Kılıçdaroğlu: Şehir Üniversitesi intikam için kapatıldı

Grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, çoklu baro teklifine ilişkin, “Bu ucube, ülkeyi bölmeye amaçlayan teklife hep beraber karşı çıkacağız” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu dönemin kavga dönemi değil, uzlaşma ve kucaklaşma dönemi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, “Bir anlamda siyasetin yumuşaması, sevginin egemen olması ve siyaset dilinin tüm toplumu kucaklayan bir kanala yönelmesi hepimizin ortak hedefidir” dedi.

"Şehir Üniversitesi intikam için kapatıldı"

İstanbul Şehir Üniversitesinin kapatılmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, “Üniversiteler çok önemli kurumlardır. Dolayısıyla üniversitelerin sorunlarını çözmek hem iktidarın, hem parlamentonun hem de toplumun ortak görevi olmak zorundadır” dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

İstanbul Şehir Üniversitesi neden kapatıldı? Göz kamaştıran bir üniversiteydi. Genç ve çalışkan üniversiteydi ama intikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu'ndan. Neden? Neden bizden ayrıldı. 'Niçin 'demokrasi' diyorsun, niçin hak, hukuk adalet' diyorsun? Niçin 'üniversite' diyorsun? Bu nedenle kapatıldı.

Kapatan Erdoğan, kararı Resmi Gazete'de yayımladı. Bakınız, bizi dinleyen bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Devlet kinle ve öfkeyle yönetilmez. Kini ve öfkeyi, intikam alma duygusunu öne taşırsanız devlet dediğimiz kurumu yıpratırsınız.Devlet yönetiminde, hak, hukuk, adalet olması lazım. Devlet yönetiminde bilgi olması lazım., tecrübe olması lazım. Siz 'bu benim rakibim, partimden ayrıldı, o zaman ben buna dersini vereyim' dediniz. 

"Z kuşağı baskıcı yönetim istemiyor"

Geçen hafta sonu yapılan YKS sınavına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta en çok tartışılan konulardan biri Z kuşağıydı. Üniversite sınavına giren gençler… Turist gelecek, otellerin dolması lazım deyip sınava erkene alalım, aileleriyle tatile çıkıp 5 yıldızlı otellerde tatil yapsınlar dediler. Sayın Erdoğan bu gençleri nasıl kandırıp oy alırım diye program yaptı ama bence o da pişman oldu” dedi.

“Sen Z kuşağından ya da Y kuşağından oy almak istiyorsan onların ne istediğini bileceksin” diyen Kılıçdaroğlu, “O kuşaktan oy alacaksan gençler asla baskıcı yönetim istemiyorlar, bunu yapabilecek misin? Gençler ‘Biz dayatmayı kabul etmiyoruz’ diyorlar. Önce sınav tarihini öne alarak dayatmayı gösterdin” ifadelerini kullandı.

Gençlerin adalet, fırsat eşitliği istediğinin altını çizen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Gençler, kim olursa olsun herkesten saygı görmek istiyorlar. İster siyasetçi, ister mahalle bakkalı, ister sade bir vatandaş. Davranışlarına saygı görmek istiyorlar. Gençler hata yapabilir. Saygı içinde yapılan hatayı hoşgörü gösterin diyorlar. Gençler, adamını bulanı değil işini iyi yapanın kazandığı bir sistem istiyorlar. KPSS’yi kazanan biri adamını bulamadığı için iş alamıyor. Gençler iş istiyorlar. ‘Bize iş alanı yaratmıyorsun, Anayasa’yı ihlal ediyorsun’ diyorlar.

Bu kuşağı yakalamak gerekir. Teknolojiyi en iyi onlar kullanıyorlar. Bilgileri, birikimleri, dünyayı sorgulamaları daha ön yargısız. Herkese, her olaya daha objektif bakıyorlar. Sen gençlere öyle bakabildin mi? Z kuşağından oy istiyorsan dürüst olacaksın. Z kuşağı sınava girdi. Yarın inşallah kazanacaklar. Onlar annelerinin olmadığı yerde üniversite kazanırlarsa yurt sorunu karşılarında olacak. Gençler umudumuz ve geleceğimiz.

“Saray’dakilerin iktidarına son verecekler de bu gençler olacak”

Ülkede liyakatsizliğin ve torpilin olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Daha yeteneksizler torpille işe başlarken, daha iyi iş için yurt dışını gösteren iktidardan hesap sormayacaklar mı?” dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Kütahya’dan bir örnek vereyim. Eski bir Kütahya milletvekilinin bir kızı var. Bu kıza hiçbir sınava girmeden memur olarak işe alıyorlar ve özel kalem yapıyorlar. Bu kız Kütahya’da değil, Ankara’da oturuyor. Tam 143 gün Ankara’da oturdu, yurt dışına çıktı, rapor gönderdi ve maaşını tıkır tıkır aldı.

Sanki Kütahya’da adam kalmadı Ankara’dan adam alalım dediler. Olay şikayet ediliyor. Ayrıntıların hepsi var. Hiçbir tahkikat yapılmıyor. Soruşturma açılmasını istemeyen Süleyman Soylu. Sonra, Ankara’ya TOKİ’ye uzman olarak atıyorlar. Ben sınava giren 2,5 milyon genç kardeşime soruyorum: Kanada’ya gönderdiniz gencecik çocuğu oraya hizmet ediyor. Hiçbir geçerliği olmayan rapor gönderen kişiyi TOKİ’ye gönderiyorsunuz. Bunlara gençler oy verir mi? Bu gençler size oy vermez. Saray’dakilerin iktidarına son verecekler de bu gençler olacak.

“Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmaz”

Baroların başlattığı yürüyüşe ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Bütün ülkelerde, hangi rejimden olursa olsun, avukatlar hakimler ve savcılar önemlidir. Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanmasına itiraz ediyorlar” dedi.

Kılıçdaroğlu, yürüyüşe engel olan polisin bir suçu olmadığını belirterek “Fotoğrafı gören Türkiye’de demokrasinin olmadığı algısına kavuşur. Devletin bunu yapmaması lazım” ifadelerini kullandı.

Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğu, "Baro başkanlarını ayırıyorlar. İktidara muhalif olan barolar, etnik kimliklere göre barolar… Baroların bu şekilde bölünmesi bu vatana ihanettir. Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Yarın inanç ve etnik kimliğe göre bölünen baroları nasıl savunacaksın?" dedi.

“Sen bakan değil Saray’ın memurusun”

Çoklu baro sisteminin ülkeyi parçalamaya yönelik atılmış bir adım olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün açıklamaları içinde şunları kaydetti:

Geçen ‘Hangi maddesine karşı çıkıyorsunuz. Ortada bir teklif yok’ demişti sayın bakan. Rejim değişmiş Sayın Bakan farkında değil Ben de dedim ki sen parlamentodan güven oyu alan biri değilsin. Saray’ın ben barolarla ilgili düzenleme yapacağım diye sana sormaya ihtiyacı yok ki. Sen Saray’ın memurusun. Yasaya göre sana bakan dediğimize bakma, sen eski bakan değilsin. Rejimin nasıl değiştiğinin farkında değilsin.

Barolarla ilgili Meclis’e gelecek teklife ise karşı çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Tüm arkadaşlarıma sesleniyorum. Her bir arkadaşımın komisyonda görevi vardır. Bu ucube, ülkeyi bölmeye amaçlayan bu teklife hep beraber karşı çıkacağız” dedi.

“Danıştay’dakilerin hiç birinin hakimliği yoktur”

CHP’li belediyelerin salgın sürecinde yaptığı yardımların durdurulmasına ilişkin değelerdirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Pandemi nedeniyle belediyeler yardım kampanyası açtılar. Banka hesapları verildi. İşsiz kalanlara geliri olmayanlara yardım yapacakları. İçişleri Bakanlığı genelge çıkardı, benim haberim olamadan yardım yapamazsınız dediler. Danıştay 10. Dairesi yürütmeyi durdurmayı reddetti. Emin olun, bu düşüncenin altına imza atanların hiçbirinin hakimliği yoktur. Yazıklar olsun size. Saray’ın köleliğini yapan hakimlik yapamaz. Bunların hesabı elbet sorulacak. Hukukun üstünlüğü diye bir kavram var.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU