TFF Başkanı Nihat Özdemir: Herkesin futbol ortamından şikayeti var ancak çözüm önerisi yok

TFF Başkanı Özdemir, düzenlediği basın toplantısında istifa etmeyeceğini söyleyerek, futbol gündemini meşgul eden VAR kayıtları, hakem hatalar, MHK, harcama limitleri, AİHM kararı hakkında konuştu, Ali Koç ve Mustafa Cengiz'in açıklamalarına yanıt verdi

Nihat Özdemir / Fotoğraf: AA

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, istifa edeceği iddialarını yalanlayarak "Ben hayatımda TFF başkanlığı kadar zor bir görev görmedim. Fenerbahçe, Beşiktaş başkanı olmak daha kolay. Çünkü tek bir tarafı ilgilendiriyor. Burası böyle değil. Herkesi memnun edecek bir karar vermemiz mümkün değil. Hangi kararı versek yüzde 50’si itiraz ediyor. Ben sonuna kadar bu görevdeyim ve bırakmak gibi bir niyetimde yok. Bir arkadaşımız tweet attı, ciddiye almadım, bir iki arkadaşımız da oltaya takıldı, gülüyorum. Ben istifa etmedim, etsem çıkar kamuoyuna söylerim. Geçen bu konu hakkında haberler çıkınca tüm yönetim kurulu üyeleri konuştuk ve bir açıklama yapma gereği duyduk. Görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin uğraşı içindeyiz" dedi. 

Nihat Özdemir, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, Başkan Vekilleri Erhan Kamışlı, Erdal Bahçıvan, Yılmaz Büyükaydın, TFF Yönetim ve İcra Kurulu üyeleri Ali Düşmez ve Hamit Altıntop, TFF Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Çağlar, Hasan Akıncıoğlu, Alkın Kalkavan, İsmail Erdem, Nuri Akın, Mustafa Hacıkerimoğlu ve Selim Soydan ile Genel Sekreter Kadir Kardaş katıldı.

Özdemir konuşmasına, "Van Bahçesaray'dan dün çok acı haberler aldık, askerlerimiz, vatandaşlarımız çığ felaketinde can verdi. Ardından İstanbul'da yine üzücü bir uçak kazası oldu. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelere başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah ülkemize bu tür felaketleri bir daha yaşatmasın" sözleriyle başladı.

Süper Lig'de ikinci yarının yeni başlamasına karşın "inanılmaz bir tartışma ortamının" yaşandığını belirten Özdemir, "Herkesin futbol ortamından bir şikayeti var ancak çözüm önerisi yok. Üzülerek söylüyorum, bugün konuşacağımız konular yerine A Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonası finallerinde nasıl başarılı olacağını tartışmayı, Türkiye'nin paha biçilmez boyutta tanıtım yapacağı, 30 Mayıs'ta İstanbul'da oynanacak Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili hazırlıkları konuşmayı isterdim" ifadelerini kullandı.

Bu sezon şu ana dek kulüplerin TFF'yi ilgilendiren konularda resmi sitelerinden 50'ye yakın açıklama yaptığını ifade eden Özdemir; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un sadece başkanlarının federasyon, kurullar, hakemler ve kararlarla ilgili 90'ın üzerinde basın açıklaması yaptığını kaydetti. 

"Bir gün çıkıp 'Hata yaptım' diyen yok"

18 kulübün federasyon, hakemler, kurullar ve kararlardan yakındığını aktaran Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

Konu hep benzer, 'O hakemi istemeyiz, bu hakemi istemeyiz. Bu Merkez Hakem Kurulu (MHK) olmaz, gitsin, şu gelsin' Arkadaşlar, son bir yılda 3 MHK gördü bu ülke... Hepsi birbirinden saygın MHK Başkanımız görev yaptı. Bir karar alıyoruz veya bir kurulumuz karar veriyor, 18 kulübümüzden farklı ses çıkıyor. Ama hepsinin ortak dili aynı, 'Federasyon bizi engelliyor. Hakemler önümüzü kesiyor. Kurullar yanlı karar alıyor' Sorarım size, TFF, kurullar ve MHK, 18 kulübü birden nasıl hedef alabilir?

Bir gün çıkıp 'Hata yaptım' diyen yok. Aynaya bakan yok. Hata olacaktır, düzeltilecektir de. Eleştiri de yapılacaktır. Yeter ki ölçülü, saygılı olsun. Yeter ki hakka, hukuka uygun, adil olsun. Biz X kulübün, Y kulübün federasyonu değiliz, sadece 18 kulübün de değiliz, ülkemizdeki profesyonel ve amatör 6 bin kulübün, yüz binlerce futbolcunun, futbolun tüm paydaşlarının federasyonuyuz. Bu süreçte yaşadıklarımızı düşününce futbol camiasının tüm unsurlarıyla şapkasını önüne koyup düşünme vakti geldiği kanaatindeyim. Çünkü baktığımızda bu tablonun futbolumuza zarar vermekten başka bir yansıması olmadı.

"Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik" 

Kirli düzen, şaibe, masa başı oyunlar, masaya vurma, masa kırma gibi sorumluluktan uzak söylemlerin Türk futboluna faydasının olmayacağını vurgulayan Özdemir, "Biz eleştirildiğimiz bu süreçte usulsüz, haksız, hukuksuz hiçbir iş yapmadık. Hiçbir kulübü diğerinden ayırt etmedik. Talimatları, kuralları, protokolleri eşit uyguladık. Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik. Kimsenin hakkını ziyan etmedik" diye konuştu.

Her hakem hatasının, organize şekilde kamuoyu oluşturarak, daha ilk haftadan şampiyonluk kaybetmişçesine feryat figan gündeme taşınmasını üzülerek izlediklerini aktaran Özdemir, tarafsız kurulların aldığı her karara saygı beklediklerini ancak hiçbir gün o saygıyı göremediklerini söyledi.

Kurulların bağımsız kararlarına art niyetle yaklaşıldığını, algı operasyonları yürütüldüğünü savunan Özdemir, "Ama futbolun üst amir kurumu olarak 'Kol kırılır yen içinde kalır' misali, sustuk, sessiz kaldık. Her eleştiriyi sineye çektik, kendimizde hata aradık, düzeltme yoluna gittik. Polemiklerin içinde kaldık ama kulüplerimizle polemiğe girmedik, cevap yetiştirme yolunu seçmedik. Her açıklamayı kamuoyunun takdirine bıraktık" ifadelerini kullandı. 

Federasyondaki 8 aylık icraatlarını anlatan Özdemir, şöyle konuştu: 

Kulüp Lisans Kurulundaki yapısal değişiklik, Finansal Fair Play Talimatı ve Takım Harcama Limitleri, bugün çok tartışılıyor belki ama Türk futbolunda devrim gibi kararlardı. Göreve gelir gelmez yayıncı krizini kucağımızda bulduk. Kulüplerimizin menfaatlerini maksimum seviyede korumak için beIN SPORTS, Kulüpler Birliği ve Futbol Federasyonu olarak 14 toplantı gerçekleştirdik. Paris'te beIN SPORTS üst yönetimiyle bir araya geldik. Sonuçta kulüplerimizin de onayıyla her iki tarafın da haklarını koruyacak bir karar aldık.

Türkiye'nin organizasyon gücünü 30 Mayıs'ta UEFA'nın en önemli organizasyonu Şampiyonlar Ligi finaliyle göstereceklerini dile getiren Özdemir, "Stadı yeniledik, UEFA standartlarında 72 bin koltuklu hale getirdik. Bu final müthiş bir tanıtım fırsatı olacak. Eminim ki, Olimpiyat Stadı'nda 2005’ten daha da güzel final oynanacak" değerlendirmesini yaptı.

UEFA Çocuk Vakfı ile çok önemli bir anlaşma yaptıklarını aktaran Özdemir, UEFA Grow projesiyle ilgili çok önemli adımlar attıklarını bildirdi. 

Elazığ ve Malatya'daki deprem

Deprem felaketi sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu olarak, tüm yerel ve bölgesel futbol maçlarını ertelediklerini anlatan Özdemir, "Bizim önceliğimiz, oradaki vatandaşlarımızın yaşadığı duygular ve güvenliğiydi. Federasyon olarak, maç ertelememiz için herhangi bir kulübün talepte bulunmasına gerek duymuyoruz. Öncelikle bunun bilinmesini isterim. Yöneticilerimiz sadece Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor başkanlarını aramadı. Bölgede depremden etkilenen diğer kulüplerimizle de görüştük" ifadelerini kullandı. 

Erteleme kararının ardından yapılan açıklama ve ortaya atılan iddiaların kendilerinin dışında olduğunu belirten Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

Tüm maçları ertelerken, Malatya'da neden maç oynatalım? Bir yanda enkaz altından vatandaşlarımız kurtarılmaya çalışılıyor. Bir tarafta art arda artçı depremler meydana geliyor. Allah korusun, orada maç oynatsak, bir artçı olsa, insanlar panik olsa, sonrasında Allah korusun üzücü olaylar yaşansa, bunun hesabını nasıl verirdik! 

Ayrıca stadın fiziki şartları, deprem sonrası henüz tespit edilmemişken orada hemen nasıl maç oynatabilirsiniz! Biz o günlerde, vatandaşlarımızın acılarını paylaşırken samimiydik ve federasyon olarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. O günlerde, erteleme kararı ile ilgili yapılan bazı yorum ve açıklamalar, beni ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımı çok üzdü.

Kulüp Lisans Kurulu'ndaki yapısal değişiklik

Kulüp Lisans Kurulu'nun yapısını değiştirdiklerini ve 3 yıllık bir plan ortaya koyduklarını dile getiren Özdemir, "Bu süreçte Kulüp Lisans Kurulu, 18 kulübümüzün başkan, yöneticileri ve CFO'ları (Finansal İşler Müdürü) ile seri toplantılar yaptı. Tüm tablolar, çalışmalar anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine sözlü ve yazılı olarak bildirildi" dedi. 

Kulüpler Birliği'nin eski başkanı Fikret Orman'ın defalarca "Kurallara titizlikle uyacağız" açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Özdemir, "Ancak ne hikmetse zaman geçtikçe kulüplerimiz içinde oldukları ve beraber yürürlüğe soktuğumuz bu talimatın her detayını bildikleri halde bunu eleştiri konusu yaptılar. Oysa takvim netti. Mesela 28 Haziran'da talimat yürürlüğe girdiği gün 2 Eylül'de takım harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliniyordu. Bunu kulüplerimizle yazılı olarak paylaşmakla yetinmeyip internet sitemizde ilan etmiştik. Ancak bu durum, sonradan 'Niye 2 Eylül'de ilan edildi?' diye maalesef tartışma konusu haline getirildi" şeklinde konuştu.

Mustafa Cengiz'e yanıt

Değişiklikle ilgili Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz'in eleştirilerine yanıt veren Özdemir, şunları kaydetti:

Öncelikle şu konuya kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Kulüp Lisans Kurulu da tıpkı Tahkim, PFDK, UÇK kurulumuz gibi bağımsız hukuk kurullardan bir tanesidir. Federasyonumuzun kurulun uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değildir. Ancak kendisine bir konuda hatırlatma yapmak isterim. Israrla bazı kulüplerimize ayrıcalık yapıldığını söylüyor. Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı tüm kulüplerimizin katılımı, desteği ve katkısıyla hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün, ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüplerimiz biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit artırım talebinde bulunacağını da tüm kulüpler biliyordu. Her kulübümüzün, ilgili talimatın G maddesine göre artırım talebi yapma hakkı, H maddesine göre de kurulun gerekli başvurular halinde artırım yapma yetkisi vardı. Bu kapsamda, kurul talepleri değerlendirmiş bir karar vermiştir.

Mustafa Cengiz'in katıldığı canlı yayında "kulüplere neden ceza verilmediği" sorusuna da yanıt veren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Bakın bu konuda da Sayın Cengiz'i aydınlatalım. Talimat çok açık. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, son bilanço çıkar, kurul inceler ve kararını verir. Eğer bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki sezon uygulanır. Bu nedenle ‘Şu an niye ceza verilmedi, neden cezadan kurtarıldı’ demek doğru değildir. Cezaların net uygulanacağını buradan net bir şekilde yine ifade ediyorum. 

Sayın Mustafa Cengiz, '15 Aralık'tan sonraki başvurular niye kabul edildi' diye soruyor. Hayır, öyle değil, bize yapılan başvuru 15 Aralık'ta. Sonrasında kulüplerimiz başvuru için yaptıkları işlemleri transfer süresinin son gününe kadar sunmakla yükümlüdürler.

Limit artırımı

Ara transfer dönemi için yapılan limit artırımına da değinen Nihat Özdemir, talimatın EK 12, G maddesine göre, gelir artışı, sermaye artışı, UEFA gelirleri ve transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir artışlarının Takım Harcama Limitleri'nin artırılması için kullanılabildiğini aktardı.

Kurula başvuru tarihi transfer sezonu başlangıcından 15 Aralık tarihine kadar olduğunu belirten Özdemir, şöyle konuştu:

Ancak talimatın EK 12, H maddesine göre, G maddesinde belirlenen limit artırımı şartlarının yerine getirilmesi halinde transfer dönemi kapanana kadar revizyon yapılabilmektedir. Nitekim transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası ya da transfer faaliyetlerinde ödenen bedeller, alım, satım ve kiralama işlemi sonucu mütemadiyen değişen oyuncu gider bütçeleri sebebi ile Takım Harcama Limitleri her transfer işleminin ardından yeniden hesaplanmaktadır. Dönem başlarında ilan edilen limitler ancak hiç işlem yapılmadığı takdirde aynı kalabilecektir.  

Kulüp başkanlarına çağrıda bulunan Özdemir, "TFF'yi bu tarz polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar. Başkanlarımızdan rica ediyorum, sosyal medya üzerinden hareket ederek değil de talimatları okuyup inceleyerek eleştirsinler. Bizimle her türlü iletişim olanağına sahipler" şeklinde görüş belirtti.

 

2020_2 Subat_tff1-AA.jpg
Fotoğraf: AA

 

Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasında henüz ikinci sezonun yaşandığını hatırlatan Özdemir, Riva'daki VAR Merkezi'nin teknik açıdan Avrupa'daki birçok ligden daha iyi durumda olduğunu söyledi. 

VAR uygulamasıyla ilgili bilgi veren Özdemir, şunları kaydetti: 

Operasyonu yürüten Hawk-Eye firması, hem UEFA hem de diğer üst düzey liglerle birlikte çalışıyor. Altyapımızı Türk Telekom sağlıyor. VAR ve AVAR hakemlerinin yanında görev yapan operatör arkadaşlar, IFAB tarafından onaylı operatörler. İngiltere'de kapsamlı eğitimler aldılar ve IFAB tarafından sertifika verildi. Geçtiğimiz ay, MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp, VAR konusunda tüm detayları paylaşmasına rağmen, özellikle kulüp başkanları, yöneticileri veya futbol yorumcularının VAR konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını üzüntüyle takip ediyorum. Bu yüzden hem kendi camialarını yanlış yönlendiriyorlar hem de VAR'a zarar veriyorlar. 

Riva VAR Merkezi'ne, yayıncı kuruluşun maç çekimi esnasındaki tüm kamera görüntülerinin geldiğini söyleyen Özdemir, "Yayıncı kuruluş beIN SPORTS ile yaptığımız toplantılarda hem kamera sayılarını artırdık hem de kamera açılarının daha iyi olması için çalışmalar yaptık. VAR, maç esnasında operatörü yönlendirir ve herhangi bir pozisyonu istediği kamera açısından inceler. VAR sistemi, maçı farklı kameralarla çekmez. VAR, sahadaki hakemin pozisyonu izlediği andaki görüntüleri ekrana getirir. Ofsayt çizgisi VAR odasından gelir. Bu tesiste, Avrupalı hakemler kamp yaptı. VAR odasında eğitim gördüler. Hepsi, çalışma ortamını ve sistemi överken, dünyanın en iyi merkezlerinden biri olarak gösterirken, bu gerçeği kendi ülkemizde kabul etmek istemeyenler var" açıklamasında bulundu.

VAR'ın protokolünü IFAB'ın belirlediğini dile getiren Özdemir, "Tüm dünya buna uyuyor. Evet, protokolde bazı güncellemeler, değişiklikler yapılabilir. IFAB, bunun üzerinde çalıştığını söylüyor. VAR protokolü sadece Türkiye'de değil, bunu kullanan her ligde aynı. Buna rağmen, kornerde, taçta, ikinci sarı kartta niye VAR'a gitmedi tartışmaları yapılıyor. Bunlar yanlış! VAR'ın faydalarını hepimiz görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Ofsayt çizgisi teknolojisi

Ofsayt çizgileriyle ilgili üç boyutlu sistem kullanıldığını kaydeden Özdemir, "Bu sistem, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası ve UEFA Şampiyonlar Ligi standardıdır. Birçok ligde, iki boyutlu sistem var. Ofsayt çizgilerini bile tartışıyoruz. Burada tartışılacak olan çizginin nasıl çizildiği değildir. Bir futbolcu mesela, ayağının ucuyla ofsayt oluyor. 'Böyle ofsayt mı olur' deniyor. İşte, IFAB, belki de bunu VAR protokolü içinde güncelleyecek. Çünkü özellikle İngiltere'de bu tartışmalar bu sezon çok yaşandı" dedi. 

VAR havuzunu da genişlettiklerini belirten Özdemir, 2. Lig'de görev yapan tüm isimlerin tarandığını ve mevcut kadroya 10 VAR, 3 AVAR hakemi eklenerek 50 VAR, 13 AVAR'ın görev yapacak hale geldiği bilgisini paylaştı.

VAR konuşmaları

VAR konuşmalarının açıklanması yönünde taleplerin de olduğunu söyleyen Özdemir, şunları dile getirdi:

Bu konu, ülke federasyonlarının tercihine bırakılmıştır. Bir-iki ligde, eğitim ve bilgilendirme amaçlı konuşmalar yayınlanmış olabilir. Orada yapıldı diye, burada da yapmak zorunda değiliz. Üst düzey liglerde bu asla tercih edilmiyor. IFAB tarafından tavsiye de edilmiyor. Ligimizde bir kulübün talebini yerine getirir, diğerinin getirmezsek olmaz. O zaman her hafta her maçtaki VAR konuşmalarını yayınlamak zorunda kalırsınız. Böyle bir durumun yaşanması da mümkün değil. Futbol, sadece hakem kararlarının sonucu belirlediği bir oyun değil. Sahada mücadele eden futbolcular, kenarda emek veren hocalar var. Bu oyunu, sadece hakem üzerinden yorumlamak, konuşmak, hem onlara haksızlık hem de futbolumuza zarar veriyor.

Fenerbahçe'nin eleştiri ve talebi

Nihat Özdemir, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve başkan vekili Semih Özsoy'un özellikle son dönemde federasyonu kendilerine transfer yaptırmadığı ile ilgili eleştirileri olduğunu hatırlatarak, "Talimatlar çerçevesinde kurulumuz değerlendirdi, bir transfere izin verdi. Sonuç olarak Fenerbahçe transfer yaptı. Ancak biz federasyon olarak, kulüplerimizin banka anlaşmalarına, transfer planlarına karışamayız" şeklinde konuştu.

Transfer dönemi içerisinde kurula sunulan işlemlerin kabulünün bağımsız kurulun onayına bağlı olduğunu aktaran Özdemir, "Kaldı ki kurulun kararlarına itiraz merci Tahkim Kurulu olup, Tahkim Kurulu da nihai kararını vermiştir. Fenerbahçe Kulübünün talebini kısmen kabul edip 16 milyon lira eklemiş, diğer talebini de reddetmiştir" dedi. 

Fenerbahçe'nin transferlerin lisans bildirme saatinin 18.00'den gece 00.00'a alınması yönünde bir talebi olduğunu anlatan Özdemir, "Tahkim Kurulumuz bunu değerlendirmiş ve uygun görmemiştir. Burada kamuoyunun belki de atladığı bir detay var. Transferin 18.00'e kadar bildirilmesinin sebebi, Lisans Kurulu sizin başvurunuzu değerlendiriyor, hesaplamalarınızı yapıyor ama siz transferinizi, saat gece 00.00'a kadar sisteme girebiliyorsunuz" ifadelerini kullandı. 

 

2020_2 Subat_tff2-AA.jpg
Fotoğraf: AA

 

Zorlu Center'daki görüşme

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olarak, tüm kulüp başkanlarıyla gerek federasyon, gerek Zorlu Center gerek başka bir yerde görüşebileceğini ifade eden Özdemir, "Bunun bu kadar polemik yapılmasının kimseye bir faydası yok. Kamuoyunun gündemini böyle şeylerle meşgul edeceğimize, Türk futboluyla ilgili projelerin tartışılmasında fayda görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Rekabet açısından çok ilginç bir sezon yaşandığına dikkati çeken Özdemir, "Süper Lig'de 20. hafta geride kaldı ve şu an için neredeyse 18 takımımızın yarısı şampiyonluğa oynuyor. Böylesine rekabetçi ortamın keyfini yaşayıp bu rekabetten daha fazla nasıl gelir elde ederiz diye proje üreteceğimize, hakem kararlarını ön plana çıkartıp futbol iklimini sürekli tartışılan, bir pozisyonun üzerine senaryolar üretilen bir ortam haline getiriyoruz" görüşlerini paylaştı.

AİHM kararı

AİHM'in Tahkim Kurulu ile ilgili kararına değinen Özdemir, şöyle devam etti:

Çok önemli bir mesele. Mahkeme, Tahkim Kurulumuzun bağımsızlığı konusunda karar verdi. Nihai gerekçeli kararı bekliyoruz. Bir kere bu başvuru 10 yıl öncesine dayanıyor. Gelinen noktada sadece bizi değil, tüm UEFA ülkelerini ilgilendiren bir konu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına devletin itiraz hakkı var. Süreci yakından izliyoruz, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımız, devletimizin kurumları, gerekse UEFA ve FIFA ile temastayız. Çözümünü bulacağız.

Takım Harcama Limitleri'nin artırılması

Takım Harcama Limitleri'nin yüzde 30'dan 40'a çıkmasıyla ilgili konuşan TFF Başkanı Özdemir, şunları kaydetti:

Talimatımız EK 12, E maddesinde bulunan kabul edilebilir sapma miktarının 2019-2020 sezonu için yüzde 30'dan yüzde 40'a çıkartılmasını TFF Yönetim Kurulu 9 Aralık 2019 tarihli toplantısında kararlaştırmıştır. Aynı toplantıda, TFF Yönetim Kurulu 2019-2020 sezonunun talimatın ilk uygulanma yılı olması sebebi ile diğer talimat maddeleri konusunda kulüplerimiz ve Kulüp Lisans Kurulu tarafından verilen geri bildirim, ek izahat ve değişiklik önerilerini de değerlendirerek, ilgili maddeler konusunda talimat değişikliği yapma kararı da almıştı.

Yapılan talimat değişikliğini takiben, Kulüpler Birliğinin talebine istinaden 20 Aralık 2019 tarihli toplantısında TFF Yönetim Kurulu talimat değişikliklerini iptal etti. Bunun nedeni, kulüplerin mutabakat sağlayamamasıdır. Aynı karar çerçevesinde faiz oranları ile ilgili değişiklik de iptal oldu. Daha sonra; 'Biz böyle bir talepte bulunmadık' diyen kulüplerimiz Tahkim Kuruluna başvurdular ve Tahkim Kurulu başvuruları reddetti.

Bu süreçte şunu anladık ki maalesef kulüplerimiz kendileri lehine olan kararlarda dahi mutabakat sağlayamıyorlar. Bizler Türkiye Futbol Federasyonu olarak doğru olduğuna inandığımız her türlü kararı almaya devam edeceğiz.

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU