İnsanlık için yobazlık virüsü koronavirüsten daha tehlikeli!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Koronavirüsle mücadele hakkında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylediklerinin ana fikri nedir?

“Bu mücadelede bizim için en önemli olan Bilim Kurulu’nun tavsiyeleridir. Çünkü işin ehli onlardır. Koronavirüse karşı verdiğimiz mücadelede önce bilime güveneceğiz. Onun yanı sıra dua edeceğiz; sabredeceğiz” şeklindeki sözleri, onun bu konuda tüm söylediklerinin ana fikrini teşkil etmektedir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başka bir ifadeyle o, koronavirüse karşı mücadelede önce bilim, sonra dua demektedir.

Tayyip Erdoğan’ı çok eskiden beri tanırım.

O da, damadı Berat Albayrak’ın babası Sadık Albayrak da eski arkadaşım.

Onu dünya işlerinde ilime, bilime öncelik veren bir kişi olarak tanırım.  

Onun içindir ki Tayyip Erdoğan, “Önce bilim değil önce dua; çare duadadır” diyen yobazlar gibi yobazca laflar etmiyor.

“Koronavirüsle mücadelede bizim için en önemli olan Bilim Kurulu’nun tavsiyeleridir” diyor.

Yobazlara kalsa, koronavirüse karşı  mücadele Bilim Kurulu ile değil Din Kurulu ile yönetilir!

“Her şeyin tek çaresi duadır” denilir!

Nitekim bu yobazların başındakilerden birinin dediğine göre, Peygamber ona koronavirüse karşı duadan başka çare olmadığını söylemiştir.

Duayı gereksiz görenlerden değilim.

Dini gereksiz görenlerden değilim.

Benim için din ahlak, vicdan, akıl, adalet, merhamet, iyilik demektir.

Benim için din öldürmemek, çalmamak, yalan söylememek, iftira atmamak demektir.

Benim için din dürüst olmak, yaptığın işe hile hurda karıştırmamak, harama el uzatmamak, kul hakkı yememek demektir.

Benim için din yardımlaşma, paylaşma, dayanışma, toplumculuk demektir.

Benim için din komşusu açken tok yatmamak demektir.

Benim için din ihtiyacından fazlasını ihtiyacı olanlarla paylaşmak, infak etmek demektir.

Benim için din “hep bana Rab bana” dememek, “altta kalanın canı çıksın” dememek, “gemisini kurtaran kaptan” dememek, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” dememektir.

Benim için önce bunlar gelir.

Namaz, oruç, hac bunlardan sonra gelir.

Din ruhtur, şekil değildir.

Dinin ruhu ahlaktır; ruhu olmayan beden gibi ahlakı olmayan dindar da cesetten ibarettir!

Günde 5 vakit namaz kılıp da günde 15 saat ahlaksızlık yapan dindarlık cesetten ibarettir! 

Namaz, oruç gibi ibadetler eğer nefsini terbiye etmiyorsa yok hükmündedir.

Nefsi terbiye etmeyen namaz jimnastik yapmaktan ibarettir.

Nefsi terbiye etmeyen oruç diyet yapmaktan ibarettir.

Ve benim için din bir anlamda bilim demektir.

Koronavirüs gibi salgın hastalıklar çok eskilerden beri dünyayı sarsmıştır.

Örneğin veba salgını yüz milyonlarca insanı hayattan kopartmıştır.

Ancak bu salgın hastalıklar bilimin, bilim insanlarının o salgın hastalıkların aşısını, çaresini bulmasıyla ortadan kalkmıştır.

Yoksa bilim olmadan, bilim insanları olmadan, dünyanın bütün camilerinde, kiliselerinde, kısacası ibadethanelerinde salgın hastalıkların ortadan kalkması için gece gündüz dua okunsa, o salgın hastalıklar ortadan kalkar mı?

Bırakın ağır hastalıkları, hafif şekilde hasta olanlar bile çareyi ibadethanede değil hastanede aramıyorlar mı?

“Aman doktor derdime bir çare” demiyorlar mı?

Bilimin, bilim insanlarının ürettiği ilaçlardan, tedavi yöntemlerinden medet ummuyorlar mı?

Çare bilimde değil duadaysa, o zaman hastalandığında hastaneye gitme ibadethaneye git; imamlar, papazlar, hahamlar dua okuyup iyileştirsinler seni!

Dua hastaya manevi destek ünitesi olarak görülmeli. 

“Bizim duamız var; imanımız var; bu bize yeter. Koronavirüs gibi hastalıklara karşı duamız, imanımız bizi korur” türünde yobazca laflar edilmemeli.

Gerçek şu ki, insanlık için yobazlık virüsü koronavirüsten çok daha tehlikeli!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU