Alman devlet televizyonu ARD'de yayınlanan "ttt-titel thesen temperamente" adlı programda Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili tepki çeken ifadelere ve iddialara yer verildi.
Programda Atatürk'ün Türkiye’yi modern bir devlet haline getirmek için Hitler Almanya’sı ile işbirliği yaptığı, hatta Almanya’dan o dönemde alınan zehirli gazların Dersim’de kullanıldığı öne sürüldü.
Almanya’daki Türkler protestoya hazırlanıyor
Söz konusu programdaki iddialar Almanya’da yaşayan Türklerin tepkisi ile karşılaştı.
Türk sivil toplum örgütlerinin programı yayınlayan televizyon binasının önü dahil bir çok yerde protesto amaçlı gösteri yapmaya hazırlandığı belirtildi.
Programdaki kıyaslama ve iddialarla ilgili tarihçilerden de tepki geldi.
“Belgeler yeni değil. Almanya ile İngiltere Türkiye’ye gaz vermiyor”
Atatürk üzerine araştırmalarıyla bilinen Tarihçi Yazar Sinan Meydan, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada programda yer alan söz konusu iddialara şöyle cevap verdi:
Gösterdikleri belgeler yeni değil, hepsini biliyoruz zaten. O belgelerde İkinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye, Almanya’dan ve İngiltere’den gaz istemiş. Çünkü Avrupa’da birçok ülkede gaz var. Türkiye’de savaş öncesi buna sahip olmak istiyor. Ancak Almanya ve İngiltere Türkiye’ye gaz vermiyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar Türkiye’de kimyasal gaz yok.
“Almanlar çirkin soykırım tarihlerine ortak arıyorlar”
“Almanlar bu konuda hep yapılan bir algı yöntemine başvurmuş; 'Türkiye gaz istedi demek ki Dersim’de Kürtleri zehirledi' özdeşliği kurmuş” diyen Meydan sözlerini şöyle devam ettirdi:
Gaz istendi ancak bunun nedeni birilerini zehirlemek değil, İkinci Dünya Savaşı öncesi düşmanın sahip olduğu silaha sahip olma isteği. İkincisi istenen gazın Türkiye’ye geldiğine ilişkin hiçbir belge yok. Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı öncesi düşmanın silahına sahip olma isteğiyle, Avrupa’dan gaz istediğini gösteren belgeleri kullanıp, 'demek ki Dersim’de Kürtleri zehirlediler' sonucuna varmışlar. Bu baştan aşağıya algı yönetimi. Gerçek dışı bir yakıştırma. Görülen o ki Almanlar çirkin soykırım tarihlerine ortak arıyorlar.
Meydan ayrıca bu iddialara 2013 yılında yayınladığı El-Cevap kitabında da cevap verdiğini belirtti.
Engin: Atatürk hep halkla iç içe oldu
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Vahdettin Engin de iddialara ve kıyaslamaya tepki gösterdi.
Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Engin, “Atatürk’ü Hitler ile aynı cümle içinde düşünmek bile yanlıştır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Çünkü milli mücadele yıllarını hatırlarsak Atatürk hep halkla birlikte hareket etmiştir. Tek adam olma şansı varken o sürekli kongreler yaparak insanlarla ve halkla birlikte olmuş en sonunda Meclis’i açmıştır. Meclis’te hep halkın iradesi vurgusunu yapmıştı. Meclis’te farklı görüşlerden insanlar vardı.
“Farklı görüşlerin söylenmesine olanak sağladı”
Arkadaşlarının kendisini lider olarak tanımlamasına karşın Atatürk’ün her zaman farklı görüşlerin söylenmesine olanak tanıdığını söyleyen Engin, “Meclis’te değişik görüşler farklı milletvekillerince ortaya atılıyor buna karşın Atatürk’ün de kürsüde saatlerce konuştuğu oluyordu. Bir nevi fikirleri noktasında arkadaşlarını iknaya çalışmıştır. Cumhuriyet döneminde de siyasal parti denemelerinde görüyoruz ki uygun bir zemin olduğunda çok partili hayata geçilmesi için çalışmış ancak o günkü koşullardan fırsat bulamamıştır” dedi.
“Benzetme son derece yanlış ve kabul edilmesi mümkün değil”
Engin, cumhurbaşkanlığı döneminde de Atatürk’ün sürekli yurt gezileri ile halkla iç içe olduğunun görüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
Bu da halkın fikirlerine ne kadar değer verdiğinin göstergesidir. Netice itibariyle bütün hayatı boyunca milli iradeye önem vermiş, bunu güçlendirmeye çalışmış bir Atatürk’ün Hitler ile benzetilmesi son derece yanlıştır. Kabul edilmesi mümkün değildir.
© The Independentturkish