“Bile bile koronavirüs bulaştırıp ölüme neden olan, kasten öldürmeden bile yargılanabilir”

Koronavirüs sürecinde açılabilecek olası davaların hukuki olarak nasıl yorumlanması gerektiği sağlık ve iş hukukçuları arasında tartışılıyor. Sağlık Hukuku Uzmanı Dr. Kemale Leyla Aslan, ihtimalleri anlattı

Sağlık hukuku uzmanı Kemale Leyla Aslan / Fotoğraf: Independent Türkçe

Koronavirüs salgını devam ederken bu süreçte olabilecek olası davalar ve bunların hukuki yorumlarının ne olabileceği sağlık ve iş hukuku uzmanları arasında akademik düzeyde tartışılıyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Kemale Leyla Aslan, tartışmaların yoğunlaştığı ana başlıkları ve bunlarla ilgili varılan ağırlıklı kanaatleri anlattı.

“Gerekli önlemi almayan hastane hukuken sorumlu duruma düşer”

Aslan’ın verdiği bilgiye göre sağlık hukukçularının üzerinde durduğu konulardan biri hastanenin gerekli önlemleri almaması ve bunun sonucunda hastanın daha ilk hastaneye sağlam gittiği esnada hastalığı kapması durumunda ne olacağı sorusu.

Aslan, bu konuda sağlık hukukçularının genel yorumunun şu olduğunu söyledi:

Bu durumda hastane sorumludur gerekli önlemleri almamakta elbette. Hastaya dava açma hakkı doğar.

Hastanenin de hekimin de hastanın sağlığını koruması gerekmektedir.

En azından varolan durumundan daha kötüye gitmesini engellemesi lazım.

Hastanelerimiz gerekli önlemleri elbette en üst düzeyde almaktadır ancak, örneğin enfekte olmuş hastaların bölümü ile enfekte olamayanların bölümleri farklı olmak zorundadır.

Siz hastane olarak buna dikkat etmezseniz hastalığa yakalananların sayısı artar ve  yeterince dikkat ve özen göstermeme veya önlem almama sebebiyle hukuken sorumlu duruma düşersiniz.

koronavirüs hastane.jpg
Gerekli önlemleri almayan hastaneler de sorumlu duruma düşebilir / Fotoğraf: İHA

 

“Bile bile hastalığı bulaştırırsa suçtur”

Aslan, sağlık hukukçularının tartıştığı bir diğer konunun da “Bir hasta bekleme esnasında başka bir hastaya bulaştırdı. Sorumluluk var mıdır?” sorusu olduğunu kaydederek buna da şöyle cevap verdi:

Kendisinin hasta olduğunu bile bile karşı tarafa bulaştırmaya çalışıyorsa ceza kanunu anlamında suçtur. Bir hastanın kendisinin hasta olduğunu bilerek ancak kastı olmaksızın tedbir almayıp sorumsuz davranarak hastalığı bulaştırması durumunda kişinin, taksirle öldürmedensorumlu tutulabilmesi mümkün. Yine eğer bir kişiye bilerek hastalık bulaştırıp ölümüne sebep olunmuşsa bu durumda kişi kasten öldürme ile bile yargılanabilir.

“Hasta olduğunu bilmeden bulaştırırsa sorumlu olmaz”

Aslan, kişinin hasta olduğunu bilmeden başkasına bulaştırması halinde ise sorumluluğu olmayacağını kaydederek, “Ama bu süreçte maskesiz gezmesi ihmali davranış sayılır. Hasta yönünden bunun dışında bir sorumluluk kolay kolay tartışılmıyor şu anda.  Çünkü bunun ilacı tedavisi yok zaten hastanenin ağır bir sorumluluğu olmaz. Sadece gerekli önlemleri almadığı, dikkat ve özen göstermediği durumlarda sorumludur” diye konuştu.

koronavirüsceza.jpg
Aslan, bilmeden koronavirüs bulaştırmanın suç olmadığını söyledi / Fotoğraf: İHA

 

“İş yerlerinin önlem almadan işçi çalıştırması yasak”

Aslan, koronavirüsle ilgili işyerlerinin yükümlülüklerinin de tartışıldığını kaydederek bu konuda da şöyle konuştu:

İşyeri olarak baktığımızda da gerekli önlem alınmadan hasta olmayan işçilerin çalıştırılması yasak. İşyeri ve işverenlerin nasıl ki iş güvenliğini sağlamak yükümlülüğü varsa, yeni gündemimize giren koronavirüs sebebiyle de bu süreçte tüm olağanüstü önlemlerini alması gerekmektedir.

Bu kapsamda maske dağıtmak, ateş ölçümü yapılarak işyerine almak, ortamda dezenfektan bulundurmak örnek olarak sayılabilir.

Bu önlemler olsa dahi hasta olduğunu bile bile işçiyi işe çağırmak diğer çalışanların hayatını tehlikeye atmaktır ve diğer çalışanlar hukuki yollara başvurabilirler.

“Çalışırken koronavirüse yakalanma iş kazası sayılsın”

Aslan sadece sağlık uzmanı hukukçuların değil aynı zamanda iş hukuku uzmanlarının da koronavirüse işyerinde yakalanan işçinin durumunun ne olacağını tartıştığını belirterek bu konuda varılan kanaatleri de şöyle sıraladı:

Bu noktada çoğunluk görüş iş kazası olarak nitelendirilmesinden yana olmakla birlikte. Eğer çalışan sağlık personeli veya hekimse, işyerinde bu hastalığa yakalanma riskinin çok yüksek olması ve mesleği gereği bu riski taşıyor olması sebebiyle sağlık çalışanları açısından olayın meslek hastalığı olarak nitelendirilmesi daha uygun olmaktadır.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU