleyin” cevabını vermişti.

Buna karşın, Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2018 tarihli bir değerlendirmesinde, politikayı belirleyenlerin daha da büyük felaketleri engellemek için ısınmanın 1,5 santigrat dereceyle sınırlanmaya çalışılması gerektiği yönünde uyarı yer almıştı. Değerlendirmenin yazarlarından biri şunları yazdı:

Isınmanın her bir ekstra kısmı önemli, özellikle de 1,5 santigrat veya üzeri ısınma bazı ekosistemlerin yok olması gibi uzun vadeli veya geri dönüşü olmayan değişimlerle ilgili riski artırdığı için.

Yine de, Chomsky’nin atıfta bulunduğu ifadeler ve Trump’ı Hitler’le karşılaştırması kimileri için rahatsız edici olacaktır.

Washington D.C.’deki son derece saygıdeğer Birleşik Devletler Holokost Anma Müzesi’nin bir sözcüsü, The Independent’ı internet sitesinde bulunan ve konuyla ilgili olduğunu söyledikleri 2015 tarihli bir açıklamaya yönlendirdi.

Açıklamada “Nazizm 6 milyon Yahudinin katledilmesi ve milyonlarca başka insanın ırksal ve politik sebeplerle zulüm görmesi ve öldürülmesiyle sonuçlanan benzersiz bir kötülüğü temsil eder. Güncel durumları Nazizm’le karşılaştırmak yalnızca kurbanlara karşı bir hakaret değildir, aynı zamanda isabetsizdir ve Holokost tarihini de günümüzü de çarpıtır” ifadeleri yer alıyor.

Açıklamada ayrıca “Holokost, verdiği derslerin öğrenilmesi için hatırlanmalı, çalışılmalı ve anlaşılmalı; fırsatçı amaçlarla sömürülmemelidir” deniyor.

Başkaları daha doğrudan eleştirilerde bulundu. Holokost üzerine uzmanlaşan ve Holokost inkarcısı David Irving’e karşı verdiği yasal mücadele 2015 yapımı Denial (İnkar) filmine konu olan ünlü ABD’li tarihçi Deborah Lipstadt, Chomsky’nin yorumlarının ters etki yarattığını söylüyor.

Atlanta’daki Emory Üniversitesi’nde Modern Yahudi Tarihi ve Holokost Çalışmaları Profesörü Lipstadt, “Bakın, iklim değişikliğinin devasa bir sorun olduğunu düşünüyorum. Dünyanın birçok yeri için olası bir felaket. Bunu tekrar tekrar görüyoruz. Bu bir teori değil. Bu kanıtlanmamış bir gerçek değil. Tanıdığım ciddi bilim insanlarından hiçbiri bunu reddetmiyor” diyor.

Ama bunu, Avrupa kıtasının bir ucundan diğer ucuna ve Avrupa’nın ötesinde bir halkın tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik bir girişimle, Avrupa’daki Roman nüfusun kayda değer bir kısmını yok etme girişimiyle karşılaştırmak… hiçbir amaca hizmet etmiyor. Bu gereksiz bir karşılaştırma.

Lipstadt “Chomsky muhtemelen dikkat çekmek adına yine şok edici şeyler söylüyor olabilir mi?” diye ekliyor.

Ülkenin nefret söylemi ve anti-semitizme karşı belki en önde gelen kuruluşu olan İftira ve İnkarla Mücadele Birliği’nin (ADL) aşırılıkçılık merkezinde müdür yardımcısı Aryeh Tuchman, “Hitler’in savaş zamanındaki suçları Yahudileri ortadan kaldırma ve Avrupa’da Nazi hakimiyeti sağlama arzusundan kaynaklandı, bir seçimi yeniden kazanma arzusundan değil” dedi.

“Adolf Hitler ve Donald Trump arasında yapılan bu karşılaştırma yanıltıcı ve saldırganca” diye ekledi.

Beyaz Saray Chomsky’nin iddialarına hemen yanıt vermedi.

Pollin ve Chomsky’nin tasarladığı ve tam istihdam ekonomisi amaçlayan plan 2024’te rüzgar, güneş, jeotermal ve diğer düşük emisyonlu enerji kaynaklarına yapılacak 2,1 trilyon dolarlık (yaklaşık 17.5 trilyon TL) ilk yatırımla başlıyor. Bu, GSYİH’nin yaklaşık yüzde 2,5’i ediyor. Yaklaşık 500 milyar dolar (yaklaşık 4.2 trilyon TL) inşaat kapasitesine giderken 100 milyar dolar (yaklaşık 830 milyar TL) ABD’nin askeri bütçesinden transfer ediliyor.

Verso tarafından yayımlanan kitapta Pollin ve Chomsky, “27 yıllık tam döngü için toplam temiz enerji yatırımı harcaması 140 trilyon dolara (yaklaşık 1,17 katrilyon TL) yakın bir tutar oluyor” diye yazıyor.

Bunu nasıl karşılayacakları sorulduğunda Massachusetts Amherst Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan 70 yaşındaki Pollin öncelikle bunun yaratacağı tasarrufla kendi masraflarını karşılayacağını söylüyor.

“İkincisi, ABD Enerji Bakanlığı. Her ne kadar iklim değişikliği sözcüklerini yasaklamış olsalar da bu belgeyi her sene yayımlıyorlar ve bu seneki belgede güneş enerjisinin, kıyı rüzgar enerjisinin, jeotermal enerjinin ve hidro enerjinin kömür gücü ve nükleer enerjiyle halihazırda aynı fiyatta ya da daha ucuz olduğu söyleniyor. Dolayısıyla, zamanla kendi maliyetini çıkaracaktır” diye ekliyor.

İlk yatırım özel ve kamusal fonların birleşiminden gelebilir.

İklim değişikliği ve fosil hakkındaki tartışma olağandışı bir şekilde, kısmen de Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi ilericilerin Joe Biden’ın platformunu sola itmeyi başarması sayesinde, bu yılın seçim kampanyasında ön plandaydı.

Biden’ın internet sayfasında “Joe Biden ülkemizi ve dünyamızı bekleyen daha büyük bir zorluk olmadığının farkında. Bu yüzden bu büyük tehlikeye yanıt verecek ve dünyanın iklim krizine vereceği tepkiye öncülük edecek cesur bir plan çiziyor, bir temiz enerji devrimi” ifadeleri yer alıyor.

Ne var ki ABD seçimlerinin doğası ve Pensilvanya gibi belirli kilit eyaletlerin önemi, Biden ve Kamala Harris’i oyları kaybetmemek amacıyla hidrolik kırılmaya (doğal gaz çıkarmakta çevreye zarar veren yollardan biri) karşı olmadıklarında ısrar etmeye zorladı.

Chomsky yakın zaman önce esasen 2020’nin protesto oyu verilecek bir yıl olmadığını ve Biden’ın, bir ilericinin perspektifinden ne kadar kusurlu görünürse görünsün tek mantıklı tercih olduğunu söyleyerek tartışma yaratmıştı.

Chomsky “Her birkaç yılda bir seçim denen bir şey çıkıyor. Katılım göstermek için biraz vakit ayırmanın buna değip değmeyeceğine karar vermek için birkaç dakika ayırıyorsunuz” demişti.

Bazen her şey o kadar net oluyor ki, önünüzde dünyayı yok etmek için yarışan uğursuz bir kanser ve alternatif olarak muhteşem olmayan ama en azından geliştirmeye açık bir program olduğunda, bunun beş saniyenizi bile almaması lazım. Mantıklı bir insan bu karar için beş saniye harcamaz.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU