Sonunda beklenen oldu ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer da Filistin Devleti'ni resmen tanıyan ülkeler arasına katıldıklarını duyurdu.
İşçi Partili Starmer, sosyal medya platformu X'te paylaştığı yaklaşık 6,5 dakikalık videoda, "Ortadoğu'da dehşet büyürken iki devletli çözüm ve barış umudunu canlı tutmak için çalışıyoruz" dedi.
Avustralya ve Kanada'yla birlikte Birleşik Krallık'ın da Filistin'i tanıması İsrail'i kızdırdı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, bu ülkelerin Filistin'i devlet olarak tanımasını "Bu Hamas’ı ödüllendirmekten başka bir şey değil" ifadesiyle eleştirdi.
Radikal sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de bu kararlara Batı Şeria'yı ilhak ederek yanıt vermeleri gerektiğini savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Diğer yandan Filistinliler, devletlerini tanıma kararını alan Batı ülkelerinin sayısının artmasından memnun olsa da gelecekten ümitsiz.
Batı Şeria'daki Cenin'in belediye başkanı Muhammed Cerrar, BBC'ye verdiği röportajda kentin yüzde 40'ının İsrail birlikleri tarafından askeri bölge haline getirildiğini söyledi.
Kent sakinlerinin dörtte birinin evlerinden olduğunu ekleyen Cerrar, "İsrail yönetimi Batı Şeria'yı ilhak etmek istiyor" dedi.
Cenin Belediye Başkanı, Batı Şeria'yı idare eden Filistin Ulusal Yönetimi'nin İsrail tarafından ekonomik ablukayı alınması nedeniyle halka temel hizmetleri dahi sunmakta zorlandıklarını belirtti.
Cerrar, gençleri bölgeden ayrılmamaya ikna etmenin bu şartlar altında çok zor olduğunu vurguladı.
Wall Street Journal (WSJ) da Batı devletlerinin hamlelerine rağmen iki devletli çözümün her zamankinden uzak göründüğünü bildirdi.
Amerikan gazetesi, son yıllarda yapılan anketlere göre her iki tarafın halkının da bu fikirden çok uzaklaştığını anımsattı.
Filistinli eski barış müzakerecisi Diana Buttu iki devletli çözüme dair şu yorumu yaptı:
Bence uzun zaman önce öldü. Bunun gerçekleşmesini sağlayacak hiçbir siyasi irade olmamasıyla birlikte öldü.
Filistinli siyasetçi Mustafa Barguti de Batı'nın hamlelerinin çok geç geldiğini ve yetersiz kaldığını vurguladı.
Eskiden İsrail askeri istihbaratında yöneticilik yapan, Michael Milshtein ise Avrupa Birliği'nin kendilerine yaptırım uygulamayı tartıştığı bir uluslararası ortamın oluştuğunu hatırlatarak "Uluslararası bir tsunami İsrail'e yaklaşıyor" dedi ve ekledi:
Pek çok İsrailli bu tsunaminin yalnızca siyaset ve diplomasi sahalarında kısıtlı kalmayacağını, süpermarket fiyatlarından İsrail dışına çıkmaya kadar pek çok alanda, kendi günlük hayatlarında da etkilerinin hissedileceğini anlamaya başladı.
Independent Türkçe, BBC, WSJ, AA
Derleyen: Eren Umurbilir