Süreç Komisyonu'nda Barış Anneleri’nin Kürtçe ifadeleri tutanağa üç nokta şeklinde geçti

Komisyonun dün yapılan toplantısında Cumartesi Anneleri’nin ardından Barış Anneleri’ni temsilen Nezehat Teke, Türkiye Bozkurt ve Rebia Kıran görüş ve düşüncelerini dile getirdi

Fotoğraf: DEM Parti X Hesabı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun dün gerçekleştirilen toplantısında dinlenen Barış Anneleri’nin Kürtçe söyledikleri sözler tutanaklara, "..." şeklinde üç nokta olarak ve “Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi” notuyla geçti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında toplanan komisyon bu hafta iki gün üst üste önce şehit aileleri ve gaziler ile ilgili dernek ve vakıfların temsilcilerini, ikinci gün ise Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri ve insan hakları örgütlerinin temsilcilerini dinledi. 

Komisyonun dün yapılan toplantısında Cumartesi Anneleri’nin ardından Barış Anneleri’ni temsilen Nezehat Teke, Türkiye Bozkurt ve Rebia Kıran görüş ve düşüncelerini dile getirdi. Numan Kurtulmuş’un toplam 30 dakika konuşma süresi tanıdığı annelerden Nezehat Teke, “Ben bir Kürt anneyim. Eğer bugün burada Kürtçe konuşsaydım kendimi daha güzel ifade edebilirdim ama o imkân bana verilmediği için Türkçemin yettiği kadarıyla konuşmaya çalışacağım'' diyerek sözlerine başladı.

Bunu üzerine DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanı Kurtulmuş’a “Biz çeviririz” dedi. Kurtulmuş ise “Arkadaşlar, burada bir şey yaparken başka bir şeyi yıkmayalım. Dolayısıyla herhangi bir şekilde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin her ne kadar Genel Kurulu'nda değilsek de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuralları…” karşılığını verdi. Meral Danış Beştaş'ın “Çeviriyi gönüllü yapmayı öneriyorum. Ben çeviri yaparım, tutanaklara Türkçe geçsin'' ısrarı üzerine Kurtulmuş, ''Eyvallah'' diyerek, Nezehat Teke’ye, “Buyurun devam edin. Annemizin talebi tutanaklara geçti” dedi.

Nezehat Teke, konuşmasına  “Bildiğim kadarıyla Türkçe konuşacağım, Türkçemin yettiği kadarıyla. Belki tüm kelimelerim anlaşılmayabilir çünkü benim ne okumam var ne yazmam var” şeklinde devam etti.

Nezehat Teke konuşmasını “Bu Komisyona çok büyük görevler düşüyor. Şimdi kabul etsek de etmesek de İmralı işin içinde değil mi? Evet, içinde. Sayın Öcalan'ın söylediğini biliyoruz, çözüm için çabalıyor, Komisyonun onunla da görüşmesi gerekiyor. Komisyonun kendi arasında, işte, "Kendin pişir, kendin ye." meselesi olmasın. Eğer işin içindeyse birlikte yürütmeleri gerekiyor, ben bu ne söylemek istiyorum. Diyorum ya, hani. Kürtçe anlatsaydım daha güzel anlatırdım. Ben kelimeleri bir araya getirmekte zorlanıyorum yani. Kusura bakmayın, bugün en büyük haksızlık bana oldu, tam ifade edemediğim için. Gerçekten, bilseydim Diyarbakır'dan bir tercüman getirirdim, beni tercüme etmesi için'' diye konuştu.

Kurtulmuş: "Herkesten iyi konuşuyorsunuz, mükemmel Türkçeniz var"

Nezehat Teke’nin konuşmasını tamamlamasından sonra Numan Kurtulmuş, “Vallahi Nezehat Hanım, kendinize hiç haksızlık etmeyin.  Bakın burada 51 siyasetçi var, hepsinin en büyük vazifesi çoğu zaman konuşmaktır.  Vallahi herkesten iyi konuşuyorsunuz, mükemmel bir Türkçeniz var, görüşleriniz dolayısıyla da çok teşekkür ederiz. Özellikle 'Evlatları değil, silahları gömelim' sözünüzü herhâlde konuşmanızın özeti olarak almak mümkündür” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş’un, ikinci olarak söz verdiği Türkiye Bozkurt da konuşmasına başlarken, “Bu barışa el atan kişilere, bir laf söyleyen kişilere teşekkür ediyoruz. 27  yıldır biz Barış Annelerini kurmuşuz, barış için hep mücadele etmişiz. Fakat ben de istiyordum, gerçekten kendi dilimle konuşayım bu 100 yıllık problem için. Hâlâ da burada biz kendi dilimizle, ana dilimizle konuşamıyorsak demek ki burada bir problem vardır. Ben de Türkçe bilmiyorum, okuma yazmam da yoktur ama bildiğim kadar söylerim. Türkçem çok bozuktur çünkü ana dilim değildir. Ama ben istiyordum kendi ana dilimde konuşayım maalesef hâlâ daha problemler devam ediyor” dedi.

Türkiye Bozkurt’un, taleplerini sıralayarak, “Biz tekrar söylüyoruz, bir an önce bu adımlar atılmalıdır. ‘...’(5) Öcalan'la görüşmelidir Komisyon” cümlesinin de aralarında bulunduğu konuşmasının beş yerinde geçen Kürtçe ifadeler tutanakta üç nokta olarak ve “Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi” notuyla geçti.

Kurtulmuş: Konuşmanıza Türkçe devam edin

Türkiye Bozkurt’un ardından Barış Anneleri’nden Rebia Kıran konuşmasına Kürtçe olarak başladı. Rebia Kıran birkaç cümle konuştuktan sonra DEM Partili Meral Danış Beştaş, Numan Kurtulmuş’a dönerek, “Biz çeviri yapabiliriz. Ben çeviri yapayım tutanaklara Türkçe olarak geçsin” şeklinde konuştu.

Bunun üzerine Numan Kurtulmuş  Rebia Kıran’a “Konuşmanıza Türkçe devam edin” dedi. Konuşmasına Türkçe devam eden Rebia Kıran, “Eğer bir kelimeyle Sayın Öcalan o kadar halkı yan yana getirdiler. Siz de Türkiye Millet Meclisi, Barış Analarını, ciğeri yanan anaları, asker analarını, polis analarını yan yana getirin, bizim ricamız bu Komisyondan budur. Keşke ana dilimle konuşsaydım daha güzel konuşurdum, daha güzel şeyler söylerdim'' ifadelerini kullandı.

Rebia Kıran konuşmasının sonunda ''Ölesiye kadar, ölene kadar biz barış isteyeceğiz. Bir canımız var, barışa feda olsun. Sudan, ekmekten daha ziyade barışa ihtiyacı var bu ülkenin, bunu istiyoruz'' diyerek bunun ardından gelen son cümlesini Kürtçe söyleyerek tamamladı.

Rebia Kıran’ın konuşmasının iki yerinde geçen Kürtçe ifadeler de tutanaklarda, “Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi” notuyla yer aldı.

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve insan hakları örgütlerinin temsilcilerinin dinlendiği dünkü toplantısında, Barış Anneleri  “ana dilde eğitim, komisyonun Abdullah Öcalan'ı dinlemesini, başta Abdullah Öcalan olmak üzere cezaevlerindeki siyasi ve hasta tutukluların serbest bırakılmasını, örgütün feshinden sonra silah yakanlar ve diğer örgüt üyeleri için yasal düzenleme yapılmasını" istedi.

Toplantıda, Cumartesi Anneleri de kayıplarla ilgili Komisyona bir dosya sundu ve tutanaklara geçmesini istedikleri talepleri "gözaltındayken kaybolanların akıbetlerinin açıklanmasını, faillerin yargı önüne çıkarılarak sorumluların cezalandırılması, yaşanan kayıplar ve travmalar nedeniyle onarıcı politikalar hayata geçirilmesini, zaman aşımının kaldırılması, Türkiye’nin Roma Sözleşmesi’ni imzalaması" olarak sıraladı. 

Komisyonun dünkü toplantısında, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı temsilcileri dinlendi. İHH temsilcisi Barış Oktay komisyonda 20 maddeden oluşan taleplerini dile getirdi. 

Gelecek hafta, önceki dönem 10 Meclis Başkanı ile hukukçular dinlenecek

Millİ Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun gelecek hafta 27 Ağustos 2025 Çarşamba günü saat 11.00'deki toplantısında  önceki dönem Meclis Başkanları Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman, Binali Yıldırım, Mustafa Şentop’un sürece ilişkin görüş, öneri ve değerlendirmeleri dinlenecek.

Komisyonun 28 Ağustos Perşembe günü saat 14.00'te yapılacak toplantısında ise Türkiye Barolar Birliği temsilcileri ve hukukçular dinlenecek. 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU