DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Bedel ödeyen herkesten resmi bir ağızla özür dilenmelidir

“Barış görüşmelerinin devam ettiği günlerde bir kez daha diyoruz ki, bütün kayıplar bulunmalıdır. Faili meçhul cinayetler açığa çıkarılmalıdır. Bu tarihi yüzleşme, bu hakiki yüzleşme gerçekleşmelidir”

Fotoğraf: ANKA

Diyarbakır İnsan Hakları Derneği tarafından 851 haftadır sürdürülen ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eylemi kapsamında ‘Kayıplar Haftası’ etkinliği düzendi. Merkez Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı’nda yapılan programa DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğullar, DEM Parti milletvekilleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı.

Etkinlikte konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kayıp yakınlarının adelet mücadelesine değinerek, “Sizler çok büyük bir mücadele yürüttünüz. Kayıpları ararken, faili meçhullerde katledilenlerin akıbetini ararken sizler çok önemli bir insan hakkı, yaşam hakkı ve adalet mücadelesine öncülük ettiniz. Bu sebeple bizler toplum olarak, siyasi güçler olarak hep birlikte çok şey borçluyuz. Bakın bugün Cumartesi Anneleri’nin öncülüğüyle başlayan cumartesi insanlarının yürütmüş olduğu mücadele Türkiye tarihinin en uzun eylemselliğidir. Dünya tarihinde en uzun eylemlerden birisidir. Plaza de Mayo'da başlayan ve oradan bütün ülkelere yayılan bizlerin de örnek aldığı mücadelenin karşısında saygıyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

‘Gazetecilere, devrimcilere, sosyalistlere, yurtseverlere ne yazık ki çok ağır bedeller ödetildi’

Bu ülkede birçok kesimin bedeller ödediğini hatırlatan Hatimoğulları, “Bu ülkede adalet isteyen, barış isteyen eşitlik isteyen, bu ülkede sosyal adalet ve ekmek hakkı için mücadele edenlere, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesini isteyen, aydınlara, yazarlara, gazetecilere, devrimcilere, sosyalistlere, yurtseverlere ne yazık ki çok ağır bedeller ödetildi. Sadece kendilerine değil, ailelerine de çok ama çok ağır bedeller ödetildi. Bakın bugün bu alanlarda, meydanlarda sizlerin taşımış olduğu bu fotoğraflardan her bir arkadaşın, her bir canın, her bir yoldaşın devasa bir hikayesi var” diye konuştu.

‘Onurlu barış mücadelesini vermeye devam edeceğiz’

Hatimoğulları, bedel ödeyenler için resmi bir özrün yapılması çağrısında da bulunarak, şunları söyledi:

Onurlu barış mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Ve bugünlerde bu barış görüşmelerinin devam ettiği günlerde bir kez daha diyoruz ki, bütün kayıplar bulunmalıdır. Faili meçhul cinayetler açığa çıkarılmalıdır. Bu tarihi yüzleşme, bu hakiki yüzleşme gerçekleşmelidir. Ailelerimizden, toplumdan, bedel ödeyen herkesten resmi bir ağızla özür dilenmelidir. Bunun devletin tutanaklarına girmesi oldukça önemlidir. Ancak böyle bu acılar bir dirhem de olsa hafifler. Ancak böyle gerçek bir barış sayfası açılmış olur. Ve biz öyle bir barış sayfası açmak istiyoruz ki 1990'lı yıllarda tavan yapan işkenceler faili meçhuller kayıplar, bütün bu kayıplarımızın bir kez daha asla yaşanmamak üzere bu sayfanın kapanmasını istiyoruz. İşte bizler bunun için siz değerli ailelerimizle, insan hakları savunucularıyla beraber bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Sürdürmeye devam edeceğiz.

DEM Parti öncülüğünde çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarınca “Toplumsal Barış ve Demokratik Çözüm için Kadın Yürüyüşü” düzenlendi. Şemse Alak Parkı’nda başlayıp, tarihi Ulu Cami önünde sonlanan yürüyüşe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, DEM Parti milletvekilleri, DEM Partili kadın belediye eş başkanları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.

“Barışı kadın diliyle daha güçlü haykırmak için bir aradayız’’

Yürüyüşün ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, toplumsal barış ve demokratik çözüm için bu yürüyüşü düzenlediklerini söyledi. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında Kürt kadın hareketinden ve Türkiye kadın hareketinden feminist hareketten kadınlarla bir arada olduklarını aktaran Hatimoğulları, “Ne için bir aradayız biliyor musunuz? Barışı kadın diliyle daha güçlü haykırmak için bir aradayız. Niçin bir aradayız biliyor musunuz? Demokratik toplumun kadınlar açısından ne kadar önemli olduğunu ve bizsiz bu işin olamayacağını bir parçası olmak istediğimizi ve olduğumuzu bir kez daha haykırmak için buradayız. Evet, Sayın Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na bugün kadınlar sadece Türkiye ve Kürdistan'dan değil, Orta Doğu'dan, Kuzey Afrika'dan, Latin Amerika'dan, Avrupa'dan, dünyanın dört bir yanından kadınlar bu barış çağrısına olumlu yanıt verdi” diye konuştu.

‘Kadınların bir parçası olmadığı barış, kalıcı bir barış olmamıştır’

“Savaş şiddettir. Savaş militarist sistemin kendini gündelik hayatımızda yeniden öğretmesidir” diyen Hatimoğulları, konuşmasını şu sözlerle devam etti:

Çatışma zeminini örgütleyen erkek akıl kadına yönelik şiddeti her fırsatta ve her yerde sürekli ama sürekli yeniden üretmektedir. Biz kadınlar savaşlarda ve çatışmalarda en fazla eziyeti çeken tacize tecavüze uğrayan kaçırılan 21. yüzyılda adeta bedenleri köle pazarında alınıp satılanlar olduk. Biz kadınlar çatışma dönemlerinde kendi haklarımızın mücadelesini verirken karşımıza tırnak içinde terör yaftasıyla çıktılar. Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesine geri dönülsün, 6284 sayılı kanun etkin bir şekilde hayata geçirilsin dendiğinde bizlere bu savaş ve çatışma ortamında terörist yaftası yapıştırdılar. Biz kadınlar bunları hiçbir zaman kabul etmedik. Bugün de kabul etmiyoruz. Kadınların bir parçası olmadığı barış, kalıcı bir barış olmamıştır tarih boyunca.

Kürt kadın hareketi, hem Türkiye kadın hareketi birbiriyle dayanışarak eylemini, etkinliğini, aklını, fikrini, barış perspektifini biz hep beraber bugüne kadar öre geldiklerini söyleyen Hatimoğulları, kadınların bu toprakta barışı inşa edeceğini dile getirdi.

‘Türkiye'nin bütün renklerinden kadınlar orada mutlaka ama mutlaka olmalıdır’

Hatimoğulları, yeni çözümü sürecine ilişkin TBMM’de oluşması planlanan komisyonda kadınların önemli görev alması gerektiğini ifade ederek, “Parlamentoda oluşacak bir komisyonda mutlaka kadınlar bu komisyonun ana parçası haline gelmelidir. Türkiye'nin bütün renklerinden kadınlar orada mutlaka ama mutlaka olmalıdır. Bu işin bir ayağı parlamento, evet. Ama asıl ve en önemli ayağı toplumun kendisidir. Barışı toplumsallaştırarak demokratik bir toplumu hep beraber inşa etmek için bizler mücadelemizi, aklımızı, bilincimizi, ideolojimizi, perspektifimizi, hepsini seferber etmeye hazırız ve zaten bugüne kadar örgütlediğimiz pratik bunları göstermiştir” dedi.

‘Barışa olan inancımız, özgürlüğe, demokratik topluma olan inancımızın altını bir kez daha çiziyoruz’

Bu sürecin sağlıklı bir şekilde akabilmesi için İmralı'da terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın şartlarının düzeltilmesi gerektiğine vurgu yapan Hatimoğulları, “Son yapılan ziyarette Sayın Abdullah Öcalan barış için ve demokratik toplum için çalışan herkese selam ve sevgilerini gönderdi. Biz burada Diyarbakır meydanında hep beraber alkış ve zılgıtlarımızla selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderelim mi hep beraber? Barışa olan inancımız, özgürlüğe, demokratik topluma olan inancımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Şiddetsiz bir yaşamı inşa etmek için, kadın cinayetlerini durdurmak için, kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadeleyi yürütüp bunu nihai bir sonuca erdirmek için bizler bu topraklarda barış istiyoruz. Kürt sorunun barışçıl, demokratik yöntemlerle çözülmesi için bizler bu topraklarda barış istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

ANKA 

DAHA FAZLA HABER OKU