Dervişoğlu: Hükümet kendi yarattığı fukaralığı yöneterek, siyasi rant elde etme derdine düşmüş

Ekonominin kötü yönetildiğini iddia ederek eleştirilerde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, “Türk milleti bu iktidarın yanlış uygulamaları nedeniyle fukaralığa mahkum edilmiştir” ifadelerini kullandı

“Burhan Kuzu'nun yargıya müdahale eden yargıyı tesir altında bırakan kendinden önce de bunu yapmış olan siyasilerle kendinden sonra yapmaya devam eden siyasilere açıklamak gibi bir mecburiyeti vardır; siyasi namusu varsa...” / Fotoğraf: İYİ Parti Basın Birimi

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İstanbul’un Fethi’nin 567. yıl dönümünde açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına fethi kutlayarak başlayan Dervişoğlu’nun gündeminde ekonomik sorunlar vardı.

“Türk ekonomisi koronavirüs salgınına, tarihinde gördüğü en ağır krizlerden biriyle karşı karşıyayken yakalanmıştır” diyen Müsavat Dervişoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

İktidar ister kabul etsin ister etmesin, Türk milleti bu iktidarın yanlış uygulamaları nedeniyle fukaralığa mahkûm edilmiş, yardıma muhtaç hale getirilmiştir.  Hükümet, Türkiye’yi darboğazdan çıkaracak doğru tedbirleri almak yerine, kendi yarattığı fukaralığı yöneterek bundan siyasi rant elde etmenin derdine düşmüştür.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden vazgeçilmesi gerektiğini savunan Dervişoğlu, hükümetin iktidarı kaybedeceğini düşündüğünü ileri sürdü.

İYİ Parti İzmir Milletvekili, "Cumhur İttifakı, meclisteki kanun yapma gücünü demokrasiyi güçlendirmek için değil, iktidarını korumak için bir silaha dönüştürmeye kalkışırsa, unutmasın ki; hiçbir silah sahibine sadık değildir. Gün gelir kendilerini vurur ve siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu'ndan Yassıada eleştirisi: Alışveriş merkezi, çiftlik açar gibi

Özgürlükler ve Demokrasi Adası açılışına da değinen Müsavat Dervişoğlu, düzenlenen etkinlik için “alışveriş merkezi, çiftlik açar gibi” benzetmesinde bulundu.

İktidarı eleştiren Dervişoğlu, samimi davranılsa, Türk demokrasisinin tüm unsurlarının orada görüleceğini, oysa hiçbir siyasi parti ya da sivil toplum kuruluşunun davet edilmediğini söyledi.

AK Parti için “Siyaset sicilinde tek bir demokratik hamle bulunmayan iktidar” nitelemesini yapan Müsavat Dervişoğlu, “60 yıl önce milli iradenin hapsedildiği adada, bugün demokrasi zindana atılmış, siyasi haklar ve hürriyetler gasp edilmiştir. Demokrasi Şehitleri rahmetli Menderes’i, Zorlu’yu, Polatkan’ı ve yüzlerce demokrasi gazisinin mücadelesinden nasiplenememenin ayıbı ve utancı onlara yeter.” yorumunu yaptı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun gündeminde, Kovid-19 nedeniyle gerçekleştirilen sokağa çıkma kısıtlamaları da vardı.

Kısıtlama yerine “yasak” ifadesi kullanılması gerektiğini savunan Dervişoğlu, “Devletin yükümlülüklerinden sıyrılmak için hukuksuzca yaptığınız bu işlerin faturasını vatandaşımıza kesmeyin” sözleriyle, kesilen para cezalarına tepki gösterdi.

“İktidar, iktidarını kaybetme endişesine düşmüş”

Basın açıklaması sonrası Müsavat Dervişoğlu’na vekil transferini engelleme çalışmalarının gündeme gelme ihtimali de soruldu.

“İktidar, iktidarını kaybetme endişesine düşmüş ve bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çoğunluğuna güvenerek, yasa yetkisini kullanmakla telafi etmeye çaba sarf edecek gibi görünüyor” diyen Dervişoğlu, İYİ Parti olarak siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu üzerinde çalışma yaptıklarını kaydetti.

“Burhan Kuzu’nun siyasi namusu varsa…”

Dervişoğlu’na, Burhan Kuzu’nun İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti'nin tahliye edilmesiyle ilgili yargıya baskı yaptığı iddiası da soruldu.

Kuzu’nun “Türkiye’de yargıyı arayan ne ilk ne de son siyasetçi benim bunlar doğal şeyler” sözlerine tepki gösteren Müsavat Dervişoğlu, 2014’te değişen yasa için de “Kendi işledikleri suça yasal düzenleme yaparak bir kılıf hazırlamışlar” yorumunu yaptı.

Dervişoğlu, “Burhan Kuzu'nun yargıya müdahale eden yargıyı tesir altında bırakan kendinden önce de bunu yapmış olan siyasilerle kendinden sonra yapmaya devam eden siyasilere açıklamak gibi bir mecburiyeti vardır; siyasi namusu varsa...” ifadelerini kullandı.

Kuzu’nun “Bizim camiada o dönemde FETÖ’yle hiç aram olmadı bir durum söz konusu değil. Herkes bir yerlerderinden tuttu. Daha sıkı ilişkisi olan oldu daha az ilişkisi olan oldu“ sözlerini de eleştiren Dervişoğlu, şu yorumu yaptı:

Bu FETÖ konusundan HDP-PKK konusundan en fazla istismara yönelenlerin ve bu konuda siyasi rakiplerini itham altına almaya kalkışanların acı bir itirafıdır. Bizim zamanımızda demekle bırakmaz; her zaman onların bu cani örgütle, emperyalizmin kölesi ve uşağı olan bu örgütle yakın ilişkiler olmuştur. Bu ilişkilerin ötesinde bir kısım insanların makamlara, bir kısım partilerin iktidarlara taşınması noktasında da bu örgütün gayretleri herkesin malumudur.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU