Birleşik Arap Emirlikleri'nin akıllı çeşitlendirme stratejisi

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Ainvest

Değerli Independent Türkçe okuyucuları,

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), son yıllarda yalnızca enerji politikalarında değil, küresel ulaştırma projelerinde de dikkat çeken bir çeşitlendirme stratejisi izliyor.

Bu strateji, ekonomik kazanç sağlamanın ötesinde jeopolitik kırılganlıkları azaltmayı, alternatif güzergâhlar ve enerji kaynaklarıyla riskleri paylaşmayı hedefliyor.


Nüfus artışı, enerji tüketimi ve gıda güvenliği

2000'li yılların başında yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip olan BAE, 2025'e gelindiğinde 10 milyona yaklaşan bir topluma dönüştü.

Bu hızlı demografik artış, doğal olarak enerji tüketiminin ve gıda talebinin katlanarak yükselmesine yol açtı.

Ülkenin sınırlı tarımsal kapasitesi nedeniyle gıda güvenliği, enerji güvenliği kadar stratejik bir mesele haline geldi.

Bu nedenle Abu Dabi yönetimi, sadece enerji koridorlarına değil, aynı zamanda tedarik zincirlerinin güvenliğine de yatırım yapıyor.

Lojistik altyapısının çeşitlendirilmesi, gıda ve temel ürünlerin küresel piyasalardaki dalgalanmalardan daha az etkilenmesini sağlıyor.


Limanlar ve koridorlar aracılığıyla küresel bağlantılar

Hürmüz Boğazı'nın kapanma ihtimaline karşı Fujeira Limanı'nın geliştirilmesi, BAE'nin risk dağıtma vizyonunun temelini oluşturuyor.

Bu liman üzerinden ülke, Çin'in Kuşak ve Yol girişimine bağlanırken, Türkiye ve Irak ile gündemde olan Kalkınma Yolu projesine yatırım yaparak Basra Körfezi'ni kara yoluyla Avrupa'ya bağlamayı planlıyor.

Buna ek olarak, ABD'nin teşvik ettiği Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru (IMEC) kapsamında Hindistan ve İsrail ile birlikte Haifa Limanı'na uzanan güzergâhlara da ortak oluyor.

Bu tablo, BAE'nin tek bir hatta bağlı kalmadan, birbirini tamamlayan (complementary) ve gerektiğinde alternatif (alternative) güzergâhlarla deniz ticaretindeki kırılganlıklarını azalttığını gösteriyor (Diriöz, 2022).


Enerjide akıllı çeşitlendirme politikası

Enerji alanında da benzer bir akılcı dengeleme görülüyor.

Petrol gelirleri halen ekonominin temelini oluşturmakla birlikte, Masdar aracılığıyla yenilenebilir enerji (özellikle güneş) yatırımları artırıldı.

Ayrıca, Güney Kore'nin KEPCO şirketiyle iş birliği sonucu Barakah Nükleer Santrali devreye alınarak ülke tarihinde ilk kez nükleer enerji üretimi başladı.

Böylece, petrolün yanına hem yenilenebilir enerji hem de nükleer güç eklenerek kaynak çeşitliliği sağlandı.

Bu çeşitlilik, artan enerji talebine cevap verebilmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak açısından stratejik bir avantaj yaratıyor.


Kavramsal çerçeve: Çeşitlendirme ve kırılganlıkların azaltılması

Çeşitlendirme stratejisinin en önemli avantajı, kırılganlığı (vulnerability) azaltmasıdır.

Uluslararası ilişkiler literatüründe Keohane ve Nye'nin (1977) vurguladığı gibi, duyarlılık (sensitivity) kısa vadeli dalgalanmalara tepkiselliği, kırılganlık (vulnerability) ise alternatiflerin bulunmadığı uzun vadeli bağımlılık durumunu ifade eder.

BAE, çeşitlendirme stratejisiyle hem enerji hem de ulaştırmada alternatifler oluşturarak kırılganlığını düşürmekte, duyarlılıklarını ise daha yönetilebilir hale getiriyor.

Bu, sadece enerji değil, aynı zamanda gıda ve lojistik tedarik zincirleri için de geçerlidir.

Akademik çalışmalarımda sıkça vurguladığım üzere, "alternatif" ve "tamamlayıcı" bağlantılar, ülkelerin tek yönlü bağımlılıktan kurtulmasına olanak tanır.

Bu bağlamda BAE'nin politikaları, teorik olarak karşılıklı bağımlılığın olumsuz yanlarını sınırlayan ve riskleri bölen bir stratejik vizyonun örneğidir.


Riskleri bölmek, geleceği kazanmak

Hem ticaret koridorlarında hem de enerji-gıda kaynaklarında görülen bu çeşitlendirme yaklaşımı, Abu Dabi'nin ileriye dönük risk yönetimi anlayışını yansıtıyor.

Tek bir kaynağa veya rotaya bağımlı kalmadan alternatifleri çoğaltmak, ülkenin jeopolitik kırılganlıklarını azaltmaktadır.

Küresel ekonominin belirsizliklerle dolu olduğu bir dönemde, BAE'nin bu politikası hem bölgesel istikrar hem de sürdürülebilir kalkınma açısından örnek alınması gereken bir modeldir.

 

Kaynaklar:

  • Dirioz, A. O. (2022). An Energy-Focused Alternative and Complementary Route To The Silk Road. Eurasian Research Journal, 4(2), 7-22. https://gcris.etu.edu.tr/handle/20.500.11851/11160
  • Keohane, R. O. & Nye, J. S. (1977). Power and Interdependence: World Politics in Transition. Boston: Little, Brown.
  • International Renewable Energy Agency (IRENA). (2023). Renewable Energy Prospects for the UAE. Abu Dhabi: IRENA.
  • World Nuclear Association. (2024). Nuclear Power in the United Arab Emirates. https://world-nuclear.org/
  • Al Jazeera. (2023). UAE’s role in the India-Middle East-Europe Corridor (IMEC).
  • Hurriyet. (2024). Kalkınma Yolu Projesi’nde Türkiye ve BAE iş birliği.
  • Reuters. (2023). Fujairah port expansion and UAE’s Belt and Road engagement.

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU