HDP Eş Genel Başkanları ve üç vekile Barış Pınarı Harekatı soruşturması

Buldan ve Temelli, Türkiye’nin operasyonunu işgal olarak nitelemişti

Fotoğraflar: AA

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’ye Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye başlattığı Barış Pınarı Harekatı dolayısıyla yaptıkları açıklamalar için soruşturma açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ayrıca üç milletvekili de yer aldı.

Başsavcılığın açıklamasında şunlar kaydedildi:

Harekat ile ilgili olarak HDP eş genel başkanları ve 27. dönem milletvekilleri Sezai Temelli ve Pervin Buldan tarafından dün yapılan yazılı açıklama ile ilgili olarak adı geçen milletvekilleri hakkında 'terör örgütü propagandası yapma' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama' suçlarından, 9 Ekim'de HDP Genel Merkezi'nde aynı konu ile ilgili olarak HDP 27. dönem Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit tarafından ortak metin çerçevesinde yapılan basın açıklaması ile ilgili olarak, 'terör örgütü propagandası yapma', 'suçu ve suçluyu övme', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama' suçlarından 27. dönem milletvekilleri Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Leyla Güven, Berdan Öztürk, Sezai Temelli ve Pervin Buldan haklarında resen soruşturma başlatılmıştır.

Buldan ve Temelli ne demişti?

Buldan ve Temelli, operasyonun başlamasının ardından yaptıkları yazılı açıklamada Türkiye’nin operasyonunu işgal olarak nitelemişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Rojava’da Kürt halkının kazanımlarını ve statüsünü hedef aldığı kadar, Türkiye’de yükselen demokrasi dinamiğini de hedef alan bu saldırıyı en güçlü biçimde kınıyoruz” denilen açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

İktidarın kendi siyasi geleceği için sınır ötesine yönelik başlattığı bu saldırı aynı zamanda sınır içinde yaşayan halklara, demokrasi güçlerine ve onların dayanışma ruhuna karşı da başlatılan bir saldırıdır.

Selefi IŞİD artığı ÖSO çeteleriyle eliyle başlatılan bu savaş başta Aleviler olmak üzere Rojava’da barış içinde yaşayan Ezidileri, Süryanileri, Türkmenleri, Ermenileri, Arapları, bütün halkları ve inanç gruplarını hedef alan bir saldırıdır.

Bu saldırganlık iktidarın iddia ettiği gibi bir partiye ya da herhangi bir siyasi yapıya yönelik değil, Kürt halkına ve onun bölge halkları ile var ettiği demokratik kazanımlara yöneliktir. Kadın devrimi başta olmak üzere demokratik ve insani bütün değerleri hedef alan bu saldırı, Orta Doğu’daki farklı inançlara karşı savaş açmış olan IŞİD’in önünü açma, onu yeniden var etme girişimidir.

Hukuki ve meşru olmayan bu savaşa karşı halkımızla ve Türkiye demokrasi güçleriyle en ufak bir tereddüt yaşamadan karşı duracağız. Vicdan sahibi herkesi, AKP-MHP’nin iktidarını uzatmak için başlattığı bu savaşa karşı durmaya bir kez daha çağırıyoruz. Savaşa karşı Rojava’ya ses verelim.

Açıklama “Kazanan bizler olacağız, kazanan halklarımız olacak” ifadesiyle son bulmuştu.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU