Tepkilere rağmen Husilerin Yemenli Bahailere baskıları artıyor

Uluslararası Bahai Topluluğu, 6 mahkumun serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı

Husi milisleri (Reuters)

Yemen İnsan Hakları Bakanı Muhammed Asker, Husilerin Yemen'deki Bahai toplumundan 6 üyeyi sınır dışı etmesini kınarken Yemenlilerin inançlarından dolayı ‘anavatanlarından zorla sürgün edilmesini savaş suçu’ olarak nitelendirdi.

Muhammed Asker yaptığı açıklamada, "Husi milisleri Yemen'deki dini azınlıkları, özellikle de Yahudileri ve Bahailerin haklarını ihlal etmeye ve onları anavatanlarının dışına sürmeye devam ediyor. Husilerin bu yaptıkları eşit vatandaşlık ve inanç özgürlüğünün açık bir ihlali. Bunun nedeni, Husilerin Yemen'de sistematik bir şekilde dini ve mezhepsel çeşitliliği kaldırmaya yönelik yürüttüğü düşmanca yöntemlerden kaynaklanıyor" diye konuştu.

Asker açıklamasında, Yemen'deki  Bahai lider Hamid bin Haydere de dahil olmak üzere Bahailerin yerinden edilmesini, Husilerin Yemen'deki dini azınlıklara karşı uyguladığı korkunç savaş suçları ve ihlaller dizisinin bir devamı olarak "zorla sürgün suçu" şeklinde değerlendirdi. Asker açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

"Husiler sadece sınır dışı etmekle kalmadılar. Bundan önce onları tutuklayıp asılsız suçlamalarla yargılayarak uluslararası yasaları ve ilahi kanunları da ihlal edecek şekilde haklarında idam kararı çıkardıktan sonra sınır dışı edilmelerini sağladılar."

Asker, benzer bir şekilde "Husi milislerinin daha önce Yahudi cemaatinin üyelerini sınır dışı ettiğini ve bundan önce Selefi Müslümanları Saada vilayetindeki Dammac bölgesinden sürdüğünü" belirtti.

Bakan Asker, BM Genel Sekreteri’ni, BM’nin Yemen Özel Temsilcisi’ni ve insan hakları ve azınlık haklarıyla ilgilenen uluslararası kuruluşları Husilerin söz konusu suç davranışını kınamaya ve Yemen'deki dini azınlıklara karşı ırkçı uygulamalarını durdurmaları için Husilere baskı yapmaya çağırdı.

İnsanlığa karşı suç

Hükümetin bu tarz uygulamaları reddeden tutumunun bir örneği olarak Yemen Hükümeti Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani olayla ilgili olarak, "Bahaileri sınır dışı etme suçu, onları evlerinden kaçırma, yıllarca gözaltında tutma, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz bırakma, mülklerine el koyma ve mallarını yağmalama suçları kadar kötü" dedi.

İryani, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda şu ifadeleri kullandı:

"Husilerin Bahai toğluluğunun üyelerini anavatanlarını terk etmeye zorlaması  insanlığa karşı bir suçtur. Ayrıca, kontrolü altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşları dini inançları nedeniyle baskıya maruz bırakmaları uluslararası yasa ve sözleşmelerin açık bir ihlalidir."

Husilerin söz konusu kararı, Yemen'de ve dünyada yaygın bir hoşnutsuzluk ile karşılandı. Çok sayıda Yemenli entelektüel ve siyasetçi sosyal medyada, Husiler’in aynı fikirde olmayanları zorla sınırdışı etmelerine karşı kampanyalar başlattı.

Hapis ya da sınır dışı edilme

Yemen’deki Bahai Derneği’ndeki kaynaklardan ve sınır dışı edilenlerin ailelerinden edinilen bilgilere göre söz konusu 6 liderin isimleri Hamid bin Haydere, Velid Ayeş, Ekrem Ayyaş, Kifan Kadiri, Bediullah Sanai ve Vail el-Ariki. Söz konusu haberde, mahkumların Husi istihbarat hapishanesinden doğrudan Sana Havalimanı’na transfer edildiği ve BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ve İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi’nin Husi milislerle esirlerin serbest bırakılması için müzakereler yürüttüğü belirtildi. Ayrıca Husi milislerinin ülkeyi terk etmeleri veya hapiste kalmalarını şart koştuğu kaydedildi

Söz konusu kaynaklar, Husi milislerin sınır dışı edilen altı tutukluyu, "Yemen'den ayrılmak istediklerini" belirten yazılı beyannameler imzalamaya zorladığını, Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat’ın hapishane dışında yargılanan 20 kadın ve erkek de dahil olmak üzere tüm Bahailerin affedilmesi yönündeki kararına rağmen mahkumlara taleplere boyun eğmek ya da hapishanede kalmak dışında başka seçenek sunmadığını bildirdi. Kaynaklar, 6 Bahai liderinin, kendilerine sığınma hakkı tanıyan bir Avrupa ülkesine gönderilmek üzere hazırlanmak için BM uçağıyla ikinci bir ülkeye nakledildiğini kaydetti.

Husilerin inkarı

Husilere bağlı Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, grubunun Bahaileri ülkeyi terk etmeye "zorlamadığını" iddia ederek şu ifadeleri kullandı:

"Yemen’deki Bahailerin ülkeyi sınır dışı etmeleri için zorlamadık. Onlara seçenek sunduk. Ailelerine danışmaları için tam bir fırsat verdik ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nün onları ziyaret etmesine, isteklerini ve kararlarının gerçekliğini sorgulamalarına izin verdik, ta ki onlar ve Kızılhaç, ülkeyi terk etmek istediklerini  bildirene kadar."

Uluslararası Bahai Topluluğu, 6 mahkumun serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladı. Ancak mahkum olanlara ve diğer Bahailere yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi, mülklerinin iade edilmesi ve en önemlisi Yemen'de zulüm ve baskı olmaksızın kendi inançlarına göre yaşama haklarının korunması için bir açıklama yaptı.

Uluslararası Bahai Topluluğu Temsilcisi Diyan Allayi de söz konusu kararı memnuniyetle karşılarken, Bahailerin din ve inanç özgürlüğünün evrensel ilkeleri doğrultusunda inançlarını güven ve özgürlük içinde yaşayabilmeleri gerektiğini vurguladı.

2016 yılının ortalarında Husi unsurları, Bahai aktivistleri tarafından yönetilen et-Temeyyüz ve Nidaa Bir Arada Yaşama kurumlarına baskın düzenleyerek çalışma izinlerini iptal etmiş ve banka hesaplarını dondurmuştu. Ayrıca bazılarını serbest bırakmadan önce kadın ve erkekleri tutuklamıştı. 

Diğer taraftan ABD, geçen şubat ayında Husileri "Bahai topluluğunun üyelerine yönelik suçlamaları düşürmeye" çağırdı. ABD'nin Yemen Büyükelçisi, "Onları (Husilere atıfta bulunarak) bu iddiaları geri çekmeye, keyfi tutukluları serbest bırakmaya ve herkes için dini özgürlüğe saygı göstermeye çağırıyoruz"dedi.

19. yüzyılda Şiilik içinde ortaya çıkan Bahai mezhebinin mensupları 1817 yılında İran'da doğan Bahaullah'ın öğretilerini takip ediyor ve onu peygamberlerden biri olarak kabul ediyor. Yemen'deki Bahailerin kesin sayısı bilinmemekle birlikte, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Şubat 2015'te ülke içinde yaklaşık bin Bahai üyesinin yaşadığını bildirdi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Semra Yıldırım

https://www.independentarabia.com/node/141076/

DAHA FAZLA HABER OKU