Osmanlı tarihinin en önemli simalarından biri olan Cem Sultan hakkında sadece Türkler ve Fransızlar değil birçok yabancı tarihçi, yazar da kitaplar yayınlamıştır.
Bilindiği üzere Fatih Sultan Mehmet'in 1481 yılındaki ölümünün ardından oğulları Beyazıt ve Cem arasında taht kavgası başlamıştı.
Mücadeleyi kaybeden Cem Sultan, canını kurtarmak için Rodos Adasındaki şövalyelere sığınmıştı.
Ancak Katolik şövalyelerin, Cem Sultan’ın en iyi şekilde ağırlanması ve korunması karşılığında Osmanlı’dan bazı talepleri olacaktır.
Bunların başında da Osmanlı’nın Rodos’a saldırmayacağının garanti edilmesi ve her yıl şövalyelere 40 bin duka altın ödenmesi gelmektedir.
İkinci Beyazıt, bu talepleri pek dikkate almamıştır.
Zaten Cem Sultan da bir süre adada kaldıktan sonra gemi ile Rodos’tan ayrılarak, Ekim 1482’de Fransa kıyılarına, Nice yakınlarındaki Villefranche limanına gidecektir.
Kral 8. Charles’ın emri ile Fransız soyluları Pierre d'Aubusson ve yeğeni Guy de Blanchefort’a emanet edilen Cem Sultan, bu aileye ait farklı şatolarda yaşayacaktır.
Son olarak Limousin bölgesindeki Limoges kenti yakınlarında Bourganeuf kasabasına yerleştirilen Cem Sultan, 1486’dan 1489’a kadar burada yaşamıştır.
Padişah 2. Beyazıt ise Fransa’ya giden kardeşiyle ilgili gelişmelerden haberdar olmak için harekete geçecektir.
Bunun için de 1488 yılında Antoine Rerricho isimli bir Yunanı elçi olarak görevlendirir.
Elçi Rerricho, Kral 8. Charles’dan Cem Sultan konusunda bilgi almak için Fransa’ya gider.
Fransız kaynakları, elçinin ziyaretinin asıl amacının, Cem Sultan’ın Papa 8. Innocent’a verilmesini engellemek olduğunu yazmaktadır.
Kaynaklarda, elçinin Cem Sultan ile görüşmesi konusunda iki farklı bilgi vardır.
Birinci teze göre, Osmanlı elçisinin Cem Sultan’ı ziyaret etme talebi bizzat kral tarafından reddedilmiştir.
Diğer teze göre ise elçi, kendisini Bourganeuf’e götürmek isteyen Fransızlara, Padişah 2. Beyazıt’tan izni alması gerektiğini söyleyerek kabul etmemiştir.
Cem Sultan’ın Bourganeuf’teki yaşantısı ve aşkları, Fransızların ünlü yazarları Victor Hugo ve Lamartine’in kitaplarına konu olmuştur.
Cem Sultan’ın, özellikle Guy de Blanchefort’ın yeğeni Hélène de Sassenage ile ilişkisi ise bu yazarlar tarafından dönemin en “Tutkulu aşkı” ya da “Ateşli aşkı” olarak gösterilmiştir.
Cem Sultan, o dönemin Fransız kaynaklarında, “Çarpıcı soylu fiziği, edebiyat ve şiir konusundaki derin bilgisi, etkileyici konuşma tarzı vb.” özelliklere sahip biri olarak tanımlanmaktadır.
Hélène de Sassenage’ın da bu özelliklerinden etkilenerek Cem Sultan’a âşık olduğu yine Fransız kaynaklarında uzun uzun anlatılmaktadır.
Bir diğer bilgi de Cem Sultan’ın hizmetkârlarıyla ilgilidir.
Bourganeuf'te bulunduğu dönemde Cem Sultan'a hizmet eden Türklerin, Fransa’nın Limousin bölgesinde yaşadıkları bizzat yerel yetkililer tarafından belirtilmektedir.
Buna göre, halen nüfusu 3 bin civarında olan Bourganeuf'te 70 Türk asıllı aile bulunmaktadır.
Bazı Fransız kaynakları ise Cem Sultan’ın İtalya’ya götürülmesinin ardından, hizmetinde bulunun Türklerden 29’unun Rodos Adası’na geri gönderildiğini kaydetmektedir.
Bourganeuf’de 5 yıl kalan Cem Sultan daha sonra Roma’ya, Papa’nın yanına gönderilmiştir.
Fransa Kralı 8 Charles, 1494 yılında Roma’yı aldıktan sonra Cem Sultan’ı Napoli kentine götürmüştür.
Napoli’de 1595’de zehirlenerek öldürülen Cem Sultan’ı kimin öldürdüğü konusunda ise Fransız kaynakları ikiye bölünmüştür.
Birinci kesime göre Cem Sultan, Papa Alexandre Borgia tarafından zehirlenmiştir.
İkinci kesim ise Cem Sultan’ın kardeşi Osmanlı Padişahı 2. Beyazıt tarafından zehirletildiğini savunmaktadır.
Bazı Fransız kaynakları, Cem Sultan’ın Fransa’daki yaşantısı sırasında Türk-Fransız ilişkilerinde ilk kez casusluk olaylarının da yaşandığını anlatmaktadır.
Buna göre, Padişah II. Beyazıt’ın Fransa’ya elçi göndermesindeki asıl amaç, kardeşi Cem Sultan’ın tahtı ele geçirmeye yönelik planlar içinde olup olmadığını anlamaktır.
Yine aynı kaynaklara göre, Padişah 2. Beyazıt, Barak isimli bir gemi kaptanını, Cem Sultan’ın izini bulmak amacıyla önce İtalya’ya ardından da Fransa’ya göndermiştir.
Bu kaynaklara göre, Padişah 2. Beyazıt’ın amacı, kardeşini öldürmek ya da yakalatıp İstanbul’a getirtmektir.
Son olarak bir ayrıntıya daha dikkat çekmekte yarar var.
Fransız kaynaklarının önemli bir bölümü Cem Sultan’ın Fransa’da tutsak hayatı yaşadığını söylemekte, buna kanıt olarak ise Padişah 2. Beyazıt’ın kardeşinin koşullarını öğrenmek üzere ilk kez bir Osmanlı elçisini göndermesini göstermektedir.
Kimi kaynaklar ise Cem Sultan’a sağlanan (Hamam, harem, hizmetkârlar vb.) olanakları anımsatıp, Fransız soylu kadınlarıyla yaşadığı aşklardan örnekler vererek, tutsaklığın söz konusu olamayacağını bildirmektedir.
Cem Sultan ile ilgili Fransız kaynaklarında bulunan ve bugüne kadar gün ışığına çıkmamış bilgilerin bu kadarla sınırlı olmadığını da belirtelim.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish