MAGA hareketinin tarihsel gerekçesi: Dördüncü döngü

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

İllüstrasyon: Lindsey Bailey/Axios

2 gün önce MAGA hareketinin Müttefiklere bakışını anlatırken, "Dördüncü Döngü teorisi”nden bahsetmiş ve bunu ayrıca yazacağımı söylemiştim. Dördüncü Döngü, bu alandaki çok sayıda döngü teorisinden biri. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İnsanlık tarihi boyunca düşünürler, olayların tesadüfi değil, belli kalıplar içinde tekrarlandığını fark etmişler. Antik Yunan'dan İslam medeniyetine, Hint felsefesinden modern sosyolojiye kadar uzanan zengin bir entelektüel gelenek, tarihin doğanın mevsimleri gibi döngüler halinde ilerlediğini savunuyor.

Polybius, siyasi rejimlerin krallıktan aristokrasiye, oradan demokrasiye ve sonunda anarşiye geçtiğini, ardından yeniden başa döndüğünü gözlemledi. İbn Haldun, hanedanlıkların dört kuşak içinde yükselip çöktüğünü yazdı.

Rus ekonomist Kondratieff, kapitalizmin 50 yıllık döngülerle büyüyüp küçüldüğünü ortaya koydu. Tüm bu teorilerin ortak noktası şu: 

Tarih, düz bir çizgide ilerlemez; aksine mevsimler gibi döner durur.

İşte William Strauss ve Neil Howe'un 1997'de geliştirdiği "Dördüncü Döngü" teorisi, bu kadim geleneğin modern ve sistematik bir versiyonu. Ve bugün Amerika'da yaşananları anlamak için belki de elimizdeki en güçlü araç.


Tarihin dört mevsimi

Strauss ve Howe'a göre tarih, yaklaşık 80-100 yıllık döngülerle ilerler. Bir insan ömrü kadar süren bu döngülere "Saeculum" denir. Her Saeculum, yaklaşık 20'şer yıllık dört "dönüş"ten oluşur ve her dönüş bir mevsimin karakterini taşır.

  • Birinci dönüş - İlkbahar (Yükseliş): Büyük bir krizin ardından gelen canlanma dönemi. Toplum birleşmiştir, kurumlar güçlüdür, ortak bir amaç vardır. İnsanlar geleceğe umutla bakar. Amerika için bu, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemdi. Truman, Eisenhower ve Kennedy yılları. Herkes "Amerikan Rüyası"na inanıyordu.
     
  • İkinci dönüş - Yaz (Uyanış): İlkbaharın düzenli, konformist yapısına karşı bir isyan başlar. Ruhsal bir boşluk hissedilir. Bireysel özgürlük ve manevi arayış ön plana çıkar. Kurumlar sorgulanır, değerler tartışılır. 1960'ların ve 70'lerin karşı kültür hareketi, Vietnam protestoları, manevi arayışlar tam da buydu.
     
  • Üçüncü dönüş - Sonbahar (Çözülme): Bireycilik zirveye ulaşır. Kurumlara güven aşınır, toplumsal bağlar zayıflar, ortak bir vizyon kaybolur. Kültür savaşları başlar, her kesim kendi doğrusunu savunur, uzlaşı imkansızlaşır. Reagan'ın "Sabah Oluyor Amerika'da" sloganıyla başlayan ve 2000'lere uzanan dönem böyleydi. Ekonomi belki iyiydi ama toplum parçalanıyordu.

  • Dördüncü dönüş - Kış (Kriz): Sonbaharın biriktirdiği tüm sorunlar patlar. Toplum varoluşsal bir tehditle yüz yüze gelir. Eski düzen çöker, yenisi kurulmak zorundadır. Bireycilik yerini kolektif fedakarlığa bırakır. Bu dönem acı vericidir ama aynı zamanda yenileyicidir. Amerika'nın geçmişteki kış dönemleri: Bağımsızlık Savaşı, İç Savaş, Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı.


Nesiller: Döngünün motoru

Peki, bu döngüyü kim çeviriyor? 

Cevap: Nesiller.

Her dönüşte doğan insanlar, o dönemin ruhunu taşır. Ve yaşamları boyunca farklı roller oynarlar.

Teori dört nesil arketipi tanımlar:

  • Önderler: İlkbaharda, bolluk içinde doğarlar. Gençliklerinde bir uyanış başlatırlar, değerleri sorgularlar. Yaşlandıklarında ise kriz döneminin vizyoner liderleri olurlar. (Baby Boomers buna örnektir.)
     
  • Göçebeler: Yaz döneminde, kaos içinde doğarlar. İhmal edilmiş bir çocukluk geçirirler. Bu onları sert, pragmatik ve gerçekçi yapar. Orta yaşlarında kriz döneminin acımasız yöneticileri olurlar. (X Kuşağı budur.)
     
  • Kahramanlar: Sonbaharın güvensiz ortamında doğarlar ama çok korunurlar. Kolektif eyleme inanırlar, takım oyuncusudurlar. Genç yetişkinliklerinde krizin askerleri ve inşa edicileri olurlar. (Millennials/Y Kuşağı bu role hazırlanıyor.)
     
  • Sanatçılar: Kış döneminde, savaş ve kriz sırasında doğarlar. Aşırı korunurlar. Duyarlı ve uzlaşmacıdırlar. Orta yaşlarında bir sonraki uyanış döneminin arabulucuları olurlar.

 


Şimdi neredeyiz?

Strauss ve Howe'un 1997'deki kehaneti şuydu: 2005 civarında yeni bir Dördüncü Döngü başlayacak.

Ve işte 2008'de küresel mali kriz patlak verdi. 2016'da Trump seçildi.

2020'de pandemi geldi. 2021'de Kongre baskını yaşandı.

MAGA hareketi, bu kış döneminin kaçınılmaz bir ürünü.

Teoriye göre kriz dönemlerinde toplum, sonbaharın rehavetini terk eder ve hayatta kalmak için sert, kararlı liderler arar.

Kurumların çöktüğü, güvenin yok olduğu bir dönemde insanlar "her şeyi yeniden kuracak" güçlü figürlere yönelir.

Trump'ın vaadi tam da bu: Eski düzeni yıkmak, "bataklığı kurutmak", Amerika'yı yeniden büyük yapmak.

MAGA tabanı, sonbahar döneminin kaybedenleri: küreselleşmeden zarar görenler, elitlerden nefret edenler, eski düzene özlem duyanlar.

Onlar için Trump, gelecek ilkbaharın habercisi.


Gelecek ne getirecek?

Teoriye göre bu kış dönemi belki 2030'a kadar sürecek.

Sonunda ya toplum yeniden birleşecek ve yeni bir düzen kuracak, ya da parçalanma sürecek.

Tarihteki önceki kışlar büyük savaşlar, devrimler ve yeniden doğuşlarla sonuçlandı.

Dördüncü Döngü teorisi deterministik değil.

Geleceği kesin olarak söylemez.

Ama şunu söyler: Kış geldi. Ve kış sert olacak.

Ancak her kışın ardından bir ilkbahar gelir.

Soru şu: Bu kıştan nasıl bir düzen doğacak?

MAGA hareketini anlamak için onu sadece politik bir tercih olarak görmek yetmez.

Onu, 80 yıllık bir döngünün kaçınılmaz bir parçası olarak okumak gerekir.

Tarih tekerrürden ibaret olmayabilir ama uyaklı şiirler gibi, benzer kalıplarla tekrar eder.

Ve şu an Amerika, bir kez daha kışın ortasında.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU