CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali için Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmedilerek duruşma 8 Eylül'e ertelendi.

Savaş'ın avukatı: Kurultay mutlak butlanla sakattır

Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen savunmasında, 6 Nisan 2025 tarihli olağanüstü kurultay kararının “yetkisiz bir genel başkan” tarafından alındığını savunarak, “Kurultay anayasal emredici hükümlerin ihlal edilmesi suretiyle organize bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle mutlak butlanla geçersizdir” dedi. Üregen, kurultayın yok hükmünde sayılması gerektiğini savunarak şöyle konuştu:

Bu dava, CHP yönetimini meşru kılmak üzere oluşturulan algının bir uzantısıdır. Delegelerin iradesi manipüle edilmiştir. Kurultayda kamu düzenini bozan bir süreç yaşanmıştır. Bu nedenle mevcut yönetimin görevden alınması, partinin önceki genel başkan ve karar organlarıyla yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.

CHP avukatları: Mahkemelerin siyasi partileri yönlendirme yetkisi yok

CHP’yi temsilen konuşan avukat Çağlar Çağlayan ise, mutlak butlan iddialarının “dürüstlük ilkesine” aykırı olduğunu belirtti:

Kurultay günüyle ilgili sonradan ileri sürülen iddialar, ciddi delillere dayanmamaktadır. Seçim yargısı kapsamına giren kongre sonuçlarına mahkeme yoluyla müdahale, Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesine açıkça aykırıdır.

Çağlayan, siyasi partilerin kimin tarafından yönetileceğine yalnızca kongrelerin karar verebileceğini vurgulayarak, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, “Anayasa’nın 2., 67., 68. ve 90. maddeleriyle güvence altına alınan siyasi parti kurma özgürlüğü, bu müdahalelere karşı koruma sağlar” diye ekledi.

“Kayyum talebimiz yok”

CHP avukatının beyanına karşı yeniden söz alan Onur Yusuf Üregen ise, davada herhangi bir kayyum talebinin olmadığını vurguladı:

Ceza yargılamasının kesinleşmesi beklenmeksizin bu davada mevcut CHP yönetiminin görevden alınması talebimiz vardır. Ancak kayyum atanması gibi bir talebimiz yoktur.

PM ve YDK üyelerinin müdahillik talepleri kabul edildi

CHP Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin davaya müdahil olma talepleri mahkemece kabul edildi. Müdahillik talebinde bulunan isimler arasında Gamze Taşcıer, Ali Haydar Fırat, Selin Sayek Böke, Aylin Nazlıaka, Deniz Yücel, Mahir Yüksel, Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen, Ecevit Keleş ve Baran Seyhan gibi partinin önde gelen kadroları yer aldı.

Başarır: Bu davayla uğraşmayacağız

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise davanın ertelenmesi sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Başarır, "Bizim gündemimiz bu değil, biz bu ülkeyi erken seçime götürmek istiyoruz. Şizofrenik bir dava dilekçesi ile dava açılıyor. Bu şekilde bir dava yok. Bu saçmalıklar dolu davayla uğraşmayacağız. Biz Türkiye gündemi ile uğraşmaya devam edeceğiz. Hukukçu kimliğimle yorumladığımda bu dava ret edilmesi gerekiyor. Adalet insanlara güven verir ama bizim ülkemizde tedirginlik yaratıyor" dedi.

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin: Hepimizin genel başkanın etrafında toplamamız lazım

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, CHP'nin kurultay davasının ardından yaptığı açıklamada, "Parti içi birliğin şart olması lazım. Olmadığı zaman iktidardaki partilere yardım etmek demektir. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi. Çetin ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşüp görüşmediğine ilişkin de "Çünkü 'Ben geleceğim, bıraktığım yerden devam edeceğim' diyor. Ben böyle beyanat verenlerin bir fayda olacağını sanmıyorum. Bunun için de gitmedim" diye konuştu. Çetin, CHP kurultayına ilişkin açılan davanın ardından değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin kritik bir eşikte olduğunu belirten Çetin, yerel seçimlerde birinci parti çıkan CHP'nin, ilk kez iktidara bu kadar yakın olduğunu vurguladı.

"İlk defa iktidara gelmek üzereyken herkes bekliyor" diyen Çetin, toplumun büyük bir umutla CHP'den beklenti içinde olduğunu ifade etti. Emeklilerden işçilere, yoksulluk çekenlerden gençlere kadar geniş bir kesimin değişim istediğine dikkat çeken Çetin, "Hepimizin genel başkanın etrafında toplamamız lazım. Birlik içinde olmamız lazım. Halkın beklentisi var. Yerel seçimlerde 47 yıl sonra, 77'den sonra ilk defa birinci parti olduk. Ve bu birinci parti aslında gelecek olan desteklerle ben bizim iktidara geleceğimizi umuyorum" dedi.

"Parti içi birliğin şart olması lazım"

Çetin, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, adalet ve yargı sistemindeki sorunlar ile dış politikadaki çıkmazlara işaret ederek, muhalefetin CHP etrafında birleşmesi gerektiğini dile getirdi. Çetin, şu ifadeleri kullandı:

Parti içi birliğin şart olması lazım. Bu birlik olmadığı zaman iktidardaki partilere yardım etmek demektir. O birliğin mutlaka sağlanması lazım. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım. İlk defa bir iktidar yolu göründü. Birinci partiyiz, fark giderek açılıyor. En kısa zamanda yapılacak olan seçimde birinci parti olacağımızı umuyorum. Öyle olacaktır diye de düşünüyorum.

Gazetecilerin, "Özgür Özel'e destek açıklaması yaptınız, Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşme fırsatınız oldu mu?" sorusuna Çetin, "Olmadı. Çünkü 'Ben geleceğim, bıraktığım yerden devam edeceğim' diyor. Ben böyle beyanat verenlerin bir fayda olacağını sanmıyorum. Bunun için de gitmedim" yanıtını verdi.

Independent Türkçe, ANKA