Onlar güce taparlar.
Güçlünün önünde secde eder onlar.
Onlar kıblesi güç odağı olanlar.
Onlar güç kimdeyse ondan yana dönen kıblesi seyyarlar!
Her dönemde kraldan fazla kralcılık yaparlar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Benim deyimimle, güçlü kim olursa olsun ondan yana olurlar; güçsüz kim olursa olsun ona karşı olurlar.
Her dönemin güce tapıcılarıdırlar.
Onlar için sivil ya da askeri yönetim fark etmez.
Onlar için demokrasi, faşizm ya da başka bir rejim fark etmez.
Güç kimin elindeyse o eli öperler.
O eli öpmek için kuyruğa girerler.
Ancak güçten düşeni de hiç affetmezler.
Güçten düşene ilk tekmeyi vurmak için birbirleriyle yarış ederler.
Mesela 15 Temmuz 2016’daki Fethullahçıların darbesi başarılı olsaydı, Fethullah Gülen’e tapacaklardı.
Onu kendilerine kıble yapacaklardı.
Onun önünde secdeye duracaklardı.
Fethullah Gülen’in elini, ayağını öpmek için kuyruğa gireceklerdi.
Eğer Tayyip Erdoğan Fethullahçıların darbesiyle devrilseydi, Tayyip Erdoğan’a ilk tekmeyi vurmak için birbirleriyle yarış edeceklerdi.
Çünkü onlar gücü, güçlüyü kıble edinmişlerdir!
Onlar güce tapanlar tarikatından, güçlüye secde edenler cemaatindendir!
Nitekim şimdi güç onda olduğu için Tayyip Erdoğan’a tapıyorlar.
Daha doğrusu, Tayyip Erdoğan’a tapmıyorlar; onun gücüne tapıyorlar.
Onun gücünden yararlanıp mevki makam sahibi olmak, servet sahibi olmak gibi çıkarcılıklar sergiliyorlar.
Bu ülkede güce tapıcıları çok iyi tanırım.
Bu ülkede güce secde edicileri çok iyi tanırım.
Bu ülkede kıblesi güç odağı olanları çok iyi tanırım.
Kendimi bu konuda uzman sayarım.
Çünkü ben, bu ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü kişilerinden birinin yanında büyüdüm.
Gücün ne demek olduğunu onu izlerken gördüm.
Başta büyük işadamları, yüksek bürokratlar ve benzerleri olmak üzere, insanların onun karşısında nasıl iki büklüm olduklarını, süklüm püklüm konuştuklarını gördüm.
Ona, daha doğrusu onun gücüne nasıl taptıklarını gördüm.
Ama o iki kez askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırıldığında, önce ona tapanlar ondan uzaklaştılar.
Bir kısmı da darbecilerle işbirliği yapıp onu sattılar.
Onu darbeyle iktidardan uzaklaştıranlara tapmaya başladılar.
Çünkü onlar kişilere değil güce taparlar.
Güç kimdeyse onun yanında olurlar.
Güçten düşene ilk tekmeyi vurmak için birbirleriyle yarışırlar.
Hiç şüphem yok ki, yarın öbür gün Tayyip Erdoğan da güçten, iktidardan düşse, ilk tekmeyi bugün ona tapanlar vuracaklar.
Tayyip Erdoğan’ı ilk önce bugün ona tapanlar satacaklar.
Yeri gelmişken bu konuda bir anımı anlatmadan geçmemeli.
Eski başbakan ve cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatından bir süre önceydi.
Evindeydik; baş başaydık; bir gece vaktiydi.
Söz bir ara onun gücün zirvesinde olduğu dönemlere geldi.
Bana şefkatle bakıp “İsteseydin benim gücümü kullanabilirdin. Ama hiçbir zaman benim gücümü kullanmadın. Benden bir defa bile bir şey istemedin. Sana vermek istediğim her şeyi hep reddettin. Diğer başbakanların, cumhurbaşkanlarının da sana sunduklarını kabul etmedin. Sana sonsuz saygı duyuyorum” dedi.
Ardından da “Ayrıca hiç kimseye de dalkavukluk etmedin. Ben de dahil cumhurbaşkanlarını, başbakanları, genelkurmay başkanlarını, büyük işadamlarını en ağır şekilde eleştirmekten hiç çekinmedin” diyerek sözlerine devam etti.
Daha sonra söz güce tapanlara geldi.
Her dönemde güce tapan ünlü kişilerden örnekler vererek de onlar hakkında epey şeyler söyledi.
Ancak anılarımda yazılmak üzere şimdilik onlar ben de kalsın.
Bugünün güçlüleri de şu uyarıma kulak kabartsın.
Bugün güçlü oldukları için onlara tapan ve onların karşıtlarını hainlikle suçlayanlar, yarın öbür gün güçten düştüklerinde onlara ilk hainlik edeceklerdir!
En hainlerin en güce tapıcılar içinden çıktığı iyi bilinmelidir!
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish