DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı arasında yaptığı açıklamalarda, İmralı Adası’nda bulunan tutuklular, Abdullah Öcalan’ın gerçekleştirdiği bayram görüşmesi ve yeni dönem planlamaları hakkında kamuoyuna önemli bilgiler verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ayşegül Doğan, Meclis'te özel yetkilendirilmiş bir komisyonun kurulması gerektiğini belirterek, komisyon için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u "inisiyatif alın" çağrısı yaptı.
"Meclis tatile girmeden önce komisyon"
Ayşegül Doğan, "Çok basit bir inisiyatif bu. Ama çok ağır, çok komplike, çok can almış bir meseleyi çözmek için tarihsel bir sorumluluk üstlenecek. O yüzden ciddi bir yaklaşım gerektirir, basit bir yaklaşımla çözülemez bu mesele. Ne yapabilir Sayın Kurtulmuş? Meclis tatile girmeden önce komisyonu kurabilmek için siyasi partilerin yetkililerini toplayabilir ve siyasetin çok sevdiği deyimle bir 'zirve' yapabilir. Orada ne çıkabilir; ortaya itirazlar, eleştiriler, öneriler çıkar ortaya" diye konuştu.
"Kürt sorunu yalnızca Kürtlerin sorunu değil" diyen Ayşegül Doğan, "Yaşadıklarımız bunun ispatı. Dolayısıyla demokratik çözüm ve barış, siyasal sosyal ve insani bir zorunluluk olarak görüldüğünde, böyle yaklaşıldığında Meclis çok hızlı bir şekilde inisiyatif alabilir. DEM Parti olarak komisyonun usulüne, esasına, nasıl çalışacağına dair hazırlıklarımız var. Böyle bir taslağımız ve önerilerimiz var" dedi.
Ayşegül Doğan, görüştükleri muhalefet partilerinin "doğrudan temas, iletişim ve konuya dair bilgi sahibi olmak, şeffaflık" taleplerinin olduğunu söyledi. AKP ve MHP ile de görüştüklerini, bu görüşmelerin devam edeceğini aktaran Ayşegül Doğan, "Yalnızca Meclis'te temsiliyeti olan siyasi partilerle görüşmüyoruz. Meclis'te temsil edilmeyen farklı siyasi partilerle de görüşmeler sürüyor, sürecek. Yeni dönemde bu görüşmeler de devam edecek. Bu görüşmelerden sonra yazılı açıklamalar yapıldı" diye konuştu.
Doğan, bayram vesilesiyle Abdullah Öcalan’ın Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, yeğeni Ali Öcalan ve Ali Öcalan’ın çocuklarıyla bir araya geldiğini hatırlatarak, Asrın Hukuk Bürosu’nun görüşmeye dair kamuoyunu bilgilendirdiğini söyledi. Bu görüşmenin, yaklaşık 27 yıl sonra Öcalan’ın çocuklarla ilk kez temas kurduğu bir buluşma olduğunu vurgulayan Doğan, "Kendilerine kalem hediye ettiği de duyuruldu" dedi.
“İmralı’da 7 kişilik çalışma grubu”
Asrın Hukuk Bürosu’nun açıklamasına atıf yapan Doğan, yaklaşık iki ay önce İmralı’ya sevk edilen tutukluların isimlerini de kamuoyuyla paylaştı. Buna göre Zeki Bayhan, Ergin Atabey ve Mahmut Yamalak’ın sevkiyle birlikte İmralı Cezaevi’ndeki toplam tutuklu sayısı yediye yükseldi. Bu isimlere Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Abdullah Öcalan da dahil.
Doğan, kamuoyunda zaman zaman “sekretarya” olarak ifade edilen bu yapının aslında bir “çalışma grubu” olduğunu belirtti. “İmralı Ada Hapishanesi'ndeki tutuklular hem kongre hazırlık süreci hem de sonrasındaki çalışmalar için, teorik ve pratik olarak Sayın Öcalan’la birlikte çalışıyorlar” diyen Doğan, bu grubun ortak ve kolektif biçimde yürüttüğü faaliyetlerin devam ettiğini söyledi.
“DEM Parti heyeti İmralı’ya gitmeye hazırlanıyor”
DEM Parti’nin, eş genel başkanlar ve MYK üyelerinden oluşan bir heyetle İmralı’ya ziyaret hazırlığında olduğunu açıklayan Doğan, ziyaretin yakın zamanda gerçekleşmesini planladıklarını söyledi. “Bu dönemi anlamak, anlatmak ve daha güçlü bir şekilde örgütlenmek için kendisiyle doğrudan görüşmek, istişarelerde bulunmak üzere bir hazırlık yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Öcalan’ın bölgesel siyasi liderlerle görüşme talebi
Ayşegül Doğan, önümüzdeki süreçte Abdullah Öcalan’ın yalnızca DEM Parti ile değil, farklı siyasi partilerin temsilcileriyle de görüşmesinin muhtemel olduğunu dile getirdi. “Sayın Mesut Barzani, Sayın Neçirvan Barzani, Sayın Mazlum Abdi, Sayın Kubat ve Bafıl Talabani’yle de görüşmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz” diyen Doğan, bu görüşmelerin Öcalan’ın da arzusu olduğunu ve geniş çaplı siyasi istişareler için önemli bir zemin oluşturduğunu belirtti.
“Yeni bir yaşam için büyük bir direniş ve emek var”
Doğan, Öcalan’ın örgütüne sunduğu perspektif metnine de değinerek, bu belgenin yalnızca PKK ile sınırlı olmadığını, daha geniş bir politik kamuoyu ve toplum kesimini tartışmaya çağırdığını ifade etti. Metnin istişareye, söze ve eleştiriye alan açtığını vurgulayan Doğan, “Yeni bir yaşamı inşa etmek için büyük bir çaba, kararlılık ve tarihsel bir direniş var” dedi.
Bu metnin geniş çevrelerde tartışıldığını, hem olumlu hem olumsuz tepkiler alsa da bunun değerli olduğunu belirten Doğan, “Sayın Öcalan’ın çağırdığı alan tam da bu: Tartışma, konuşma, istişare ve sözü kıymetli kılma” diye konuştu.
Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayın Öcalan’ın örgütüne sunduğu bir perspektif metni var, bir politik program diyelim. Ancak bu metinde de görülüyor ki, yalnızca örgütüyle sınırlı olmayan, yalnızca PKK ile sınırlı olmayan bir tartışma alanı açıyor. DEM Parti olarak ifade etmeliyiz ki, ortada yeni bir yaşamı inşa etmek için çok büyük bir çaba, emek, gayret, kararlılık ve direniş var.
Bu metin epey geniş, kamuoyunu aynı zamanda tartışmaya davet eden ve tartışmaya çağıran bir metin. Bu metin, söze ve istişareye alan açan bir metin. Tartışma ve konuşma zemini kuran bir metin. O nedenle biz eleştiri, yanıt, katkı, destek bütün bunları kıymetli buluyoruz. Çünkü tam da Sayın Öcalan’ın çağırdığı alan; tartışma, konuşma, eleştirme, istişare etme, sözü değerli kılma, etkili kılma ve sözün kapsamını, alanını ve yankı alanını genişletmektir. Şu anda bu güçlü metinle birlikte bu tartışılıyor. Geniş bir kamuoyu bu metni tartışıyor.
Sonuç itibarıyla metin tartışılıyor ve bir tartışma zemini içinde yeni bir alana davet ediyor. Ne var bu metinde? Reel sosyalizmden mezhepçiliğe, ortak yaşam perspektifine kadar yerleşik kalıplara, geleneksel tavırlara ve tutumlara dair birtakım dokunuşlar var. O yüzden etki alanı çok geniş bir kamuoyu oluştu. Biz, bu tartışmanın daha sağlıklı ve sarih yürüyebilmesi için Öcalan ile doğrudan temas kurmak isteyen tüm kesimlerin temas kurması gerektiğini düşünüyoruz.
Bunu da ilk kez söylemiyoruz. Ortaya çıkan bu metin, bu ihtiyacı bir kez daha gösterdi. Yani eğer bu alan genişlerse, serbest çalışma koşulları oluşturulabilirse, bundan sonra süreci yönetmek de, yürütmek de, ilerletmek de çok daha hızlı ve çok daha sağlıklı olur.
Bir tarih yazıyorsunuz, yeni bir dönemi başlatıyorsunuz, bu konuda çok önemli bir inisiyatif alıyorsunuz. Bu inisiyatifle birlikte birtakım riskleri de göze alıyorsunuz. Ve bu riskleri ancak onları göze alanlar minimize edebilir. O yüzden bu alanın açılması gerek; sürecin ilerlemesi, ivme kazanması için; gereken herkesle doğrudan temas kurulmalı. Bu, zaten şu ana kadar da olmasını arzu ettiğimiz, beklediğimiz şeylerden biriydi.
Independent Türkçe