Epstein belgelerinde adı sansürlenmeyen kadın: "Sözün bittiği yer"

"Mesele yalnızca benimle ilgili olmadığı için bu kadar yoğun duygular hissediyorum"

Epstein belgelerinin sansürlenmesinden sorumlu yetkililerin yoğun çalışma takvimi nedeniyle büyük hatalarla karşılaşılabileceği geçen hafta bildirilmişti (Reuters)

ABD'de Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı Jeffrey Epstein dosyaları, uygulanan ve uygulanmayan sansürlerle de haber oluyor.

CNN'e konuşan bir kadın, mağdurlar arasında yer almasına rağmen kendisinin adının gizlenmediğini ve isminin silinmesi için gösterdiği çabaların sonuçsuz kaldığını söyledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kendisinden, isminin gizlenmesini isteyen kadınlara verilen Jane Doe takma adıyla bahsedilen bu kişi, 2009'da Epstein'in istismarlarına hem şahit olduğunu hem de kendisinin bunlardan doğrudan etkilendiğini anlattı.

2009'da FBI'a bu deneyimlerini bildirdiğini vurguladı. 

CNN, o tarihte Epstein'in Florida'da fuhuşla ilgili iki suçunu itiraf ederek yalnızca 13 aylık bir hapis cezası aldığını ve bu sürenin önemli bir kısmını dışarıda çalışarak geçirdiğini hatırlattı. 

Yayın devi, aldığı cezaya rağmen istismarları süren Epstein hakkındaki şikayetler ciddi bir şekilde incelenseydi hapis cezasının da artabileceğini işaret etti. 

Jane Doe, belgelerin cuma yayımlanmasından beri pek çok kişinin kendisini aradığını ve bu durumdan rahatsız olduğunu aktardı. 

Hafta sonunda Adalet Bakanlığı'na ulaşsa da pazartesi günü dahi adının Epstein dosyalarından kaldırılmadığını belirtti. 

Kendisinin durumundaki diğer kişiler için de mücadele verdiğini ifade eden kadın, şöyle konuştu:

Mesele yalnızca benimle ilgili olmadığı için bu kadar yoğun duygular hissediyorum. Şu an FBI'ı arayıp yardım isteyen küçük kız çocuğu için endişeleniyorum. Şu anda ben bunlarla uğraşmak zorunda kaldıysam onun için korkarım. Söyleyecek hiçbir sözüm yok. Benim için burası sözün bittiği yer.

Belgelerde adı sansürlenmeyen tek kişi, CNN'e konuşan bu kadın değil. 

Epstein'den zarar görenler adına konuşanlardan Jess Michaels da Adalet Bakanlığı'na tepkili:

Şeffaflığın tam tersini yaptılar. Bize gelip de 'Mağdurlar için doğru olanı yapmak istiyoruz, gelin bu konuyu konuşalım' diyen olmadı. Mesele bu kadar net. Adalet Bakanlığı, Başkan tarafından imzalanmış bir yasayı ihlal etti.

18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurma suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklandıktan sonra nakledildiği New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Epstein'in iş ortağı ve eski sevgilisi Ghislaine Maxwell de kız çocuklarının fuhuş ağına katılmasını sağladığı gerekçesiyle Aralık 2021'de suçlu bulunmuş, Haziran 2022'de de 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Şimdiye dek açıklanan dava dosyalarında Prens Andrew, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz, sinemacı Woody Allen ve filozof Noam Chomsky gibi ünlü isimler yer almıştı.


Independent Türkçe, CNN, AA

Derleyen: Eren Umurbilir

DAHA FAZLA HABER OKU