Cevdet Yılmaz'dan adli yıl açılışında, salonda bulunan Özgür Özel'e mesaj: Hiçbir kişi ve kurumun yargı mensuplarına hakaret etme hakkı yoktur

2025-2026 Adli Yılı Açılış Töreni, Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2026 Adli Yılı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, "Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi siviller eliyle yapılacak, yeni, sivil bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Aziz milletimizin bizden beklentisi darbe etkisinden arındırılmış demokratik ve sivil bir anayasadır. Bu beklentiyi milli iradenin tecelligâhı olan Gazi Meclisimizde tüm partilerin katkısıyla karşılamayı temenni ediyoruz. Ortak aklın ve millet iradesinin rehberliğinde, en geniş mutabakatla yeni ve sivil bir anayasayı hayata geçirerek Türkiye’yi vesayet zincirlerinden tamamen kurtaracak, güçlü ve lider ülke olma yolunda tarihî bir eşiği daha aşacağız" dedi.

2025-2026 Adli Yılı Açılış Töreni, Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit,  Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile yüksek yargı organlarının üyeleri katıldı.

Açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına değinerek, şunları söyledi:

Netanyahu yönetiminin yaptığı insanlık dışı katliamlar, soykırımlar uluslararası adaletin ve kurumların da içini boşaltıyor. İnsanlığın adalete olan güvenine büyük bir darbe vuruyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak başından bu yana mazlum Filistin halkının yanında adaletten yana net bir pozisyon belirlemiş durumundayız. Birtakım güçlü ülkeler, çevreler yaşananlara seyirci kalsa da insanlık ittifakının eninde sonunda galip geleceğine yürekten inanıyoruz. Bu yaşananlar bize adaletin, ahlakın, hukukun, merhametin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Türkiye dahil olmak üzere birçok çevreye adalet dersi vermeye çalışan bazı ülkelerin ve çevrelerin Gazze'de yaşananlar karşısındaki suskunluğu hepimiz için ibret vericidir. Bugün dünyamızın geçtiği süreçte maalesef 'gücüm varsa her şeyi yapabilirim' anlayışı hakim hale geliyor. Adalet açısından bundan daha tehlikeli bir atmosfer olamaz. Biz haklının güçlü olması gerektiğine inanıyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti olarak gücümüzü artırmaya hem de haklı konumuzla hareket etmeye devam edeceğiz.

Cevdet Yılmaz’ın konuşmasından öne çıkan konular şöyle:

Her bir vatandaşın hakkının korunması ve güçsüzün güçlüye ezdirilmemesi hayati önem taşır. Bir hükmün ya da kararın değeri, yalnızca dayandığı yazılı maddelerde değil, milletin vicdanında da kabul gördüğünde ortaya çıkar. Bu sebeple yargı, bir erk olmanın ötesinde, devlet ile millet arasındaki güven bağının da en güçlü teminatıdır.

Demokratik bir ortamda yargı kararları elbetteki eleştiriye açıktır. Bir mahkemenin verdiği kararla ilgili olarak çok katmanlı adalet sistemi içinde hak arama ve itiraz imkânları bulunmaktadır. Ancak, hiçbir kişi ve kurumun yargı mensuplarına hakaret etme, adalet kurumuna duyulan güveni zedeleme ve bağımsız/tarafsız yargıyı etki altına alma hakkı yoktur. Türk milleti adına karar veren yargının vakarını muhafaza etmek ve toplumsal adalet inancını diri tutmak, bizim için vazgeçilmez bir sorumluluktur. Cumhurbaşkanımız liderliğinde her zaman bu sorumluluğun bilinciyle hareket ettik.

Hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdık ve hak arama yollarını çoğalttık. Başörtüsünden ana dilin kullanımına, din ve vicdan hürriyetinden ifade özgürlüğüne pek çok alanda temel hak ve özgürlüklerin alanını genişlettik. Çift başlılık oluşturan askeri yargıyı, Devlet Güvenlik Mahkemelerini ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık. Anayasa değişikliği ile vatandaşlarımıza Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilme hakkı tanıdık.

"Hâkim ve savcı sayısı yüzde 173 artışla 25 bin 551 olmuştur"

Adaletin kapılarını 2025-2026 dönemi için bir kez daha açarken, hukukun üstünlüğünü esas alan bir vizyonla yolumuza devam ediyoruz. Hâkim, savcı ve personel sayısını artırarak yargıda insan kaynağı kapasitesini güçlendirmiş durumdayız. Hâkim ve savcı sayısı 2002 yılında 9 bin 349 iken; bugün yüzde 173 artışla 25 bin 551 olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki, toplam kadın hakim ve savcı sayısı ise 2002 yılında sadece bin 847 iken bugün yüzde 433 artışla 9 bin 841 olmuştur. Bir yandan adalet teşkilatının personel sayısını artırırken diğer yandan niteliği de artıracak adımları atıyoruz. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ile avukat, hâkim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin arttırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca sistemimize kazandırdığımız Hâkim ve Savcı Yardımcılığı kurumu sayesinde, usta çırak ilişkisiyle hâkim ve savcılarımız çok daha donanımlı ve tecrübeli olarak yetişmektedirler. Vatandaşlarımızın davalarının bir an önce görülmesi için mahkeme sayılarında da önemli bir artış sağlamış bulunmaktayız. 2002 yılından bugüne faal adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerinin sayısını 3 bin 727’den, 8 bin 898’e yükselttik.

Önümüzdeki dönemde Yargı Reformu Strateji Belgemiz ile adalete kolay erişim ile onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını sistemimize kazandıracağız. Adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandıracağız. Tebligat işlemlerinin daha sade bir usulle ve hataları azaltacak şekilde yürütülmesini sağlayacağız. Ceza infaz ve denetimli serbestlik sisteminin yönetim kapasitesini geliştirecek ve meslek edindirme programları ile iş yurtları üretim miktarını yükselteceğiz. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesinden taviz vermeyecek ve bu alandaki çalışmaları kesintisiz sürdüreceğiz. Yaşlı ve engellilerin adalete erişimlerini kolaylaştıracağız. Bildiğiniz üzere 2025 yılını aile yılı olarak ilan ettik. Bu vesileyle Strateji Belgesi’yle milletimize taahhüt ettiğimiz aile hukukunda arabuluculuk müessesesini aile yılında hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Makul süre, hız, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet önceliğimizdir. Gerek kanuni değişiklikleri gerekse idari faaliyetlerle daha sadeleştirilmiş, kolaylaştırılmış ve verimliliği esas alan süreçler oluşturacağız.

"En geniş mutabakatla yeni ve sivil bir anayasayı hayata geçireceğiz"

Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi siviller eliyle yapılacak, yeni, sivil bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Aziz milletimizin bizden beklentisi darbe etkisinden arındırılmış demokratik ve sivil bir anayasadır. Bu beklentiyi milli iradenin tecelligâhı olan Gazi Meclisimizde tüm partilerin katkısıyla karşılamayı temenni ediyoruz. Ülkemizin demokrasi birikimi buna imkân sağlayacak olgunluktadır. Ortak aklın ve millet iradesinin rehberliğinde, en geniş mutabakatla yeni ve sivil bir anayasayı hayata geçirerek Türkiye’yi vesayet zincirlerinden tamamen kurtaracak, güçlü ve lider ülke olma yolunda tarihî bir eşiği daha aşacağız.

Türk yargısı, milletimizin adalet beklentisini gözeterek, hukuk devleti ilkesinden asla taviz vermeden görevini icra etmektedir. Bugün olduğu gibi yarın da bağımsız ve tarafsız karakteriyle, hakkın ve adaletin tecellisi için üstün bir gayret sergileyeceğine yürekten inanıyoruz. Bu duygularla bir kez daha 2025-2026 adli yılının milletimiz, yargı ve hukuk camiamızın tüm tarafları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU