Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İzmir, Manisa ve ülke genelinde devam eden yangınlara ilişkin Tarım ve Orman Bölge Müdürlüğü’nde açıklama yaptı. Yumaklı, Seferihisar yangının enerjisinin düştüğünü söyledi.
Beş noktada yangının devam ettiğini ifade eden Yumaklı, ''Türkiye genelinde cuma gününden bu yana irili ufaklı ciddiyeti itibariyle yüksek olan toplam 342 yangın çıktı. Adana Kozan'daki yangını hamdolsun onu kontrol altına aldık. Şu anda devam eden yangınlar Manisa Akhisar, Manisa Kula, Manisa Ahmetli, İzmir Seferihisar, İzmir Menderes, Hatay Antakya. Bu 6 yangın şu anda devam ediyor'' ifadesini kullandı.
''Dünden çok çok daha iyi durumdayız''
İzmir ve Manisa yangınlarının son durumlarına ilişkin bilgi aktaran Yumaklı, şunları söyledi:
'İzmir Seferihisar ve Menderes yangınlarını oldukça kolayladık. Dünden çok çok daha iyi durumdayız. Arkadaşlarımız hem soğutma çalışmalarına hem de zaman zamanan çıkan rüzgar değişimlerine tepki veren bir takım yerleri hemen anında baskılayarak tekrar büyümesini engelliyorlar. Akhisar'la ilgili dünden çok çok daha iyiyiz. Kula'da yine çok çok daha iyiyiz. Onlar her ikisinde de Akhisar ve Kula'da iyi haberler vereceğimizi umuyorum. Ahmetli biraz daha geniş bir alan ve çok hızlı ilerledi. Orada da kanyonlar ve uçurumlar var. Ama arkadaşlarımız hem İzmir'e hem Manisa'da gece boyu çok ciddi müdahalelerle oradaki etkiyi büyük ölçüde düşürdüler. Akhisar'daki yangın bir vadinin içine sıkıştı. Ahmetli'de yine yüzde 90 itibariyle etrafı çevrildi. İnşallah Akhisar ve Kula'yla ilgili iyi haberler vereceğiz. Bugün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte rüzgarın nispeten düne göre daha iyi olması hasebiyle var gücümüzle hem kara hem hava yoğunlaşmış durumdayız.'
''Hatay Antakya şu anda en sorunlu olan ilimiz''
Hatay yangınında riskin büyük olduğunu kaydeden Yumaklı, şunları kaydetti:
'Hatay Antakya şu anda en sorunlu olan ilimiz. Buradaki kararsız ve çok sert esen rüzgar sebebiyle zaman zaman zorluklar yaşıyoruz. Burada 7 helikopter, 60 arazöz var. Dün geceden itibaren buraya gelen takviyeler de bu arkadaşlarımızın yardımlarına yetişmiş olacak.
Bu bir cephe savaşı. Siz karşıda hiç yorulmayan, uyumayan, dinlenmeyen bir düşmana karşı mücadele ediyorsunuz. O bir cephe açıyor. Siz o cephenin hem gideceği yeri itibarıyla hem mevcut durumu itibarıyla onları tahminleyerek kendi savunmanızı oluşturuyorsunuz. Tam da bir savaş usulü aslında. Burada rüzgarın kararsız esmesi zaman zaman bizim planlarımızı bozabiliyor. Tekrar yeni bir cephe oluşturuyorsunuz. Bu şekliyle devam ediyoruz.
''Yarından itibaren yine rüzgar şiddetli bir şekilde bizi karşılayacak''
Önümüzdeki günlerin yangınlar açısından kritik olduğunu vurgulayan Yumaklı, şöyle devam etti:
'Orman Genel Müdürlüğü'nün bütün ekipleri, Türkiye'deki bütün köylere, arazözleriyle beraber geçtiğimiz yılın ekim ayından itibaren ulaştı. Buradaki hassasiyeti, yangın çıktığı zamanki problemi ve olacakları paylaştı. Broşürlerle, eğitim toplantılarıyla. Ancak bu vurdun duymazlığı, bu duyarsızlığı biz bir türlü aşamıyoruz. Türkiye'nin hangi noktasında kimin 2 dakikalık bir hassasiyetini bir kenara bırakıp yapacağı bir işten günlerce uğraşmaya kadar gelen bir süreci anlatamıyoruz, anlatamıyoruz. Yarından itibaren yine rüzgar şiddetli bir şekilde özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz'in büyük bir kısmında bizi karşılayacak. Yani çok ciddi ve sert rüzgarlar bizi bekliyor. Hava sıcaklıkları, çok ciddi bir şekilde yükselecek. Bütün bunlar varken sadece birkaç saniyelik bir duyarsızlık, hassas olunmayan durum bunu Türkiye'nin herhangi bir yerinde bize getirebilir. Bütün vatandaşlarımızdan tekrar istirham ediyorum. Lütfen dışarıda ateş yakmayın. Elinizdeki sigarayı yolun kenarına, otun içerisine atmayın. Yangınların yarısından fazlası aslında orman alanlarından çıkmıyor.
''Lütfen açık alanlarda ateş yakılmasın''
Vatandaşlara uyarılarını yineleyen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sözlerini şöyle tamamladı:
'Özellikle önümüzdeki 1 hafta, Ekim 2025'e kadar teyakkuz halindeyiz. Her an ellerimiz tetikte, gözlerimiz ekranlarda, insansız hava araçlarının tespit ettiği yerlere arkadaşlarımız koşturmaya devam ediyor. Bu bizim işimiz, yapacağız. Ancak yangını çıkaranın hiç mi suçu yok. Bu konuda toplumsal bir duyarlılık istirham ediyorum. Bunu tek başımıza yapamayız. Dünyada böyle de bunu başarabilecek bir ülke de yok. Biz şu anda Cumhuriyet tarihinin en iyi hava, kara ve personel gücüne ulaşmış durumdayız. Ama bunların hiçbirisi sonsuz değil. Risk olan yerlere bu konumlandırmaları yaparsınız. Elimizde kullandığımız teknoloji itibariyle şu anda dünyanın en önde gelen ülkelerindeyiz. Ama konu bunlar değil. Konu vatandaşımızın Türkiye'nin 785 bin 000 kilometrekarelik bir alanda herhangi bir yerde çok basit bir ateşi yakmasıyla beraber ülkemizin kaynaklarının, insan gücünün, biyoçeşitliliğinin yok olması ve bunları harcamamız. Lütfen açık alanlarda ateş yakılmasın. Ateş olabilecek herhangi bir şeye müsaade edilmesin. Sadece bunu yapanlar değil, bunu yapmaya tevessül edenleri görenler varsa da bunlara ya müdahil olsun ya da en kısa iletişim yollarıyla bizleri haberdar etsin, kamuyu haberdar etsin. Biz bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da gereğini yaparız.'
ANKA