CHP’li Çeviköz: Dağlık Karabağ hukuken Azerbaycan'a aittir

Çeviköz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesi gerektiği konusunda kararları olduğunu; bu kararların uygulanmasını gerektiğini söyledi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz. Fotoğraf: AA

Ermenistan ile Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ bölgesinde 27 Eylül'de başlayan çatışmalar devam ediyor.

Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kamuoyu tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınan Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk geliyor.

Dağlık Karabağ’ın uluslararası statüsü, yabancı savaşçı iddiaları, Türkiye’nin yürüttüğü politikalar ve uluslararası kuruluşların etkilerine dair Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “Azerbaycan’ın haklı tezlerini savunmakta oldukça başarılı bir diplomasi ve kamu diplomasisi yürüttüğünü” söyledi.

Çeviköz sorulara şu yanıtları verdi:

Karabağ meselesi ile ilgili olarak uluslararası statü konusunda neler söylemek istersiniz?

Uluslararası alanda tanınmayan sözde Dağlık Karabağ hukuken Azerbaycan’a aittir. İşgal edilmiş olması ve yaratılmak istenen fiili durum bu gerçeği asla ortadan kaldırmaz. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesi gerektiği konusunda kararları vardır. Bunların uygulanması gerekir.

Hem Azerbaycan hem de Ermenistan tarafında savaşan yabancıların olduğu söyleniyor bu konuda ne diyorsunuz?

Bu tür haberler uluslararası basında yer alıyor, bizler de endişeyle takip ediyoruz. Her iki taraf için de bu iddiaların gerçek olmadığına inanmak istiyoruz. Uluslararası hukuka aykırı bu duruma ülke ayırt etmeksizin karşı çıkılması gerekiyor. Günün sonunda haklı ve meşru tezlere halel getirecek bu iddialara özellikle Azerbaycan gibi kendi ulusal ordusu zaten güçlü ülkelerin yanaşmayacağını ümit ediyorum.

Türkiye'nin burada yürüttüğü politikayı nasıl görüyorsunuz size göre çözüm nedir?

Öncelikle Azerbaycan’ın haklı tezlerini savunmakta oldukça başarılı bir diplomasi ve kamu diplomasisi yürüttüğünü söylemek istiyorum. Ermenistan’ın uluslararası hukuka aykırı saldırgan tavırları uluslararası toplum tarafından kabul görmüş durumda. Malumunuz AKP iktidarı diplomasi alanında hamaset çıkararak düşman yaratma konusunda oldukça mahir. Beklentimiz AKP’nin Türkiye’yi yalnızlaştırdığı ve uluslararası toplumdan izole ettiği dış politika anlayışının Azerbaycan’ı etkilememesi yönündedir.

Minsk Grubu başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar bu meselenin çözümünde görev alabilir mi?

AGİT, Minsk  Grubu önemli bir oluşum ve biz de sorunun çözümüne ilişkin barışçıl girişimlerini destekliyoruz ancak meselenin çözümünde çalışmalarının   etkisiz kaldığı da bir gerçek. 28 yıldır çözülemeyen bu sorun adeta statükoya dönüşmüş durumda. Maalesef AGİT’ in çalışmaları, “ateşkes” istemekten öteye gitmiyor. 26 Eylül Pazar günü Ermenistan’ın provakasyonu ile başlayan süreç de bu durumun adeta ispatı. Bu noktada da Azerbaycan’a topraklarını savunmak dışında bir seçenek kalmıyor zira Ermenistan’ın saldırgan tavırları işgal ettiği topraklardan çıkmaya niyetinin olmadığını gösteriyor. Uluslararası kuruluşlar hukuki duruma sahip çıkmalıdırlar ve görevleri gereği çatışmaların önlenmesi, çözümün de barışçı yollardan sağlanması için çabalarını sürdürmelidirler, ancak sonuç alabileceklerine dair ümidimin çok güçlü olmadığını söylemek isterim.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU