Hong Kong'daki araştırmamız halkın göstericiler ve polis hakkında gerçekte ne düşündüğünü ortaya koyuyor

Molotof kokteyli ve vandalizm pek popüler olmayabilse de, kamuoyunun görüşü hala demokrasi hareketinin temel taleplerinden yana

Hong Kong'taki kitlesel protestolar sonunda ÇKP hükümetine geri adım attırttı (AFP)

Hong Kong yönetimi her ne kadar suçluların iadesini öngören ve bölge tarihinin en geniş gösteri hareketine neden olan tartışmalı yasa tasarısını geri çekmiş olsa da, tetiklediği kalkışma henüz dinmedi. Dinmenin çok ötesinde: Eylül-Ekim döneminde polis-gösterici çatışmalarındaki şiddet düzeyi her iki tarafta da yoğunlaşarak artmaya devam etti.

Son haftalarda göstericilerin taktikleri metro istasyonlarına ve anakara Çin başkentinin sahip olduğu dükkanlara karşı vandalizme doğru genişledi. Bazıları ise "özel çözüm" dedikleri bir taktiği benimsemeye başladı: Polise karşı güvensizlik nedeniyle göstericilerin kendilerini savunmaları ve göstericilere saldıran karşı-göstericilere orantılı şiddet uygulanması fikri. Bazı çevreler bunu yalın ve basit zorbalık olarak görerek kınadı.

Buna karşın kamuoyunun göstericilerin şiddet kullanımına dair fikri son üç ayda pek bir değişim göstermedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Geçen birkaç ay boyunca, Hong Kong Çin Üniversitesi İletişim ve Kamuoyu Anketi Merkezi kamuoyunun mevcut gösterilere dair yaklaşımı üzerine bir dizi temsili anket düzenledi. Ağustos başındaki anketimize katılan 842 katılımcının sadece yüzde 39,5'i göstericilerin aşırı güç kullandığına katılırken, Carrie Lam'ın iade tasarısını geri çekmesinden hemen sonra gerçekleştirdiğimiz 623 katılımcılı Eylül anketinde ise bu oran yüzde 39,4'te sabit kalmıştı.

Şiddetin arttığı bir dönemde, 8-14 Ekim'de 751 katılımcıyla gerçekleştirdiğimiz ankette ise bu oran az bir artışla yüzde 41,4 oldu.

Oranlardaki istikrara dair net açıklamalardan biri, kamuoyunun sürekli biçimde polisi daha şiddetli ve istismarcı görüyor olmasıdır. Göstericiler basitçe tuğla fırlatmaktan molotof kullanımına ve belirli dükkanlara karşı vandalizme geçerken, göz yaşartıcı gaz ve plastik merminin ötesine geçen polis taktikleri de toplumsal olaylara müdahale araçları konuşlandırmaya ve gerçek mermi kullanımına evrilerek paralel biçimde artış gösterdi. Çin Milli Günü'ndeki gösterilerden birinde, bir grup gösterici tarafından kuşatılan bir polis memuru 18 yaşındaki bir göstericiyi yakın mesafeden göğsünden vurdu (neyse ki gösterici kurtuldu).

Beklenileceği üzere, son üç ayı kapsayan bahse konu anket dizisinde polisin aşırı şiddet kullandığını düşünen katılımcıların oranı yüzde 68, 72 ve 69 şeklinde gerçekleşti.

 

 

Polisin sokaklardaki artan zorlu taktiklerini kınamanın yanı sıra, gözaltına alınan göstericiler polisi gözaltındakilere karşı fiziki ve cinsel cezalandırma yoluna gitmekle suçluyor. Polisin ayrıca sözde davranışlarını düzenleyen bir dizi ilke ve kuralı ihlal ettiği de gözlemlendi.

Bu da kamuoyunun hareketin ana taleplerinin bir kısmını neden bu denli güçlü biçimde desteklediğini ortaya koyuyor. Söz konusu talepler arasında genel seçim, tutuklanan göstericiler için af ve gösterilerin "isyan" işlemine tabii tutulmaması garantisi bulunuyor.

Genel gösteri hareketini ve polis suistimallerini incelemek üzere bağımsız bir komisyon kurulması yönündeki bir diğer talep ise, Ağustos, Eylül ve Ekim anketlerine katılanların sırasıyla yüzde 80, 80 ve 88 oranında desteğini aldı.

Gösterilerin başlangıcından bu yana en şiddetli anlardan biri olan Çin Milli Günü'ndeki gösterilerden sonra, hareketin bazı destekçileri "Tek bir eksik olmadan 5 talep" sloganını, tüm polis kuvvetinin lağvedilmesi talebini ekleyerek "Tek bir eksik olmadan 6 talep" şeklinde uyarladı. Merkez'in Ekim anketinde yer alan polis kuvvetlerinin esaslı bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz sorusuna yüzde 70'e yakın evet yanıtı verildi.

Öte yandan, Hong Kong yönetimi hareketin geniş çapta popüler taleplerini reddetmeyi ve polis sert yaklaşımını sürdürürken, yönetime ve polis kuvvetine olan genel kamuoyu desteği en düşük seviyelere düşmeye devam ediyor.

Ağustos anketinde yönetime ve polise olan güveni 0-10 aralığında puanlaması istenen Hong Kong kamuoyunun yüzde 44'ü Hong Kong yönetimine, yüzde 43'ü ise polise 0 puan verdi. Ortalama puan ise yönetim için 10 üzerinden 2,77, polis içinse 3,08 olarak gerçekleşti. Ekim anketinde ise, katılımcıların yüzde 49'u Hong Kong yönetimine, yüzde 52'si ise polise 0 puan verdi. Ortalama puanlar ise azalarak yönetim için 2,32, polis için ise 2,60'a indi.

Diğer taraftan, üç anket katılımcılarının sırasıyla yüzde 75, 74 ve 81'i Hong Kong yasama organının ve başkanının demokratik yollarla seçilmesi yönünde bir siyasi reforma destek beyan etti.

Bu bağlamda, kamuoyunun göstericilerin radikal taktiklerini şaşırtıcı biçimde halen makul bulduğu söylenebilir. Ekim anketinde katılımcıların yüzde 59'u "geniş katılımlı gösteriler yönetimi yanıt vermeye zorlayamadığında, göstericilerin radikal eylemlere başvurması anlaşılır bir şeydir" ifadesine katıldı.

Elbette bazı eylemlerin "anlaşılabilir" bulunması tüm eylemlerin kabul edilebilir olduğu anlamına gelmiyor. Beklendiği üzere, Ekim anketinde bu tür radikal taktikleri "anlaşılabilir" bulan katılımcıların yarısından fazlası bazı eylem ve taktikleri kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Sonuçta, Hong Kong'luların çoğu şiddet içeren eylemlere karşı kararsız ve göstericilerin eylemlerini sorunlu bulsa da, şiddetin kaygı uyandırıcı tırmanışı nedeniyle göstericileri suçlamakta zorlanıyor. Onların gözündeki gerçek sorumlular Hong Kong yönetimi ve polis.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Yılmaz

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU