Örgüte yakın Medya Haber TV'ye konuşan Karasu, alınan kararın “yüzeysel” olduğunu belirterek, CHP’nin bu tavrıyla Kürt sorununda “ciddi bir rol oynayamayacağını” savundu. Kararın, partinin toplumsal tabanından ziyade “Kürt karşıtı çevrelerin etkisiyle” alındığını iddia eden Karasu, “Bu bir parti sorunu değil, devlet sorunudur” diyerek CHP yönetimine yüklenirken; Demirtaş üzerinden yürütülen tartışmalara da tepki gösterdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Karasu, CHP’nin komisyona üye vermeme kararını siyasi derinlikten uzak bir karar olarak niteledi ve “CHP bu kararıyla Kürt sorununda ciddi bir rol oynayamayacağını bir kez daha gösterdi. Aldıkları karar gerçekten yüzeyseldir. Söylem üretiyorlar ama çözüme katkı sunamazlar" dedi.
Karasu, CHP’nin kararını tabandaki tepkilerle açıklamasını da inandırıcı bulmadığını söyledi:
‘Taban böyle istiyor’ diyorlar. Hayır, taban öyle değil. Çukurova’da, Akdeniz’de, Ege’de, Marmara’da CHP seçmeniyle Kürtler birlikte yaşıyor. CHP'nin birçok seçimde aldığı başarıda Kürtlerin payı var.
“Kürt düşmanı çevrelerin etkisinde kalındı”
Karasu, kararın ardında “klasik Kürt karşıtı çevrelerin etkisinin” olduğunu öne sürdü:
Bu karar, Kürt kimliğinin tanınmasını istemeyen çevrelerin etkisiyle alınmıştır. CHP yönetimi bu çevrelerden etkilendi. Kararın gerekçeleri doğru değil.
“Bu mesele parti değil devlet meselesidir; CHP’nin tutumu demokratik değildir”
Kararın AK Parti’nin tavırlarıyla gerekçelendirilmesini de hatalı bulduğunu dile getiren Karasu, şunları söyledi:
AKP’nin yaptıkları demokratik değil, bunu biz de eleştiriyoruz. Ancak bu durum CHP’nin tutumuna gerekçe olamaz. Kürt meselesi bir parti sorunu değil, devletin ve Türkiye halkının ortak sorunudur.
Karasu, CHP’nin süreci yanlış yorumladığını belirterek, “Mandela örneğinde de benzer yaklaşımlar vardı” ifadesini kullandı.
Karasu CHP’nin müzakerelerde doğru adresi görmezden geldiğini öne sürerek şu değerlendirmeyi yaptı:
Bu meselede doğrusu, Önder Apo’nun yanına gitmekti. ‘Biz meşru yapılarla konuşacağız’ demek demagojidir. Kürtlerin duygularını yok saymaktır. Savaş durdurulmak isteniyor. Bu tür tutumlar savaşın devamından yana olmak demektir.
Demirtaş tartışması: Selahattin şimdi bunlara gülüyordur
Karasu, CHP’nin zaman zaman Selahattin Demirtaş’ın ismini öne çıkarmasını da eleştirdi:
Öcalan Kürtleri temsil etmiyor diyorlar; Selahattin’i dillendiriyorlar. Selahattin şimdi bunlara gülüyordur. Gitsinler sorsunlar: Bu tutumu Selahattin kabul eder mi? Selahattin de Önder Apo’yu baş müzakereci olarak görür. Liderlik masa başında değil mücadeleyle ortaya çıkar.
Karasu, CHP’nin Kürt sorununa dair somut bir program sunmadığını, soyut demokrasi söylemleriyle ilerlemesinin mümkün olmadığını belirterek, şu çağrıda bulundu:
CHP yanlışını görmelidir. Kürt sorununa dair net bir program koymalı. Ana dilde eğitim var mı? Yerel demokrasi var mı? Kürt kimliğinin anayasal kabulü var mı? Yok. Demokrasi böyle söylemlerle değil, irade ve program ortaya koymakla mümkündür.
Independent Türkçe