Parlak iki avukat, ABD'deki protestolar sırasında nasıl müebbet hapisle karşı karşıya kaldı?

New Yorklu iki genç avukat, George Floyd'un öldürülmesi sonrası yapılan eylemlerde, boş polis aracına molotof kokteyl atmaktan ömür boyu hapisle cezalandırılabilir

Gelecek vaat eden iki avukat Colinford Mattis ve Urooj Rahman New York'ta boş bir polis aracına molotof kokteyl atmak suçundan ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya (Salmah Rizvi)

Ocak 2014'te New York Üniversitesi'nden hukuk öğrencileri kampüse yakın bir barda ortak bir doğum günü partisi için toplandı.

Doğum gününü kutlayanlardan biri olan Colinford Mattis ile katılımcılardan Fordham Üniversitesi'nden Urooj Rahman çabucak kaynaştı.

İkisi de Brooklyn'de büyümüştü, ikisinin de insan haklarına profesyonel ilgisi vardı ve yerel politikayla ilgileniyorlardı. 32 yaşındaki Mattis ve 31 yaşındaki Rahman şimdi cezaevinde.

İ ABD'de siyahi Amerikalı George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi sonrası New York'ta boş bir polis aracına molotof kokteyl atmaktan aralarında kundakçılık, patlayıcı silah kullanma ve sivil itaatsizlik de dahil 7 federal suçlamayla karşı karşıya kalalar. Hüküm giymeleri halinde müebbet hapis cezası alabilirler.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İmrenilecek bir eğitime ve ailevi sorumluluklara sahip iki gelecek vaat eden avukatın aniden bu duruma düşmes,i Mattis ve Rahman'ın dostları ve aileleri kadar savcıları da şaşırttı.

İlk yapılan mahkemede yaptığı açıklamada federal savcı Ian Richardson, Mattis için "Hukuk alanında yeni başladığı sıradışı bir kariyere sahip. Prestijli üniversitelere gitti. Bu ülkede alabileceğiniz en iyi eğitimlerden birini gördü ancak molotof kokteyllerle polis araçlarına saldırmak üzere gezinti yapmak için her şeyi riske attı. Nasıl bu arka plandan gelen bu pozisyondaki biri bunu yapar, bunu anlamak benim için güç" dedi.

Rahman'ın eski iş arkadaşlarından Alica Bella ise Rahman'a yönelik suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek "Çok şaşırdım. Kalbim onunla ve ona yardım etmek için elimden geleni yapmak istiyorum. Bu ülkede kendini ifade etmek isteyenlere yapılanları biliyorum. Kesinlikle endişeliyim" diye konuştu.

Savcılara göre, iki avukat 29 Mayıs'ta New York'un Brooklyn semtindeki eylemlere katılmak üzere Mattis'in aracıyla yola çıktı, gece saatlerinde Rahman, camları kırılmış şekilde boş halde park halinde duran bir polis aracına yaklaşarak içeriye patlayıcı bir cisim attı. Ayrıca iddiaya göre diğer eylemcilere eylemlerde kullanmak üzere molotof kokteyl dağıtma girişiminde bulundu. Mahkeme tutanaklarına göre olayın ardınan Mattis'in sürdüğü araçla ikili olay yerinden kaçtı ancak kısa süre sonra polise yakalandı. Araçta molotof kokteyl yapımı için gereken malzemeler de bulundu.

Mattis'in avukatı Sabrina Shroff, CNN'e yaptığı açıklamada ikiliye yöneltilen cezaların "yüksek düzeyde abartılı" olduğunu söyledi.

Suç geçmişi bulunmayan Rahman ve Mattis’in bir sonraki duruşması 23 Haziran'da görülecek. 

Biri Princeton'da sosyoloji okudu diğeri İstanbul'da göçmenler için çalıştı

İki genç avukatın birçok ortak noktası bulunuyor.

Mattis, Brooklyn'in yüksek suç oranına sahip bir bölgesinde devlet okuluna gitti. Prestijli bir okul olan St.Andrew's School'da eğitimine devam eden Mattis, Princeton Üniversitesi'nde sosyoloji okudu.

New Orleans'ta iki yıl matemetik ve bilim dersi veren Mattis, New York Üniversitesi'nde hukuk eğitimini sürdürdü. Yoksul kadınlara avukatlık sağlayan Her Justice adlı grup için gönüllü çalışan Mattis bu sırada Holland & Knight adlı hukuk firmasında çalıştı. Annesiyle yaşamaya başlayan Mattis orta ölçekli bir başka hukuk firması Pryor Cashman LLP'de avukatlık yapmaya başladı.

Ancak firma koronavirüs salgını nedeniyle Mattis'i izne çıkardı, tutuklanması sonrası da ücretsiz uzaklaştırdı.

Geçen yıl 3 çocuğa bakan annesi kanserden ölmüş kendisi, 5,7 ve 11 yaşındaki çocukların bakımlarını üstlenmişti. Mattis çocukları evlat edinmeye hazılanıyordu.

Rahman'ın hayatı da Mattis'le benzer bir yol izledi.

Pakistan'dan annesiyle ABD'ye 4 yaşında geldi. Daha önce orada yaşayan babasıyla birlikte Brooklyn'de yaşamaya başladı. İyi bir okul olan Brooklyn Teknik Lisesi'ne giren Rahman, Fordham'da eğitimi aldı. Göçmen ve mülteci haklarıyla ilgilenmeye başlayan Rahman, İstanbul'da mültecilere yardım etmek için bir burs kazandı. Daha sonra benzer bir işi Mısır'ın başkenti Kahire'de sürdürdü.

New York'a döndüğünde yerel siyasetle ilgilenmeye başladı ve polis reformunu destekledi. Gözaltıdan önce Rahman, yaşlı annesine bakıyor ve Bronx'taki bir hukuk bürsounda çalışıyordu.

 

Independent Türkçe, CNN

DAHA FAZLA HABER OKU