Akit yazarı: Bir şehit üzerinden Tayyip Erdoğan’a yüklendiler

Karahasanoğlu, KHK ile ihraç edildikten sonra PKK saldırısında ölen askerle ilgili Erdoğan'a yüklenildiğini savundu

Fotoğraf: Twitter

Ağrı’da şehit düşen er Burak Zekeriya Altınok’un polis olarak görev yaparken 2017’de kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilip, 16 ay hapis yattığı ortaya çıktı.

Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu da yargılanmasının ardından beraat eden şehit Altınok üzerinden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenildiğini savundu.

Karahsanoğlu, “Şehid üzerinden, FETÖ aklaması yapan sırtlanlar!” başlıklı yazısında “Siyasi iktidarın, devletin hiç mi kusuru yoktu, Zekeriya Altunok olayında?” diye sordu ve şunları yazdı:

Tayyip Erdoğan’ın, “Allah bizi affetsin. Milletimiz bizi affetsin” diyerek, FETÖ’ye karşı aldandığını itiraf ettiği gibi..

Bizlerin de, “Şu Balyozcular, Ergenekoncular dindarlara baskı yapmasaydılar,  din kisvesi altındaki bu CIA memuru gibi hareket eden FETÖ’cülerle, dershane tartışması öncesinde dahi yan yana durmazdık. Hatalıyız, hatamızı dershane tartışması ile birlikte, bu hainlerle yolumuzu ayırarak telafi etmeye çalıştık” dememizdeki gibi..

FETÖ’nün ihanetini öğrenene kadar, onunla küçük veya büyük iş tutan her dürüst insanın yaptığı gibi..

Eski polis memuru Zekeriya Altun da, bunlarla birlikte çalışmış..

Şimdi sıkı durun..

Taşgetiren’inden SP milletvekiline kadar. CHP’lisinden PKK’lısına kadar sosyal medyada tivit atan binlerce devlet düşmanlığı yapanların aksine..

Bizzat Zekeriya Altun, “Ben hatalıyım. Bunlara aldandım.. Bildiğim her şeyi anlatarak, devletime karşı görevimi yapmak istiyorum” demiş..

Ve..

Anlatmış.

Öyle bir anlatmış ki..

O hainleri öyle bir deşifre etmiş ki..

Bizzat FETÖ’cülerin hedefi olmuş..

Devlet, önce anlatılanları dikkate almamış. Sonra, aynen Tayyip Erdoğan’ın “Aldandım” demesindeki samimiyetin.. Zekeriya Altun’un sözlerinde de olduğunu tespit edip..

“Ceza vermeye gerek yok” kararı çıkmış..

Yani.. Samimiyetle yapılan anlatımların yeterli olduğuna hükmetmiş..

İslam dininde de, kural böyle değil midir?

Hz. Peygambere gelerek, bir suç işlediğini ve cezasının verilmesini isteyen sahabiye müeyyide uygulanırken.. Suç işlediğini itiraf eden kişiye, gereksiz yere hakaret eden bir başka sahabiye, Hz. Peygamber; “Onu tahkir etmeyiniz.. O öyle bir tevbe etti ki, bu tevbe ümmete taksim edilse onlara yeterdi!” buyurmamış mıdır?

Zekeriya Altunok da..

Bildiklerini öylesine samimiyetle anlatmış ki.. Devlet, ona ceza verilmesine gerek olmadığına hükmetmiş..

Ve peygamber ismi verilen o polis, öyle samimi imiş ki, yakınlarının beyanına göre, gerçekten arzuladığı şehadete ulaşmış..

Bu dakikadan sonra.. Zekeriya Altunok üzerinden, bugün dahi Pensilvanya’dan emir alan FETÖ’cü hainleri aklamaya çalışan sırtlanlara hitabımız şu:

Dağılın.. Size bu yiğitten, bu şehidden, tek dilim ekmek çıkmaz..

Devlete de bir çağrımız var:

O samimi beyanları sonrasında ceza verilmeyen.. Bildiklerini anlattığı halde, cezaevinde bir süre kalmış olan.. Ama devletine asla küsmeyip, askere gidip, şehadet arzulayan Zekeriya Altunok’a sahip çıkılsın. Maddi, manevi tüm hakları ailesine tanınsın. Okullara o şehidin ismi verilsin.. Caddelere, parklara o yiğidin adı konulsun.. Çocukları, en güzel okullarda devlet imkanları ile okutulsun.. 

17 Aralık’tan önce, hepimizin aldandığı ölçüde bu hainlere aldanan,  ama sonrasında FETÖ’nün ihanetlerini deşifre eden yiğitler, FETÖ’cülerin istismarından kurtarılsın.. 

Independent Türkçe, Akit

DAHA FAZLA HABER OKU