Motor sporlarının en çılgın hali: Ralli

Adrenalin, hız ve toz, asfaltın ötesine geçen ralli dünyasında bir araya geliyor

WRC'deki ralli otomobillerinde 1,6 litrelik turbo motorlar kullanılıyor (Reuters)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta motor sporları dünyasına geri dönüş yaparak dünyanın en popüler sporlarından ralliyi inceliyoruz.

Motor sporlarının ışıltılı dünyasında, Formula 1'in pürüzsüz pistleri ve yüksek teknolojili araçları dikkatleri üzerine çekerken, kalbi daha vahşi, daha özgür ve çok daha zorlu bir yerde atan bir spor daha var. 

Hızdan çok daha fazlasını vaat eden bu spor, bir pilotun ve kopilotun doğanın en çetin koşullarına karşı verdiği ortak mücadeleyi, limitleri zorlayan bir dayanıklılık hikayesini anlatıyor. 
 


Ralli, kelime anlamıyla "buluşma" demek olsa da bu sporun ruhu tam tersini yansıtıyor. Belirlenmiş pistlerde dönüp durmak yerine ekipler tek tek start alarak kilometrelerce uzanan özel etaplarda zamana karşı yarışıyor. 

Bu yollar, bazen karlı bir dağ geçidi, bazen çölün sıcak kumları, bazen de ormanın derinliklerindeki çakıllı bir patika olabiliyor. Bu çeşitlilik, ralliyi sadece en hızlı olanın kazandığı bir spor olmaktan çıkarıp, strateji, adaptasyon ve kusursuz ekip çalışmasının bir göstergesi haline getiriyor.

Ralli, ilk olarak 20. yüzyılın başlarında, otomobillerin güvenilirliğini ve dayanıklılığını test etmek amacıyla ortaya çıktı. 

1911'deki ilk Monte Carlo Rallisi gibi yarışlar, Avrupa'nın farklı şehirlerinden yola çıkan cesur sürücülerin kışın en zorlu şartlarında Monte Carlo'ya ulaşmasını gerektiriyordu. 

Bu format, rallinin doğasını belirleyen zamana karşı mücadele ve doğal koşullara uyum gibi unsurları daha en başından içine aldı.
 


Ancak ralli, asıl kimliğini 1973'te kurulan Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) ile kazandı. Bu şampiyona, dünyanın dört bir yanındaki en iyi rallileri tek bir çatı altında toplayarak sporu küresel bir sahneye taşıdı.

O dönemde, Lancia Stratos, Alpine A110 ve Porsche 911 gibi efsanevi araçlar, rallinin ilk kahramanları olarak tarihe geçti.
 

1973'te WRC
1973'te 13 yarıştan oluşan ilk WRC'de Alpine-Renault takımı şampiyon oldu (WRC)

 

1980'lerin ortalarında, spor tarihindeki en heyecan verici ve bir o kadar da tehlikeli dönem başladı: Grup B. Bu kurallar, üreticilere inanılmaz güçlü ve hafif canavarlar yapma imkanı tanıdı. 

Audi Quattro'nun 4 teker çekiş sistemiyle başlayan devrim, Peugeot 205 T16, Lancia Delta S4 ve Ford RS200 gibi ikonik araçlarla zirveye ulaştı. 

Bu araçlar o kadar hızlı ve kontrol edilmesi zordu ki, yaşanan trajik kazalar sonucunda Grup B, 1986 sezonunun sonunda yasaklandı. Grup B dönemi, spora olan ilgiyi tavan yaptırsa da güvenliğin önemini de acı bir şekilde ortaya koydu.
 

The Peugeot T16 E2
The Peugeot T16 E2, karda hız yaparken (WRC)


Ralliyi diğer motor sporlarından ayıran en önemli unsurlardan biri, ralli ekibinin her zaman iki kişiden oluşması: Pilot ve kopilot. Pilot direksiyonun başındayken, kopilot elindeki yol notları denen defterden yoldaki tüm detayları, virajların keskinliğini ve yolun durumunu yüksek sesle okur. Bu notlar, pilotun bilmediği yollarda tam gaz gitmesini sağlayan hayati bilgileri içerir.

Bu yüzden ralli, sadece pilotaj becerisi değil, aynı zamanda pilot ve kopilot arasındaki kusursuz uyum ve güvenin de bir göstergesi. 
 


Ralli tarihine adını altın harflerle yazdıran birçok efsanevi pilot var. WRC tarihinin en başarılı pilotu Sébastien Loeb, 2004'ten 2012'ye kadar tam 9 kez üst üste dünya şampiyonu oldu. Citroën'le olan bu dominant performansı, onu rallinin tartışmasız kralı yaptı. Loeb'ün hegemonyasını devralan Sébastien Ogier, 2013-2018 yıllarında kazandığı 6 şampiyonlukla Fransız egemenliğini sürdürdü. Onun farkı, farklı markalarla (Volkswagen, Ford, Toyota) şampiyonluklar kazanması oldu.

1995 dünya şampiyonu olan İskoç pilot Colin McRae, agresif ve riskli sürüş stiliyle akıllara kazındı. Onun tam gaz mottosu, tüm ralli severler için bir efsane haline geldi. 1996-1999 yıllarında Mitsubishi Lancer'la üst üste 4 şampiyonluk kazanan Fin pilot Tommi Mäkinen, Uçan Finler geleneğinin en parlak temsilcilerinden.
 

Sébastien Loeb (Reuters)
Sébastien Loeb, 2008'de Antalya'da düzenlenen Türkiye Rallisi'nde (Reuters)


Bu pilotlar, Subaru Impreza, Mitsubishi Lancer, Lancia Delta Integrale gibi efsanevi araçlarla birlikte anılıyor. Bu otomobiller, sadece birer yarış makinesi olmakla kalmayıp, sokak versiyonlarıyla da otomobil tutkunlarının hayallerini süslemeye devam ediyor.

Günümüzde ralli, hibrit teknolojilerin etkisiyle dönüşüm geçiriyor. Yeni nesil WRC araçları, içten yanmalı motorları ve elektrik gücünü bir araya getirerek hem daha güçlü hem de daha çevreci bir gelecek inşa ediyor. Ancak bu teknolojik değişimler, rallinin özündeki ruhu asla değiştiremez.

WRC'de üç takım yer alıyor: Hyundai Shell Mobis, M-Sport Ford ve Toyota Gazoo Racing. Her takımın birden fazla pilot ortaklığı var ve bu nedenle birden fazla zafer şansı bulunuyor.

Araçlar, her gün yollarda gördüğümüz arabalara dayanıyor. Hyundai, Hyundai i20'ler kullanıyor, M-Sport Ford takımı Ford Puma'yla ve Toyota Gazoo, Toyota Yaris'le yarışıyor.

Dünya Ralli Şampiyonası'nın en büyük cazibesi çeşitliliği. 2025 sezonu boyunca seri, dört kıtada 14 ülkede yarışacak. Her ralli, sürücülere arazi koşullarından hava koşullarına kadar farklı zorluklar sunuyor.
 


WRC şehre geldiğinde, bölgede birden fazla rota oluşturuyor. Bu rotaların uzunluğu 3 km ile 35 km arasında değişebiliyor ve her araç her rotayı farklı "etaplarda" en az iki kez kat ediyor.

Etap, her takımın hafta sonu boyunca koştuğu tek bir zamana karşı yarış. Sürücüler, bir sonraki günün etabında yeni rotalara geçmeden önce her rotayı günde iki kez koşabiliyor.

Her etabın sonunda sürücülerin süreleri kaydediliyor. Yetkililer her etap süresini bir öncekine ekliyor, böylece hafta sonu bitiminde her aracın toplam süresi hesaplanıyor.

Yetkililer ayrıca yol boyunca cezalar da ekliyor. Sürücüler, virajları kaçırmaları, belirli onarımları yapmaları veya hatta bir sonraki etaba geç veya erken gelmeleri nedeniyle ceza alabiliyor.

Tüm süreler ve cezalar toplandığında, kazanan ilan ediliyor. WRC, etkinliği kazanan araca 25 puan, 2.'ye 18 puan, 3.'ye 15 puan, 4.'ye 12 puan ve bu sırayla 10.'ya 1 puan veriyor.
 

 



Yararlanılan kaynaklar: Red Bull, WRC, Motorsport Events, Hyundai

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU