Mehmet Uçum’dan İmralı dinlemesine yeşil ışık: Öcalan’ın kurucu ve temel irade olarak verdiği kararların önemini göz ardı etmemek gerekir

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabında “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yeni Yasama Yılından Beklentiler” başlıklı bir yazı yayımladı

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, TBMM’nin yeni yasama yılına ilişkin değerlendirmesinde, Meclis bünyesinde çalışan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun yürüttüğü “dinleme faaliyeti” kapsamında Abdullah Öcalan’ın İmralı’da dinlenmesine yönelik tartışmalara değindi. Uçum, Öcalan’ın “kurucu ve temel irade olarak verdiği kararların” önemine dikkat çekti.

Uçum, yazısında TBMM’nin yeni yasama yılında rutin yasama ve denetim faaliyetlerinin yanı sıra “rutin dışı faaliyetlerle de öne çıkacağını” belirterek şu ifadeleri kullandı:

TBMM’nin yeni yasama yılında, halkın ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı yasama ve denetim çalışmaları ile seçim işlemlerinden oluşan rutin gündeminin yanında, rutin dışı faaliyetleri ve yasama işlemleriyle de öne çıkacağı görülüyor.

“Komisyonun dinleme faaliyeti son derece faydalı oldu”

Uçum, çalışmaları süren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun dinleme faaliyetinin yakın zamanda tamamlanacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

Kesinlikle vurgulamak gerekir, Komisyonun şimdiye kadar ki dinleme faaliyeti son derece faydalı oldu ve demokratik pratik açısından çok ciddi katkı sağladı.
Hiç kimse Komisyonun dinleme faaliyetini küçümsemesin, TBMM’nin toplam iradesinin neredeyse tamamını temsil eden bu heyetin dinleme faaliyetindeki kapsayıcı yaklaşımı ‘Türkiye’nin Demokrasi Tecrübesi’ açısından müthiş bir deneyim üretti.

“İmralı dinlemesi” tartışması

Uçum, komisyonun dinleme faaliyeti kapsamında Abdullah Öcalan’ın İmralı’da dinlenmesi konusunun da gündeme geldiğini aktararak bu tartışmalara ilişkin iki argümana yanıt verdi:

Tabi bu dinleme faaliyetinde Öcalan’ın İmralı’da dinlenmesi hususu da tartışılıyor.
İmralı dinlemesine karşı olarak özellikle iki argüman ileri sürülüyor:

Birincisi TBMM’yi Komisyon üzerinden temsil eden heyetin TBMM adına Öcalan’la müzakere yapmasının kabul edilemez olduğu görüşüdür. Bu görüşü savunanlar temel bir olguyu gözardı ediyorlar. Komisyon dinleme faaliyetinde çağırdığı hiç kimseyle bir fikir alışverişi yapmadı. Sadece söz verdi ve dinledi. Yani gerçek anlamda bir dinleme faaliyeti yapılıyor. Dolayısıyla İmralı’da Öcalan’ın dinlenmesine karar verilirse bu da tam anlamıyla bir dinleme faaliyeti olacaktır, bir müzakerenin olmayacağı Komisyonun çalışma tarzından bellidir.

İkincisi ‘TBMM’yi temsil eden bir heyet Öcalan’ın ayağına gidemez’ argümanıdır. Bu son derece hatalı bir yaklaşımdır. Öcalan Devlete ait bir ceza infaz kurumundadır. TBMM temsilcilerinin Devlete ait ceza infaz kurumlarına gitmesi kimsenin ayağına gitmek olarak asla kabul edilemez. TBMM’nin ilgili olağan Komisyonları defalarca ceza infaz kurumlarını ziyaret etmiştir. Kimse bunları mahkumların veya tutukluların ayağına gitmek olarak görmemiştir. Bu tip isabetsiz argümanların, faydalı olacağı öngörülen Komisyonun İmralı’da dinleme yapmasının önüne geçmemesi gerekir.

“Öcalan’ın kararlarının önemini göz ardı etmemek gerekir”

Uçum, “geçiş süreci” olarak tanımladığı dönemde, Öcalan’ın rolüne vurgu yaptı:

Ayrıca kabul edilmesi gereken realite şudur:

Geçiş sürecinde terör örgütünün feshi ve kesin silah bırakma bakımından Öcalan’ın kurucu ve temel irade olarak verdiği kararların önemini göz ardı etmemek gerekir.

Öte yandan Terörsüz Türkiye’ye geçtikten sonra Öcalan’ın etkili olduğu mecranın demokratik siyasetle bütünleşmesine ve dışarıdan gelecek kimi unsurlarının toplumla entegrasyonuna katkı sağlama ihtimalini de gözetmek gerekir.

Geçiş sürecine ilişkin Devlet politikası tüm bunları hesaba katar. Aksi gelişmeler halinde Devlet zaten beka için doğrusu neyse onu yapar.

“Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci kanunu”

Uçum, Komisyonun dinleme faaliyetinin ardından “Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecinin hukukuna ilişkin rapor” hazırlayacağını ve bu raporun ardından TBMM’nin yasama sürecini başlatacağını belirtti:

Dinleme faaliyeti tamamlandıktan sonra Komisyonun Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecinin hukukuna ilişkin raporunu mümkün olan en kısa sürede TBMM Başkanlığına sunacağı bekleniyor. TBMM’nin bu rapor üzerine kesin silah bırakmanın pratik teyitlerini de dikkate alarak geçiş süreci kanuna ilişkin yasama faaliyetini başlatacağı ve tamamlayacağı da anlaşılıyor.

“TBMM bu yasama yılında tarihe geçecek bir faaliyet içinde olacak”

Yazısının sonunda TBMM’nin yeni dönemde “rutin dışı görevlerle tarihe geçecek bir faaliyet içinde olacağını” ifade eden Uçum, şöyle devam etti:

Nihayet Komisyonun yine bu yasama yılı içinde adındaki demokrasi kavramına uygun olarak ileri demokrasi perspektifi içeren siyasi ve hukuki bir raporu hazırlayarak görevini sonlandıracağı öngörülüyor. Demokrasiyi ilerletme raporunun TBMM’nin bu yasama yılı içinde temel bir referans metni ve yol haritası olacağı da rahatlıkla ifade edilebilir.

Görüldüğü üzere TBMM bu yasama yılında rutin dışı görevleriyle tarihe geçecek bir faaliyet içinde olacak.

Kural koyma gücü açısından demokratik siyasal sistemimizin en yüksek organı olan TBMM’nin bu tarihsel dönemde en başarılı şekilde tarihsel rolünü oynayacağına, Terörsüz Türkiye’ye geçişi sağlayacağına ve devamında bir ileri demokrasi reformu hamlesi başlatacağına inancımız tamdır.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU