Zafer Partisi Sözcüsü Karamahmutoğlu: İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu, Öcalan’ın balayı adası olacak

“Ey Cumhur İttifakı iktidarı, neler verdiniz, neler kazandırdınız?"

Fotoğraf: ANKA

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, parti genel merkezinde, PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin açıklama yaptı. Karamahmutoğlu, bugün, 12 Mayıs itibarıyla beklenen açıklamanın geldiğini, çoktan pişirilmiş bir yemeğin kamuoyuna servis edildiğini belirterek, şunları söyledi:

PKK, kendini dağıttığı, kapattığı, lağvettiği, feshettiği kararını açıklamış oldu. Hatırlayınız, 22 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin anonsuyla duyurulan bu süreçte güya ortada hiçbir pazarlık olmadan, karşılıklı al-ver hesaplaşmasına girilmeden, sadece tek taraflı olarak PKK narkoterör örgütünün kendini kapatacağı, feshedeceği konuşuluyordu. Biz bunun gerçekte böyle olmadığını söyleyip pazarlığa karşı çıktığımızda, farklı ithamlara maruz kaldık.

"PKK'nın yapmış olduğu basın açıklamasının redaktörü Ömer Çelik’tir"

Bugünkü açıklama yapıldıktan sonra, bu açıklamanın redaksiyonunun AK Parti Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik tarafından yapıldığını görüyoruz. Ömer Çelik’in, bu açıklamadan sonra basına geçmiş olduğu bilgi notundan anlıyoruz ki PKK'nın yapmış olduğu basın açıklamasının redaktörü Ömer Çelik’tir. Kaldı ki bu durum basına da yansıyacaktır.

PKK’nın açıklamasında, kendisini doğuran sebeplerin kaynağı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusu olan Lozan Antlaşması ve beraberinde ilk anayasası olan 1924 Anayasası gösterilmiştir ve PKK terör örgütü, terör yapmada, silaha sarılmada, Türk halkına ve Türk devletine savaş açmada gerekçe olarak Lozan'ı gösterirken, yapılan bu açıklama, Cumhur İttifakı iktidarı tarafından coşkuyla, alkışla karşılanabiliyor.

"Ey Cumhur İttifakı iktidarı, neler verdiniz, neler kazandırdınız?"

Azmi Karamahmutoğlu, tam 40 yıldır, PKK terörüne ve PKK terörünün siyasal taleplerine karşı çıktıklarını, PKK terörünün ve siyasi taleplerinin karşısında durduklarını belirterek, "Buna rağmen, bizi PKK’sız Türkiye’ye, terörsüz Türkiye’ye karşı çıkmakla itham ettiler. Şimdi bizi itham edenler, aslında PKK terörüne ve varlığına anlayışla yaklaşanlardı" dedi.

Terörsüz, terör örgütünün olmadığı bir Türkiye’yi isterken, terör örgütünün herhangi bir siyasi talebine karşılık verilmemesi gerektiğini söylediklerini hatırlatan Karamahmutoğlu, şöyle devam etti:

22 Ekim'den bu yana, son 6 aydır Türkiye’ye yaşatılan, PKK adını terk eden bölücü terörün siyasal taleplerinin bir kısmının karşılanacak olması, bu al-ver pazarlığının gizlice yürütülmesinin yarattığı mahcubiyettir. Ey Cumhur İttifakı iktidarı, neler verdiniz, neler kazandırdınız masanın karşı ucundaki PKK’ya ve PKK siyasetine ve onun temsilci kuruluşlarına?

Bütün bu sorular, Türkiye’ye dayatacağınız yeni anayasa tuzağıyla açığa çıkacaktır. Bugün saklıyor olabilirsiniz. Fakat yarınlarda, yeni anayasa tuzağını seçmenin, vatandaşın önüne getirdiğinizde, bütün bu kurduğunuz tuzaklar ve hesaplar açığa çıkacak. İşte sizinle o gün, vatandaşın önünde ve sandıkta yeniden ve tekrar hesaplaşacağız.

PKK’ya yakın kaynaklardan paylaşılanlara göre, yapılacak olanlar arasında; örgüt üyesi olduğu halde olaylara karışmayan serbest kalacaklar. Yani örgüt üyesi olmaktan ötürü herhangi bir suçlamaya ve cezalandırmaya maruz kalmayacaklar. Halbuki örgüt üyesi olmak bir suçtur. Yani PKK gibi bir terör örgütüne üye olmak suçtur. Burada ise örgüt üyesi fakat herhangi bir terör saldırısına karışmamış olanlar, masum sayılacak. Diğer yandan, terör saldırısına karışmış fakat örgüt üyesi olmayanlar da bir takım infaz uygulamalarıyla cezasız bırakılmak yoluna gidilecek, diye konuşuluyor. Yani terör saldırısına karışan da karışmayan da cezasız kalacak. Kimisine örgüt üyesi olduğu için, kimisine örgüt üyesi olmadığı için kılıflar uydurularak; bu şekilde infaz düzenlemesiyle aslında giderek daha da genişleyecek olan bir affa doğru adım adım gidiliyor. Hiçbir yargılamaya uğramadan, işledikleri cinayetin hesabını vermeden Avrupa’da yaşayacaklar. Oysa hani herhangi bir pazarlık yapılmamıştı? Hiçbir pazarlık yoktu. Şimdi ikametgah adreslerine kadar yapılan açıklamalarda, bu konuların konuşulduğunu görüyoruz. Bunlar işleniyor. Güya müzakereler sırasında yapılmamıştı. Oysa infaz düzenlemeleri adı altında çıkacak olan genel af, PKK kurucu elebaşını - bebek katilini - de kapsayacak. Ve şu an cezasını çekmekte olduğu İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu, Abdullah Öcalan’ın balayı adası olacak, çalışma ofisi olacak. Cumhur İttifakı bunu içine sindirebiliyor ve Türk halkından da bunu içine sindirmesini bekliyor. Pazarlık yoktu, öyle mi? PKK kendiliğinden silah bırakıyor, kendini feshediyordu, öyle mi?

Karamahmutoğlu, DEM Parti’den gelen bir diğer açıklamanın, "iki aşamanın geçildiği ve üçüncü aşamaya gelindiği" şeklinde olduğunu aktararak, "Bunu milletvekili DEM’li Pervin Buldan’ın da ağzından öğreniyoruz. Pervin Buldan, 'Suriye’de Kürtlerin elde ettiği statü, Türkiye’de de olacak' diyor. Dönüp bakıyoruz Suriye’de Kürtlerin elde ettiği statüye, kendilerine ait güvenlik birimi, adına ordu dedikleri silahlı bir topluluk, otonom bir yönetim, kendine ait yönettiği bir coğrafi parça ve ana bütününden kopmuş bir halk topluluğu" diye konuştu.

"Ümit Özdağ, 11 Haziran’da hürriyetine kavuştuğu gün, bu teslimiyetçi politikalarla daha dişe diş mücadele edeceğiz"

PKK'nın, Türk güvenlik kuvvetleri karşısında defalarca yenildiğini, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002’de, Türkiye’de etnik bölücülüğe dayalı terör eylemlerinin tamamen bittiğini ve terör örgütünün çözülme sürecini yaşadığını belirten Karamahmutoğlu, "AKP hükümetinin yanlış açılım ve müzakere politikasıyla PKK kendini yeniden toparlamış oldu. Türk seçmeni, AK Parti'yi merkeze alan bu hataları tekrar tekrar yapmamalı. Bölücü terör karşısında Türkiye ve Türk Milleti yenilmedi. Yenik olan, yenilen; Cumhur İttifakı hükümetinin teslimiyetçi politikalarıdır. Bu teslimiyetçi politikaları çöpe atacak olan başkaldırının önünde bulunan, Zafer Partisi ve onun Sayın Genel Başkanı Ümit Özdağ’dır. Ümit Özdağ, 11 Haziran’da hürriyetine kavuştuğu gün, bu teslimiyetçi politikalarla daha dişe diş, kora kor mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU